Güncelleme Tarihi:
Türk Tabipleri Birliği (TTB) “Hekimlikte sürat felaket!” sloganıyla günde 100-150 hasta bakmaya, her hasta için sadece 5 dakika ayırmaya itiraz ediyor. Kamu hastanelerinde merkezi hasta randevu sisteminin 10 dakikada bir muayene randevusu verdiğini ancak hastanelerin tıpkı eskisi gibi elden numara dağıttığını belirten TTB Sağlık Politikaları Komisyonu Üyesi Dr. Osman Öztürk, bunlara tetkiklerini göstermeye, kontrole ya da konsültasyona gelen hastalar da katıldığında muayene süresinin 3 dakikaya kadar düştüğünü söyledi.
HATALI TANIYA YOL AÇIYOR
Kısa muayene süreleri hasta-hekim iletişimi bozuluyor. Eksik ve hatalı tanılar konmasına, yanlış reçeteler yazılmasına yol açıyor. Koruyucu hekimlik uygulamalarına zaman kalmıyor. Bu da hasta memnuniyetini azaltıyor. Ve hatta sağlıkta şiddetin önemli nedenlerinden biri yine göz açıp kapayıncaya kadar biten muayene süreleri. Memnun kalmayan hasta defalarca hastaneye gidiyor.
HASTA HEKİME, HEKİM HASTAYA ‘BAKIYOR’
Dr. Öztürk, tıp bilimi ve tıbbi teknoloji ne kadar gelişmiş olursa olsun, bir hekimin hastasına yeterli süre ayırmadan ve ayrıntılı bir anamnez (hastanın hastalık öyküsü) almadan doğru tanı koyması ve tedavi uygulamasının mümkün olmadığını söyledi. Sağlıkta Dönüşüm Programı ile poliklinik sayılarından acil başvurularına, ameliyatlardan tomografi, MR çekimlerine kadar her parametrede rekor artışlar gerçekleştiğini belirten Dr. Öztürk, şunları söyledi: “Sadece hastaya ayrılan süre son 14 yıl boyunca hiç artmadı hatta azaldı. Artık defalarca ve çok kolay hastaneye giden, her türlü tektiğini yaptıran fakat tedavi olamayan hastalarımız var. Tedavi olamadıktan sonra bunların ne faydası var? Hasta hekime, hekim hastaya bakıyor. Üç dakikada ne kadar bakışabilirlerse... Bir nevi, ‘karşılıklı bakışmalı sağlık sistemi’”.
'TOMOGRAFİ HEKİMLİĞİ'
TTB Merkez Konseyi Üyesi Prof. Dr. Taner Gören şunları söyledi: “Hekimlik ‘şikayetin ne?’ ile tomografi hekimliğine indirgendi. Hekimin hastasının gözüne bakarak, dinlemesi, konuşması, dokunarak tepeden tırnağa muayene etmesi gerekir. Bundan daha öte bir tanı yöntemi yok. Yılda hekime gitme sayısındaki artış da aslında fizik muayene ve anamnezin ortadan kaldırılmasından kaynaklanıyor. Tedavi olamayan hasta defalarca hekime gitme ihtiyacı hissediyor.”