Güncelleme Tarihi:
Şırnak’ın Cizre ilçesinde, 27 Aralık’ta başlayan ve 4’ü çocuk 6 kişinin öldürülmesiyle sonuçlanan olayların ardından HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, DBP Eş Genel Başkanı Emine Ayna, DTK Eş Genel Başkanı Selma Irmak, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Tür, HDK Eş Genel Başkanları Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü ile HDP’li milletvekilleri Ayla Akat Ata, Mülkiye Birtane, Gülser Yıldırım, Hasip Kaplan ve Faysal Sarıyıldız ilçeye gelerek, DBP ilçe binasında kendi aralarında kısa bir toplantı yaptı. Toplantıda Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız’ın ilçede günlerdir yaşananlara ilişkin heyet üyelerine bilgi verdiği öğrenildi.
KÜRKÇÜ: PROVOKASYON DİYE CEMAATİ GÖSTERMEYİN
Toplantının ardından parti binası önünde yağmur altında toplanan yaklaşık 1500 kişiye ilk konuşmayı yapan Ertuğru Kürkçü, "Bir cinayete, bir daha asla ama asla izin vermeyeceğiz. Bunlar provokasyon diye cemaati göstermeyin. Onları yakalamıyorsanız, onlarla birliktesiniz. Öldürdükleri gençlerin faturasını Cizre halkına mal etmeye çalışıyorlar. ’Biz Nihat’ı öldüren silahları kullanmadık’ diyorlar. Bunun yalan olduğunu biliyoruz. Bunu ispat edeceğiz. Nihat, polislerin yeni kullandığı bir gaz bombasına ait kapsülle öldürüldü. O silahı siz biliyorsunuz. O mermileri sokaktan topluyorsunuz" diyerek, Nihat’ın ölümüne neden olan kapsülün benzerini eliyle havaya kaldırarak kalabalığa gösterdi. Kalabalık grup da, ’Katil devlet, hesap verecek’ slogan atmaya başladı.
"ERDOĞAN, İMPARATORLUĞUNUN YIKILMASINDAN KORKUYOR"
Daha sonra konuşmasına kaldığı yerden devam eden Kürkçü, "Türkiye ve Kürdistan’da bu zalimlere asla ama asla teslim olmayacağız. Türkiye halkı, Kürtler’in 30 yıllık mücadelesinden büyük bir ders aldı. Bunu yeni yaşamla, tüm Türkiye’ye yayacağız. Erdoğan, imparatorluğunun yıkılmasından korkuyor. Onun imparatorluğunu yıkacağız. Barış temin edilecek diye, Kürt halkı bugüne kadar sürdürdüğü özgürlük mücadelesinden geri adım atmaz. Biz hiçbir diktatörlüğü kabul etmiyoruz. O nedenle ya sayın Öcalan’ın açtığı yoldan, sonuna kadar gidilecek, ya da hükümet istemiyorsa çıkıp açıkça bunu söyleyecek. O zaman öncekilerin başına ne geldiyse, bu hükümetin de başına o gelecek" dedi.
AYNA: PROVOKATÖRÜN KENDİSİ İÇİŞLERİ BAKANIDIR
DBP Eş Genel Başkanı Emine Ayna, İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya eleştirip, "Sizlerin karşısında söylenecek söz yok. Tüm ölümlerden AKP hükümeti ve devlet sorumludur. Yaşanan olaylar için ’provokatörler yaptı’ diyerek işin içinden sıyrılmaya çalışıyorlar. O provokatörler polis araçlarının içerisinde ise, İçişleri Bakanı provokatörün ta kendisidir" diye konuştu.
TÜRK: BEDEL ÖDENECEKSE HEPİMİZ ÖDEMEYE HAZIRIZ
Kazanhan’ın ailesine başsağlığı dileyen ve dualar okuyan heyet üyeleri arasında bulunan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk, Kürt halkının yürüttüğü özgürlük mücadelesiyle tüm ezilen halkların özgür geleceğinin inşa edileceğini söyledi. Abdullah Öcalan’ın iki yılı aşkın süreden beri Kürt halkının özgürlüğü ve Ortadoğu’da barışın tesisi için büyük bir çaba sarf ettiğini dile getiren Türk, Kürt halkının da bu süreçte üzerine düşen sorumluluğu fazlasıyla yerine getirdiğini anlattı. Kürt halkının köleliği asla kabul etmeyeceğine dikkat çeken Türk, "Bedel ödenecekse hepimiz bedel öderiz" dedi.
YÜKSEKDAĞ: EN BÜYÜK PROVOKASYON BİR KATİLİ BURAYA GÖNDERMEKTİR
Konuşmalardan sonra heyet ile çok sayıda vatandaş, Nihat Kazanhan için Cudi Mahallesi’nde kurulan taziye çadırına doğru yürüyüşe geçti. Taziyede konuşan Yüksekdağ, Cizre halkının tek suçunun 92 yılında olduğu bugün de, çürüyen siyasete karşı doğru siyaset yolunu göstermek olduğunu belirtti. Yüksekdağ, hükümet yetkililerinin provokasyon açıklamalarına tepki göstererek, "En büyük provokasyon bir katili buraya göndermektir" dedi.
Yüksekdağ, "Bu halkı çocuklarının cenazesiyle teslim alamazsınız. Bunu öğrenemediniz mi? Tarihi boyunca bu halkı evlatlarının ölümüyle diz çöktüremeyeceğinizi hala anlamadınız mı?" diye konuştu.
Cizre halkının yalnızlaştırılmaya çalışıldığını savunan Yüksekdağ, aylar önce Kobani için kirli tezgahların yapıldığını ancak oradaki direnişin hala devam ettiğine dikkat çekerek şöyle konuştu:
"Cizre’de ’provokasyon var, karanlık eller, paralel güçler ve polisler Cizre’de tezgah kuruyorlar’ diyorlar. Ben sizlere söyleyeyim. Provokasyonun en büyüğü Hrant Dink cinayetinin sorumlusunu emniyet amiri diye buraya yeni katliamlar gerçekleştirmek için göndermektir. Bu katliamlara ve çözümsüzlüğe yol açan siyasetin önünü halkımızın birleşik gücüyle keseriz."
Yapılan konuşmalardan sonra heyet üyeleri, Cizre’den ayrıldı.