Güncelleme Tarihi:
Diyabetli hastalardan oluşan TEAM1 Koşu Takımı’nın kaptanı olan Gürkan Açıkgöz, 20 yaşındayken tip 1 diyabet ile tanıştı. Etrafındakiler hastalığı nedeniyle yavaşlaması telkininde bulunuyordu ancak Açıkgöz, “Hayat durarak geçmez” diyor, motokros, su sporları yapıyordu. 2011’de de koşmaya başladı. Sorunlar yaşasa da deneye yanıla, sorarak, öğrenerek, tip 1 diyabetlilerle iletişime geçerek ve ‘dur’ demeyen doktorlarla beraber tutkusunu gerçekleştirmenin yolunu buldu.
Mesude Erşan yazdı...
KOŞTUKÇA YENİ HEDEFLER
Koştukça kendine yeni hedefler koydu. Önce 10-20 kilometrelik yarışları denedi. Sonra diyabetini iyi yöneterek, ultra maratonlara cesaret etti. Nihayet geçen yıl nisanda başlayarak peş peşe beş ultra maratonu dereceyle bitirmeyi başardı. İlk katıldığı yarışlarda organizasyonlara tip 1 diyabetli olduğunu söylemediğini anlatan Açıkgöz, “Bana ‘Sen diyabetlisin koşma’ derler diye söylemiyordum. Bir süre sonra diyabetliler örnek alsınlar ve koşsunlar diye özellikle söylemeye başladım. Diyabet yönetiminde fiziksel aktivitenin önemi ve bu yönetimi nasıl yaptığımı çeşitli ortamlarda paylaşmaya başladım. Çünkü hareket etmek vücutta birçok şeyi düzenliyor” dedi. Açıkgöz, yarışmacıların içinde tip 1 diyabetli sadece kendisinin olduğunu belirterek, "Organizasyonla uzun süre yazışarak ikna ettim. Tüm yarışlarda doktor bulunuyor ve durumumu kontrol ediyorlardı” diye konuştu. Maratonlarda hastalığıyla nasıl baş ettiğini ise şöyle anlattı:
SAAT KURUYORDUM
“Koşarken şeker düzeyimi ölçmek ve insülinimi yapmak için saatimi kuruyordum. Bazen kan şekerimi düşük, bazen de yüksek yakalıyorum. Ya biraz karbonhidrat daha alarak devam ediyorum ya da koşumu yavaşlatarak. Yarış için de uygulamaya çalıştığım stratejim var. Hızlı koşacaksam şekerimi biraz daha aşağıda tutuyorum, yavaş koşacaksam yükseltiyorum. Ayak bakımı diyabetlilerde çok önemli. Bu koşullarda ayakları su toplamayan yarışmacı yok diyebilirim. Ben de ayaklarımı kremledim, özel çoraplar giydim. Hiç su toplamadı. Kendi diyabetimi yönetmeyi iyi biliyorum diyebilirim.”
GÜNDE 5 İNSÜLİN
Mesleği satış yöneticiliği olan Açıkgöz, ultra maratonlara üç yıl boyunca hazırlandı. İlk ultra maratonu da geçen yıl nisanda Vietnam’da (Asya) koştu. Bunu Norveç (Avrupa), Bolivya (Amerika), Mozambik (Afrika) ultra maratonları izledi. En son da Avustralya’da bitiş ipini göğüsledi. ‘Kendine yeterlilik’ esasında koşulan her bir maratonun zorlukları vardı. Etaplar halindeki ultra maratonlarda ihtiyaçlarını sırt çantasında taşıdı. Organizasyon sadece günlük ihtiyaçları kadar su veriyor ve çadır alanlarını kuruyordu. Sair tüm ihtiyaçlarını koşarken sırt çantasında taşıdı. Kar çukurları, yükseklik, soğuk, sıcakla da mücadele etti. Rutin aralıklarla kan şekerini ölçmek için minik molalar verdi, günde beş kez insülinini yaptı. Açıkgöz, “Kendime iyi bakmayı bana diyabet öğretti. Şekerimi ayarlamam, uygun yiyecekler seçmem, su içmem, hareketimi ona göre düzenlemem gerekiyordu. Bunları yaptığımız sürece her şey yolunda gidiyor. Benim için tip 1 dezavantaj olmadı. Bunları yaparken zaman kaybedersem, koşarak telafi ediyordum” dedi.
2019’UN DA ŞAMPİYONU
GÜRKAN Açıkgöz, Vietnam ultra maratonunu erkeklerde birinci, Norveç ultra maratonunu genel klasmanda birinci, Bolivya ultra maratonunu genel klasmanda ikinci, Mozambik ultra maratonunu erkeklerde üçüncü bitirerek 2018’i toplam 23 puanla birinci tamamladı. Son Avustralya ultra maratonunda genel klasmanda sekizinci oldu. En yakın takipçilerinin alacağı puanlar Akyürek’i geçmeye yetmeyecek ve 2019’u da en yüksek puan alarak bitirecek. Ultra maratonların puanı iki yıllık tutuluyor ve her takvim yılı sonunda puanı en yüksek olan şampiyon ilan ediliyor. Açıkgöz’ün sıralamadaki nihai pozisyonu için diğer yarışçıların da eksik yarışlarını tamamlamaları bekleniyor. Ancak en yakın takipçisi birinci dahi olsa serinin şampiyonu Açıkgöz olacak.
GÜNDÜZ 44 GECE 2 DERECE
En zorunun ‘açık ara’ ile son koştuğu 522 kilometrelik Avustralya ultra maratonu olduğunu belirten Açıkgöz, gündüz 40-44 derecede koşup, gece iki derece soğukta çadırda uyamaya çalıştığını anlattı. Açıkgöz, “Dokuz gün süren Avustralya maratonunda gece soğuktan uyandığım, gündüz de ağacın gölgesinde sıcağın geçmesini beklediğim oldu. Kuru ve sıcak havada, sırtımda 7 kiloluk çantayla (uyku tulumu, mat, bıçak, yemek yapmak için araç gereç, yiyecek vs.) koşmak fırın içinde koşmak gibiydi. Dokuz gün boyunca her gün yaklaşık 50 km koştum. Yarışa 38 kişi başladı, 18 kişi tamamladık" dedi.
KLASMAN BİRİNCİSİ
Fransız organizasyonu CanalAventure’nin düzenlediği yarışlarda Açıkgöz, ilk dört ultra maratondan aldığı puanla genel klasman birincisi oldu. En son Avustralya yarışında koşan Açıkgöz, serinin şampiyonu ilan edilecek.