Güncelleme Tarihi:
Eskişehir’in Çifteler ilçesine bağlı Dikmen Mahallesi’nde çiftçi bir ailenin kızı olarak dünyaya gelen İlayda Altıntaş (19), bugün ailesine ait tarlada bir erkeğin yapabileceği her şeyi yaparak kız arkadaşlarına örnek olmak istiyor. Tohumluk ayçiçeği, mısır, şekerpancarı, kabak çekirdeği, buğday ekiyor; tarlayı sulayıp sürüyor. Yaptıklarını ve çiftçiliğin ince noktalarını sosyal medya hesaplarından paylaşan İlayda’nın hayatını anlatan cümlesi ise “Ojemi de sürerim tarlamı da...” Çünkü o 19 yaşında bir çiftçi kızın yapabileceklerini herkese göstermeyi amaçlıyor.
‘200 DÖNÜMÜ SÜREBİLİYORUM’
İlayda, çiftçilik macerasını şöyle anlatıyor: “4-5 yaşında tarlaya giderdim babamla. Boş tarlalar mutluluk verirdi bana. Yıllar içerisinde her şeyi öğrendim ve gücüm yettiğince tarlada işlerin ucundan tutmaya başladım. En çok keyif aldığım işlerden biri ise traktörle tarlayı sürmek. Bir günde 200 dönümü sürebiliyorum tek başıma. Bir tek gübreleme bana çok zor geliyor. Onda babamdan destek alıyorum. Kendimi tarlada gerçekten çok iyi hissediyorum. Tarladan ürünü aldığımızda ‘Bunun sulamasını ben yaptım’ diyebilmek çok güzel. Genelde tarlada bir günüm çok keyifli geçiyor. Sabah kalkıp kahvaltımı edip, makyajımı yapıp ojelerimi sürüp 7 gibi tarlaya gidiyorum. Akşam da işim bitene kadar tarlada kalıyorum. Okulun olmadığı her gün tarladayım. Hafta sonları ve resmi tatillerde de hep oradayım. 8 ve 4 yaşlarındaki kardeşlerimi de götürüp onlara örnek oluyorum.”
KIZLAR DA YAPABİLİR
Tarlada sulama hatlarını değiştirmekten damlama sistemi yapmaya, biçim yapmaktan ekinleri taşımaya her işi yaptığını söyleyen İlayda Altıntaş, “Ülkemizde çiftçiliğin sadece erkekler tarafından yapılmadığını kız arkadaşlarıma ve kardeşlerime göstererek önlerinde bir engel olmadığını anlatmak istiyorum. Sosyal medya hesaplarıma gelen yorumlardan gördüğüm kadarıyla bu alana ilgi de artıyor yavaş yavaş. Yurtdışında özellikle Amerika’da bu işi başarıyla yapan çok güçlü kadınlar var. Onları da hep takip ediyorum. Tabii onların araçlarıyla bizimkiler farklı. Onların traktörlerinin bir seferde yaptığı işi bizim ekipmanlar 3 seferde yapabiliyor. Ama burada da yenilikçi çalışmalar ve dijital projeler üzerinde çalışıyoruz. Bir de Türk çiftçisi olarak en büyük sorunlarımızdan biri mazot fiyatları” diye konuştu.
ARKADAŞLARININ ‘HANIMAĞA’SI
Üniversitede endüstri mühendisliği bölümünde okuyan İlayda, ilerleyen dönemlerde açıktan tarım da okuyabileceğini söylüyor. Okuldaki arkadaşları ilk tanıştıklarında İlayda’nın çiftçi olduğuna inanmamışlar, şimdi ise ona ‘hanımağa’ diye sesleniyorlar. İlayda okuldaki deneyimiyle ilgili “Çiftçi olduğumu öğrenince çok şaşırdılar, biraz süslü olduğum için hiç beklemiyorlardı. ‘Helal olsun’ diyenler oldu. Genelde bana çiftçi olarak bakıyorlar artık. Grubumuzun çiftçisi tarzında söylemler var. Hanımağa diyenler oluyor. Domates nasıl yetiştirilir gibi soruları çok sormaya başladılar. Bir de benimle tarlaya gelmek istiyorlar. Onları da toplayıp bir tarla gezisi yapacağım” diyor.