Hedef yapılmasa Mustafa hayattaydı
Güncelleme Tarihi:
Fahir ARIKAN / ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 18, 2010 00:00
Danıştay saldırısında yaşamını yitiren Mustafa Yücel Özbilgin ölümünün 4. yıldönümünde Danıştay, Anıtkabir ve mezarı başında anıldı. Ailesinin yanı sıra, meslektaşları ve yargı zirvesinin de hazır bulunduğu törenlere hükümet adına katılan olmadı.
Danıştay 7’nci Daire Başkanı Turgut Candan, “Sevgili Mustafa, en doğrusu seninle dertleşmek” diyerek başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü:
Eğer siyasiler, ‘Türkiye Cumhuriyeti, laik ve çağdaş bir hukuk devletidir. Danıştay, Anayasa’nın gereğini yapmıştır. Türk Milleti adına yargılama yapan Danıştay’dan laik hukuk düzenine gönülden bağlı bulunan bizlerin de beklediği buydu’ diye söylemde bulunsalardı ve o başlık atılmasaydı, saldırganlar eylemlerine uygun ortam bulabilirler miydi? Sevgili Mustafa, şimdi aramızda olmaz mıydın?
Türban değil Ergenekon’muş
![Hedef yapılmasa Mustafa hayattaydı]()
Biliyor musun Mustafa? Sana ve çalışma arkadaşlarına sıkılan kurşunun sebebi türban değilmiş. Ergenekon’muş. Eşinden, çocuklarından, göremediğin torunlarından ve bizlerden, kararında Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının değişmez ilkelerini konuşturdun diye ayırmadılar mı? Diyelim ki kurşun sıkan eli, varlığı iddia olunan Ergenekon kullandırdı. Bunun böyle olması, uygun ortamın kimi basın organlarında hedef gösterilmeleriyle yaratıldığı gerçeğini değiştirir mi?
Aydın ve sanatkarlar, adaletin terazisini elinde tutan yargıcın, siyasetin keyfine bırakılmasına, nedense ses çıkarmıyorlar. Eğer yargıç sadece kararlarında konuşacaksa, sevgili Mustafa bir siyasi (Adalet Bakanı Sadullah Ergin) anayasa değişikliği konusunda ‘Yüksek yargıyla mutabık kaldık’ dediğinde, yargıçlar ‘Hayır; biz kuvvetler ayrılığını tehlikeye düşüreceği için değişikliklere karşıyız’ diye nasıl haykıracak?
Atatürk, ‘Laiklik nedir bilmiyorum’ diyen bir hocaya, ‘adam olmaktır hoca, adam olmaktır’ demiştir. Laikliğe saldıranların, korktuğu bu: halkın kendi aklını kendisinin kullanabilmesi.
Referandum mesajı
Sevgili Ulusum, bir sözüm de sana: Bugün ve günün birinde adalete ihtiyacın olduğunda, senin hakkını, özgürlüğünü, hukukunu koruyabilecek gücü, yalnızca ve yalnızca, bağımsız mahkemeler ve yargıçlarda bulabileceğini sakın unutma! Onların ellerinin, adaletin terazisini tutamaz hale getirilmesine, asla izin verme.
Yargının Kubilay’ı
Aydınlanmaya gönül vermiş olanları sindirebileceklerini sandılar. Sen, son Kubilay’sın Mustafa. Yargının Kubilay’ı. Karanlıkları aydınlığa çıkarmak için yananlar asla unutulmaz. Ne seni unutacağız; ne de halkımıza Kubilay’lara kasteden Derviş Mehmet’leri unutturacağız. ? ANKARA
Danıştay şehidini unutmadı
DANIŞTAY’a yapılan saldırıda hayatını kaybeden Mustafa Yücel Özbilgin, ölüm yıldönümünde törenlerle anıldı. Özbilgin için ailesi, meslektaşları ve yargı zirvesi önce Anıtkabir’i ziyaret etti. Anıtkabir’deki törene Danıştay Başkanı Mustafa Birden, Mustafa Yücel Özbilgin’in eşi Sema Özbilgin, oğulları Serkan ve Gökhan Özbilgin de katıldı. Birden, Atatürk’ün mozolesine çelenk koyarak saygı duruşunda bulundu. Daha sonra Anıtkabir önünde hatıra fotoğrafı çektirildi.
Eğer siyasiler, ‘Türkiye Cumhuriyeti, laik ve çağdaş bir hukuk devletidir. Danıştay, Anayasa’nın gereğini yapmıştır. Türk Milleti adına yargılama yapan Danıştay’dan laik hukuk düzenine gönülden bağlı bulunan bizlerin de beklediği buydu’ diye söylemde bulunsalardı ve o başlık atılmasaydı, saldırganlar eylemlerine uygun ortam bulabilirler miydi? Sevgili Mustafa, şimdi aramızda olmaz mıydın?
Türban değil Ergenekon’muş
Biliyor musun Mustafa? Sana ve çalışma arkadaşlarına sıkılan kurşunun sebebi türban değilmiş. Ergenekon’muş. Eşinden, çocuklarından, göremediğin torunlarından ve bizlerden, kararında Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının değişmez ilkelerini konuşturdun diye ayırmadılar mı? Diyelim ki kurşun sıkan eli, varlığı iddia olunan Ergenekon kullandırdı. Bunun böyle olması, uygun ortamın kimi basın organlarında hedef gösterilmeleriyle yaratıldığı gerçeğini değiştirir mi?
Aydın ve sanatkarlar, adaletin terazisini elinde tutan yargıcın, siyasetin keyfine bırakılmasına, nedense ses çıkarmıyorlar. Eğer yargıç sadece kararlarında konuşacaksa, sevgili Mustafa bir siyasi (Adalet Bakanı Sadullah Ergin) anayasa değişikliği konusunda ‘Yüksek yargıyla mutabık kaldık’ dediğinde, yargıçlar ‘Hayır; biz kuvvetler ayrılığını tehlikeye düşüreceği için değişikliklere karşıyız’ diye nasıl haykıracak?
Atatürk, ‘Laiklik nedir bilmiyorum’ diyen bir hocaya, ‘adam olmaktır hoca, adam olmaktır’ demiştir. Laikliğe saldıranların, korktuğu bu: halkın kendi aklını kendisinin kullanabilmesi.
Referandum mesajı
Sevgili Ulusum, bir sözüm de sana: Bugün ve günün birinde adalete ihtiyacın olduğunda, senin hakkını, özgürlüğünü, hukukunu koruyabilecek gücü, yalnızca ve yalnızca, bağımsız mahkemeler ve yargıçlarda bulabileceğini sakın unutma! Onların ellerinin, adaletin terazisini tutamaz hale getirilmesine, asla izin verme.
Yargının Kubilay’ı
Aydınlanmaya gönül vermiş olanları sindirebileceklerini sandılar. Sen, son Kubilay’sın Mustafa. Yargının Kubilay’ı. Karanlıkları aydınlığa çıkarmak için yananlar asla unutulmaz. Ne seni unutacağız; ne de halkımıza Kubilay’lara kasteden Derviş Mehmet’leri unutturacağız. ? ANKARA
Danıştay şehidini unutmadı
DANIŞTAY’a yapılan saldırıda hayatını kaybeden Mustafa Yücel Özbilgin, ölüm yıldönümünde törenlerle anıldı. Özbilgin için ailesi, meslektaşları ve yargı zirvesi önce Anıtkabir’i ziyaret etti. Anıtkabir’deki törene Danıştay Başkanı Mustafa Birden, Mustafa Yücel Özbilgin’in eşi Sema Özbilgin, oğulları Serkan ve Gökhan Özbilgin de katıldı. Birden, Atatürk’ün mozolesine çelenk koyarak saygı duruşunda bulundu. Daha sonra Anıtkabir önünde hatıra fotoğrafı çektirildi.