Güncelleme Tarihi:
Artık ilan edildi. 2014’ün şubat ayında Amerikan çizgi roman dünyası devrimci bir an yaşayacak. O tarihte, Jersey City’de ikâmet eden, 16 yaşındaki Müslüman bir genç kız, pelerinini savura savura suçluların peşinden koşmaya başlayacak. Kamala Khan ya da sahne adıyla Ms. Marvel, ABD’nin çizgi devi Marvel Comics’in başrol verip, adına kitap çıkaracağı ilk Müslüman süper kahraman. Dünyanın değiştiğinin, kanlı canlı olmasa da mürekkepten bir işareti.
Bu defaki değişim epey radikal. Kamala Khan’ın yerini aldığı mevcut Ms. Marvel, sarışın, büyük göğüslü, seksapel, konusunda iddialı, fazladan da sereserpe bir karakterdi. Marvel Comics, muhafazakâr bir aileden gelen, okul çağında Müslüman bir genç kız kullanarak tamamen farklı bir yöne dönüyor.
İLHAMI MALALA’DAN
Bu dönüş hiç zamansız değil. Her şeyden evvel, işin ucunda çizgi roman okurlarına entegre edilmesi umulan, iştah kabartacak sayıda bir Müslüman okur kitlesi var. Üstelik bu okurların dikkati sadece bir çizgi karakterle çekilmiyor; vaat edilen daha da fazlası. Pakistan’da Taliban terörüne hedef olan ve ciddi şekilde yaralanmasına rağmen hayata tutunan, Malala Yousafzai’yi bugün dünya konuşuyor. Pakistanlı kız çocuklarının eğitime kavuşmasında Taliban’a kafa tutan Malala ile okul çağındaki Kamala’nın isimleri arasındaki benzerlik tesadüf olamaz. Zaten Amerikan çizgi roman dünyası, hafif kurnazlık kokan ama dünyanın gidişatını okumaktan geri kalmayan bu tür refleksleri öteden beri gösteriyor.
Yakın zamanlı bir örnek yine Marvel’in kurduğu X-Men âleminden gelsin. Dust lakaplı karakter Sooraya Qadir (Süreyya Kadir) 11 Eylül’ü izleyen günlerde, ABD’nin Afganistan’a girmesinden hemen sonra X-Men’e dahil edilmişti. Ne var ki, ihtiyaç duyduğunda toza karışabilen Dust’a ancak kısa bir süre ihtiyaç duyuldu; karakter X-Men’in arşivlerinde kaldı.
Ama çizgi roman dünyasının Müslümanlara merakı orada kalmadı. Marvel’in rakibi DC Comics, rüzgârı es geçmeyerek meseleye ufaktan dahil olabileceği bir karakter üretti. Green Lantern serisine geçen yıl eklenen Lübnan asıllı Müslüman Amerikalı Simon Baz bu furyanın eseri. Ama bu noktaya bile kolay gelinmedi. Yeşil kahraman Baz’ı ABD’ye lanse etmeden evvel, DC Comics, Müslüman bir karakteri önce Fransız pasaportu çıkartarak denedi. İlk defa 2011’de boy gösteren Nightrunner, Cezayir asıllı bir Fransız vatandaşı. 22 yaşında, Sünni Müslüman ve Paris’in banliyölerinde yaşıyor. Havalı da bir görevi var. Kendisi Paris’in Batman’i. Öyle boş bir görevlendirme değil bu, rozetini orijinal Batman Bruce Wayne’nin ta kendisinden almış.
Tamam, siyasi ortamı koklayıp, ortama göre karakter seçiyorlar belki ama ne Marvel ne de DC Comics, Müslümanlar’ı kara kaşları kara gözleri hayrına benimsedi. Ortada yeni karakterler var çünkü Amerika değişiyor. Pew Araştırma Merkezi’nin verilerine göre 2050 itibariyle beyaz Amerikalılar toplumun ancak yüzde 46’sını oluşturacak. Örneğin New York Times’a konuşan yazar Chris Huntington, Etiyopya’dan evlat edindiği oğlunun Süperman gibi idollerle ilgilenmediğini anlatıyor: “Benim kahramanlarım Bruce Wayne, Clark Kent ve diğerleri, hepsi de beyaz Protestan Anglo-Sakson Amerikalılar. Oğlum Dagim onlarla ilgilenmedi bile”.
Kamala’nın hikâyesine geri dönelim. Marvel Müslümanlığa bulaşmış ama stereotiplere daha da feci bulaşmış durumda. Kamala’nın ağabeyi aşırı muhafazakâr; annesiyse paranoyak. Kamala’nın eline erkek eli değecek, dahası kızı hamile kalacak diye pirelenip duruyor. Baba biraz daha sakin, Kamala’nın rotasını eğitim yönünde saptamış. “Doktor çıkar, hepimize bakar” diye hayal kuruyor. Kamala ne yapsın, mahalle baskısından bunalmış; çareyi süper kötülerle savaşmakta buluyor.
Kamala Khan’ı yazıp çizenler, okurdan gelecek reaksiyonu merakla bekliyor. Her şeye hazır olduklarını söylüyorlar. Pozitif olanla başlayalım: Etkili internet sitesi Daily Beast’e konu hakkında bir makale yazan Filistin asıllı İtalyan gazeteci yazar Rula Jebreal, bu yeni süper kahramanın, Amerikan toplumuna Müslümanların El Kaide’ye karşı da bir savaş sürdürdüğünü hatırlatacağını söylüyor: Bu karakterler Amerikan kamuoyuna bir fikir verdiği gibi, genç ve masum Müslümanlara eziyet eden önyargıların ortadan kalkmasını da sağlar.”
Şimdi can sıkıcı olan yoruma gelelim: İslam’la ilgili her haberle kamplaşan Amerikan toplumu, bu turu da boş geçmedi. Rula Jebreal’in
makalesinin altına yorum bırakan bir kullanıcıdan okuyalım: Müslümanlar önce bu ülkede doğru dürüst vatandaş olmayı öğrensin, sonra süper kahraman olsunlar.”