HDP’li vekile ‘eşini yaralama’ fezlekesi

HDP Muş Milletvekili Mensur Işık, 15 Temmuz’da eşi Ebru Işık’a şiddet uyguladı. Ebru Işık da karakola giderek eşi hakkında şikâyette bulundu. Işık 16 Temmuz günü de koruma talebinde bulundu. Ankara 1. Aile Mahkemesi, koruma kararına hükmetti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Parlamenter Suçları Soruşturma Bürosu, milletvekili Işık hakkında sürdürdüğü soruşturmayı tamamlayarak, ‘basit yaralama, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve hakaret’ suçlarından fezleke hazırladı. Fezlekede Işık’ın dokunulmazlığının kaldırılması talep edildi.

BAKANLIĞA GÖNDERİLDİ

TBMM’ye gönderilmek üzere Adalet Bakanlığı’na iletilen fezlekede Ebru Işık’ın ayrıntılı ifadesine yer verildi. Fezlekede, Adli Tıp Kurumu’nun verdiği raporda “Ebru Işık’ın yaralanmasının kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olmadığı, basit bir tıbbi müdahale ile giderilecek ölçüde hafif olduğu” belirtildi. Fezlekede yasama dokunulmazlığının yasama sorumsuzluğu gibi milletvekillerine mutlak bir koruma sağlamadığı vurgulanarak, şu değerlendirme yapıldı:

ŞİDDET VE HAKARET

“Mağdur müşteki Ebru Işık’ın ifadesi Adli Tıp Kurumu raporu, mahkeme kararları ve dosya içeriği bütün olarak değerlendirildiğinde şikâyet edilen 27. Dönem milletvekili Mensur Işık’ın eşi olan Ebru Işık’a yönelik olarak fiziki şiddet uygulayarak yaralama suçunu ve hakaret suçunu işlediği yönünde yeterli ve kanuni delilin mevcut olduğu, adı geçen hakkında Anayasa’nın 83. maddesine istinaden dokunulmazlığının kaldırılması gerektiği kanaatine varılmıştır. Mensur Işık’ın basit yaralama, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve hakaret suçlarını işlediğine dair fezleke tanzimini gerektirir yeterli ve kanuni delil mevcuttur.”

EŞİ SUÇLADI: BİR KADINLA İLİŞKİSİ VARDI

Ebru Işık ifadesinde 17 yıllık evli olduğunu belirterek, özetle şunları anlattı: “Bu evlilikten 2 çocuğum bulunmaktadır. Evlilik sürecince zaman zaman eşim bana karşı tehdit ve hakaretlerde bulunmuştur. Yaklaşık 5 ay önce başka bir kadınla ilişkisinin olduğunu öğrendim. Eşimle 20 gündür ayrı odalarda kalıyoruz. 15 Temmuz günü saat 03.00 civarında eşimin kaldığı odaya konuşmak için gittim. Kendisine ‘Boşanma davası açtın mı, ben bu şekilde evlilik sürdüremem’ dedim.

O AN GÖZÜMÜ HİSSETMEDİM

O da bana cevaben ‘o... çocuğu, çık git odadan ben seninle uğraşamam, bu ev benim, kirasını ben ödüyorum sen bu evde kalamazsın’ dedi. Odama geçerek eşyalarımı hazırlamaya başladım. Sonra eşim odama geldi. Eşyalarımı hazırlarken ‘Ben gitmiyorum sen git bu evden’ dedim. Bunun üzerine eşim sol gözüme yumruk attı. O an gözümü hissetmedim. Eşim bana ‘Sen beni sinirlendirdin bu olayın sebebi sensin’ tarzında ithamlarda bulundu. Gözümün halini görünce eşim korktu. Hastaneye gitmek istedim, fakat eşim evden çıkmama izin vermedi.

‘DOKTORA KAZA OLDU DE’

Bana sürekli psikolojik baskı yaptı. 155’i aramamı engellemek için telefonumu sakladı ve vermedi. Hastaneye gitmek için ısrarım artınca ‘Tamam ben seni hastaneye götüreceğim’ dedi. Ağrılarımın artması sonucu eşimle birlikte hastaneye gittim. Eşim sürekli bana, doktora kaza olduğunu söylemem için ısrarcı oldu. Yaşadıklarımı doktora anlattım. Bunun üzerine hastaneden 155’e bilgi vererek polis çağırdılar. Çağrılan ekiple birlikte büro amirliğine geldim ve uzaklaştırma talebinde bulundum. Beni darp eden tehdit ve hakaretlerde bulunan Mensur Işık’tan davacı ve şikâyetçiyim.”