Güncelleme Tarihi:
İstanbul'a ilişkin kararlarla ilgili olarak Topbaş'ın "Bu kararların hiçbirini ben almıyorum. Meclisimizde reddediyoruz ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca bütün bu kararlara imza atılıyor. Bu yetkiler bende olmalı" dediğini ileri sürdü. Ak Parti Milletvekilleri de yapılan imar değişiklikleriyle çevrenin zarar gördüğünü, tarım arazilerinin ranta açıldığını belirterek, bu uygulamaların durdurulmasını istedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Çevre ve Şehircilik Bakanlığ'nın 2016 yılı bütçe görüşmelerinde HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan'ın Kadir Topbaş ile ilgili sözleri dikkat çekti. Paylan, rant hırsıyla doğaya saldırıldığını belirterek, Bakan Güldemet Sarı'ya "İstanbul'da Kuzeye doğru bir yapılanma var. Üçüncü köprü İstanbul'un akciğerlerini yardı. Şehrin üzerinde helikopter uçuşu yapmanızı rica ediyorum. Marmara'ya bakan sahil yolları tamamen inşaata açıldı. Gökdelenler yapıldı.
İstanbul'un rüzgar kanatları kırıldı" dedi. Bunların olmaması için eylemler yaptıklarını anlatan Paylan, "Parti olarak demokratik özerkliği, yerel yönetimlerin güçlenmesi, kararların yerelden alınmasını savunuyoruz. Bu kararımızın Topbaş'ın da destekleyicisi olduğunu anladık. Topbaş da demokratik özerkliği savunuyor. Biz bir söyledik, o bin söyledi. 'Bu kararların hiçbirini ben almıyorum. Biz Meclisimizde reddediyoruz, ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından bütün bu kararlara imza atılıyor. Bu yetkiler bende olmalı' dedi. Yani demokratik özerkliği Kadir Topbaş da destekliyor. Eminim, İzmir, Antalya, Kayseri de destekliyor" diye konuştu.
Paylan, rantçı inşaat şirketlerinin bakanlığın kapısını aşındırdığını belirtirken, "Sayın Topbaş'a bu ruhsatları nasıl verirsin, diye soruyorum. Ama iktidar partisine mensup bir belediye başkanı olduğu için sesini çıkaramasa da rızası yok" diye konuştu.
"YASSIADA'DA OLAN DOĞA KATLİAMIDIR" DEYİN
Paylan, "Yassıada'yı gördünüz mü, komple traşlamışlar. Camp David olacakmış. Çevre Bakanı olarak çıkın bir açıklama yapın, Yassıada'da yapılan doğa katliamıdır, deyin" çağrısı yaptı. Bakan Sarı milletvekillerinin sorularının bir kısmını sözlü olarak yanıtlarken, bir kısmını da yazılı olarak yanıtlamayı tercih etti. Bakan Sarı'nın sözlü yanıtları arasında Yassıada sorusu yer almadı.
"İSTANBUL'UN RÜZGAR KORİDORLARINDA İNŞAATLAR SÜRÜYOR"
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bütçesi görüşmelerinde AK Partili vekillerin de hem kentsel dönüşüm hem de tarım arazilerinin inşaata açılması konularda yoğun eleştirileri oldu.
Ak Parti Kırşehir Milletvekili Mikail Arslan, kentsel dönüşümün bazı yerlerde doğru uygulanmakla birlikte; birçok yerde de rant amaçlı uygulamalara geçit verildiğini söyledi.
İstanbul'un nefes alamaz duruma getirildiğini, rüzgar koridorları üzerinde inşaatların sürdüğünü belirten Arslan, şehrin rüzgarını, ormanını, güneşini korumak için radikal önlemlere ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.
"RANT UĞRUNA TOPRAKLARIMIZA KIYDIK"
Ak Parti Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Ali Cevheri Şanlıurfa'nın dünyanın en bereketli toprakları Mezopotamya’nın bir parçası olduğunu ancak konut imar yetkisinin GAP idaresinden alınıp vilayet ve belediyeye verilmesiyle Harran'da binaların yükseldiğini anlattı. Cevheri, Bakan Fatma Güldemet Sarı'ya "Az önce sizin simanızı seyrettim, sizi annem gibi gördüm, birlikte Harran'a gidelim" çağrısında bulunarak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Harran’ın üzerinden bir akşam üstü uçakla geçerseniz bir ova değil, bir şehrin üzerinden geçtiğinizi zannedersiniz. Mühendislerin söylediğine göre 50 bin dekar arazi konut alanına açılmış. Ben Kızılderilileri çok sevdim. O ilkel diye tanıtılan insanlar çevreye duyarlı oldukları için. Kızılderili atasözü: 'son balık öldüğünde, son nehir kuruduğunda veya son ağaç yok olduğunda bir gün paranın yenmeyecek olduğunu herkes görecek' diyor. Daha önce konut alanlarının imara açılması GAP Bölge Kalkınma İdaresinin kontrolündeydi. Ne zamanki bu, GAP Bölge Kalkınma İdaresinden alındı, vilayet veya belediyeye verildi, bir anda konut ve siteler yükselmeye başlayınca inanın ki vicdanen muazzeb oldum. Tabii, sadece ben Harran’ı söylüyorum ama ben aynı zamanda İstanbul’u da çok seven biriyim. Ne zamanki İstanbul’a gittiğimde, o siluetleri gördüğümde yine vicdanen muazzeb oluyorum. Sayın Bakanım, topraklarımızı kurtarmamız lazım. Oysa, Urfa’nın etrafında kıraç ve dağlık alanlar çoktu, buralar konut alanına açılabilirdi, Bilakis en verimli topraklar açıldı, rant uğruna biz kendi topraklarımıza kıydık.
Lütfen sizinle bir gidelim ve görelim, Sizin de vicdanınız muazzeb olacaktır, göreceksiniz. Siz bir annesiniz Sayın Bakanım, ben biraz önce sizin simanızı seyrettim. Toprak da anne gibidir biliyor musunuz? O da çok bereketlidir. Sizi annem gibi gördüm, Belki yaşça sizden büyüğüm ama..."