Güncelleme Tarihi:
Akif Bey der ki,
(1) Lise okumuş herkes bilir ki, helyum bir asal gazdır, öyle kolay kolay reaksiyona girmez. (Cümlenin ilk yarısına itirazım var ya neyse...)
(2) Bu mitingde asılanlar, daha ucuz ve kolay temin edilebilen hidrojenle dolu balonlardır.
Bu bilgi notundan sonra, Akif Bey “teşhis ve temennilerde” de bulunuyor.
Bu olayın ve veriliş şeklinin, (1) Türkiyemiz’de yaygın olan bilimsel cahilliği, (2) acı tecrübelerden ders almadığımızı, (3) medyamızın insanları doğru bilgilendiremediğini ve (4) “görünmez kaza” gibi kaderci-boşvermişçi tepkilerin nasıl içimize işlediğini bir kere daha gözler önüne serdiğini söylüyor.
Diyor ki : Fosur fosur sigara içen, elindeki sigarayla, ateşle, çakmakla ‘ha ha ha’ diye eşek şakaları yapan insanlarımızın tepesine, ucuz ve kolay diye hidrojenle, yani yanıcı gazla doldurulmuş yüzlerce balonu asarsan, bunun adına GÖRÜNMEZ KAZA demezler. Bu, ‘unchallanged’ yani devamlı tolere edilmeyi yanına kâr saymış bir cahilliğin tezahürüdür.
Uçan baloncuya bile, işini iyi yapmadıysa, hesap sorulabilmeli. Doğru değilse, doğruyu niye öğrenmediğinin hesabı sorulmalı. (Akif Bey bize de yükleniyor peşinden.) Medya mensuplarının haberi yazmadan önce teknik konuları açıp bir bilene sorması lazım. Yani edebiyat, kurgu, demagoji, kafadan dramatizasyon... en az işini iyi yapmayan, ne yaptığını bilmeyen baloncununki kadar tehlikeli. Bu haberler, işini namusuyla yapan, yani helyum kullanan baloncuyu suçlu gibi gösteriyor. Arsız-hırsız hidrojenci utanmadan aradan sıyrılacak...
Not : Akif Bey, bak sözünüze güvenip, bu helyum-hidrojen meselesini doğrulatmadım, açıp bir uzmana sormadım. Yarın çıkıp “Bak Serdar’ı nasıl kandırdım” demek yok ona göre... “Benim adım aslında Akif de değil, zaten fizik doktoru değiim,l Nişantaşı’nda kunduracıyım” demek de...