Güncelleme Tarihi:
ADALET Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Adalet Akademisi tarafından dün Sağlık Çalışanlarının Hukuken Korunması Sempozyumu düzenlendi. Sempozyuma Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da katıldı. Bakan Koca konuşmasında, salonda adaletin temsilcileri bulunduğunu vurgulayarak, özetle şunları söyledi:
“Bense bugün karşınızda tedavi etmeye çalıştığı bir hastası ya da hastasının yakını tarafından şiddete uğramış bir hekim olarak oturabilirdim. Bugün karşınızda erken doğmuş, yenidoğan yoğun bakımda yaşatmaya çalıştığım ve gözlerini kaybetmiş bir bebeğin ailesi tarafından haksız bir davaya uğramış bir hekim olarak da oturabilirdim. Sağlıkta şiddet ve malpraktis davalarının suiistimali camiamızın en büyük sorunlarıdır.
HADDİ AŞANA HAD BİLDİRMİYOR
Bizler uzun süredir sağlıkta şiddetin önlenmesi ve malpraktisin suiistimal edilmemesi için Sayın Bakanımla çalışıyoruz. Mevzuat açısından ihtiyacımızın tanımını birlikte yapmaya çalıştık. Fakat burada esas gücümüz sizler olacaksınız. Yaşadığımız zorluklara sizler inanmazsanız netice almamız mümkün değil. Kanun ile sınırlar çiziliyor. Mevzuat buna uygun olarak belirleniyor. Kural, haddi tanımlıyor. Haddi aşanın ise cezalandırılmasını işaret ediyor. Bugün konulan kural, haddi aşana haddini bildirmiyor. Mesleğini onuruyla yapan binlerce hekimimizi işini kaygıyla yapmaktan kurtarmalıyız.”
BENİM MANTIĞIM DA ALMIYOR VİCDANIM DA
Adalet Bakanı Bozdağ da yeni düzenlemeyle ilgili özetle şu bilgileri verdi: “Anayasamız ve yasalarımız, yaptıkları işler dolayısıyla aldıkları kararlar nedeniyle hâkim ve savcılar için ne tür bir teminat öngörüyorsa hekimler, diş hekimleri ve sağlık çalışanları içinde aynı güvenceyi, teminatı öngören tarihi adımı atmalıyız. Hekimlerimiz de hâkimlerimiz gibi korunmalı. Tıbbın gereklerine kasten aykırı davrandığı sabit olmadıkça tazminata konu olmayacaktır. Bu büyük bir güvencedir. Bir adam çok sevdiği evladına elleriyle şifa dağıtacak, bunun için ‘biraz müsaade et şunu bir muayene edeyim’ diyen hekime, sağlık personeline nasıl öfkelenir, şiddet uygular? Ben bunu anlamakta gerçekten zorlanıyorum. Benim mantığım da almıyor vicdanım da. Buradan hâkim ve savcılarımıza da büyük görevler düştüğünü ifade etmek isterim. Zira bu kanunları biz ne yazarsak yazalım sonuçta kanun uygulayıcının kararına kalıyor.”