Güncelleme Tarihi:
Gazete ve televizyonların Ankara temsilcileriyle bir araya gelen Kurtulmuş, özetle şunları söyledi: “Süreci durduran, silahların tekraren ateşlenmesini arzu eden hükümet tarafı değildir. Zaruretten bu ortaya çıktı. Şu şartlarda çözüm sürecini konuşmanın zemini yok. Ama sonuçta ilanihaye devam etmez. En kısa zamanda biter. Ondan sonra da milli birlik ve kardeşlik meselesini biz gerçekleştirecek adımları atarız. Baştan beri bir şey vurguluyoruz; ‘Bir elinizde kalaşnikof, diğer elinizle halay çekemezsiniz. Bir elinizi barışa uzatırken diğer elinizle bomba atamazsınız.’ Bu kabul edilemez. Herhangi bir sürecin devam edebilmesi için burada halkın desteği şarttır.
HDP’NİN ROLÜ
Burada HDP’ye de çok büyük sorumluluklar düştüğünü başından beri söyledik. HDP’de aslında hem Selahattin Demirtaş’ın cumhurbaşkanlığı seçiminde hem de ondan sonraki özellikle 7 Haziran seçim sürecinde kullandığı dil, onların da nereye evrilmesi gerektiğini gösteriyor ama bunu başaramadılar. Yani, en azından bu sürecin başında HDP kalkıp, ‘Ne yapıyorsunuz? Aklınızı başınıza alın, Kürtlerin hakkının, hukukunun çiğnenmesine vesile oluyorsunuz, çiğniyorsunuz’ deseydi, hiç olmazsa terörden çok uzak bir noktaya HDP, terör örgütünü itebilecek iradeyi ortaya koysaydı, başarırdı başarmazdı onu bilmem ama bu iradeyi ortaya koysaydı bugün Türkiye’de çok daha kuvvetli bir siyaset zemini ortada olurdu. Ama tam tersine 20 Temmuz’dan sonraki bu süreçte HDP, PKK’nın diline doğru evrildi. ‘Ben barışı istiyorum ama silahlı mücadeleyi destekliyorum.’ Bu barışın desteklenmediği anlamına gelir. Buradaki temel mesele, örgütün silahlarını bırakması, silahlı mücadele safhasının geride kalmasıdır. “
YAZANLARDAN HESAP SORACAĞIZ
“HAKİKATEN çok zor bir operasyon devam ediyor. Operasyonların amacı vatandaşlarımızı korumaktır, onları güvenlik altına almaktır. Bazen bazı görüntüler yansıyor özellikle sosyal medya üzerinden; tasvip etmemiz mümkün değil. Tahtaya yazmış mesela ‘Ders sırası bizde’ diyor mesela, ‘Esedullah’ diyor; bu tür şeyler yaralayıcı şeyler. Bu operasyonlar bittiğinde hiç kimsenin şüphesi olmasın ki, bu tür yanlış uygulama içerisinde olanlar da bu yanlışlıklarının hesabını verecekler. Kimsenin halka karşı böyle bir tavır içerisinde olmasına asla gönlümüz razı olmaz.
PARTİ KAPATMA İŞE YARAMADI
Kişisel görüşüm olarak, geçmiş dönemlerde bunlar yaşandı, partiler kapatıldı, milletvekillikleri düşürüldü. Bunların hiçbirisinden Türkiye, olumlu bir sonuç elde etmemişti. Parti kapatmalar, insanların milletvekilliklerinin düşürülmesi, siyasi yasaklar, bu işin çözümü değildir. Onun için HDP’ye de tarihi sorumluluk düşüyor. Burada bu millete zarar vermeyecek, kendi seçmenine zarar vermeyecek şekilde işi demokratik bir üslupla sürdürmeleri şarttır.