Güncelleme Tarihi:
Diyarbakır'da oturan Mehmet Akar, geçen yıl 21 Ağustos tarihinde ortadan kayboldu. Akar'ın annesi Hacire Akar, bir gün sonra HDP Diyarbakır il binası önüne geldi. Oğlunun HDP'liler tarafından dağa kaçırıldığını söyleyen anne Akar, il binası önünde oturma eylemi başlattı. Eylemin 3'üncü gününde ortaya çıkan Mehmet Akar mahkemece ev hapsiyle cezalandırıldı. Oğluna kavuşup, eylemine son veren Hacire Akar, çocukları kayıp annelere çağrıda bulundu. Hacire Akar'ın çocuğuna kavuşması, çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler için umut oldu. Akar'ın çağrısıyla harekete geçen çocukları kayıp aileler, 3 Eylül'den itibaren HDP binası önünde oturma eylemine başladı.
13 AİLE, EVLADINA KAVUŞTU
Hacire Akar'ın oğlu Mehmet'in yanı sıra eyleme katılanlardan Hatice Ceylan'ın oğlu Cafer, Hüsniye- Hüseyin Kaya çiftinin kızları Mekiye, Halime Kadran'ın torunu Halil İbrahim Kadran, Necla- Metin Açan çiftinin oğlu Harun Açan, Nizamettin- Aslıhan Eşrefoğlu çiftinin oğlu Hüseyin, Gevriye Ayhan'ın kızı Pelda, Melik Aslan'ın oğlu Volkan, Muhteber Birlik’in oğlu Veysi Birlik, Cahide Alkan'ın oğlu Mehmet Emin, Şahize Altınkaynak'ın kızı Halise Alptekin, Naime Dalmış’ın kızı Tekoşin Açar ve Sait Açar'ın oğlu Haşim, terör örgütünden kaçarak, güvenlik güçlerine teslim oldu. Böylece oturma eylemi yapan ailelerden 13'ü, evlatlarına kavuşmuş oldu. Hacire Akar dışındaki 12 aile, diğer ailelere destek olmak için oturma eylemine devam ediyor.
'BAYRAMDA DA EYLEMİMİ SÜRDÜRECEĞİM'
Adana'nın Seyhan ilçesinden gelerek, 5 yıl önce 15 yaşındayken, dağa kaçırıldığını belirttiği oğlu Engin için oturma eylemine katılan Kamile Küçükdağ, kış mevsimi, koronavirüse ve ramazan ayına rağmen eylemlerini sürdürdüklerini belirterek, bayramda da eylemlerine devam edeceklerini söyledi. Çocuğunu almadan gitmeyeceğini ifade eden Küçükdağ, evladına kaçıp güvenlik güçlerine teslim olması için çağrıda bulundu. Küçükdağ, şunları söyledi:
"262 gündür eylemimizi devam ettiriyoruz, çocuklarımızı almadan gitmeyeceğiz. 11 bayramdır evlat hasretindeyim. Ne günahım vardır çocuğumu götürmüşler dağa mahkum etmişler, beni de kapılarının önüne mahkum etmişler. Koronavirüs oldu biz eylemimize devam ettik, kış mevsiminde yine öyle, Ramazan ayı geldi yine buradayız, şimdi bayram olacak bayramımızı da burada geçireceğiz. Çünkü evladımızı almadan buradan gitmeyeceğiz, evladımızı getirip teslim etsinler öyle gidelim. Çocuğumuzdan başka bir şey istemiyoruz onlardan. Bunların elinden gelse beni de diğer oğlumu da götürürler. Bunlar ne hasta ne yaşlı ne çocuk dinliyor, fırsat bulsalar alıp götürüyorlar. Özellikle gariban neredeyse onu bulup götürüyorlar. Neden kendi çocuklarını götürmüyorlar. Bunlar Kürt değiller. Kürt Kürt'e böyle zalimlik yapmaz. Bunlar kardeşi kardeşe vurdurtuyorlar. Ben buradan oğluma sesleniyorum, eğer beni görüyor ve duyuyorsan gel devletimize, askerimize teslim ol. Onlar ceza var, işkence var diyorlar ne ceza ne de işkence var. 13 kişi teslim oldu, annelerinin yanındadır. Sen de gel. Ben bütün Türkiye'ye sesleniyorum, bize duacı olsunlar ve destek versinler."