Güncelleme Tarihi:
Hacire Akar, 21 Ağustos’ta kaybolan oğlu Mehmet’in HDP’liler tarafından dağa kaçırıldığını söyleyip, 1 gün sonra partinin Diyarbakır il binası önünde oturma eylemi başlattı. Eylemin 3’üncü gününde ortaya çıkan Mehmet Akar, mahkemece ev hapsiyle cezalandırıldı. Oğluna kavuşup, eylemine son veren Hacire Akar, çocukları kayıp annelere çağrıda bulundu. Hacire Akar’ın HDP il binası önünde başlattığı eylemle çocuğuna kavuşması, çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler için umut oldu. Akar’ın çağrısıyla harekete geçen çocukları kayıp aileler, 3 Eylül’den itibaren HDP il binası önünde oturma eylemine başladı.
3 AİLE EVLADINA KAVUŞTU
Hacire Akar’ın yanı sıra eyleme katılanlardan Hatice Ceylan’ın oğlu Cafer ile Hüsniye- Hüseyin Kaya çiftinin kızları Mekiye’nin terör örgütünden kaçarak, güvenlik güçlerine teslim olmasıyla HDP önünde oturma eylemi yapan ailelerden 3’ü, evladına kavuştu. Hatice Ceylan ile Hüsniye- Hüseyin Kaya çifti, diğer ailelere destek olmak için oturmayı sürdürürken, HDP önündeki 64 aile, 122’nci günde eyleme devam etti.
ÇADIRDAN ÇIKIP, MERDİVENE OTURDULAR
Eylemi çadırda sürdüren aileler, parti binasına bazı HDP’lilerin girmesi üzerine dışarı çıkarak, bina merdiveninde oturmaya devam etti. Binaya giren partililerden çocuklarını isteyen aileler, HDP’ye tepki gösterdi.
’EVLADIMIN ÜZERİNDE HAKKINIZ YOK’
Vatani görevi için usta birliğine giderken, 2 Ekim 2015’te Tunceli’nin Pülümür ilçesinde teröristlerce kaçırılan oğlu Müslüm (24) için eşi Şevket Altındaş ile beraber Gaziantep’ten gelerek, 5 Eylül’de oturma eylemine katılan Songül Altındaş, HDP’lilerin parti binasına girip, çıktığını ve kendilerini önemsemediklerini söyledi. Altındaş, "Burada biz yokmuşuz gibi davranıyorlar. Binalarının önündeyiz. İnsan gelir bir seslenir, ’Derdiniz nedir? Konuşalım, çare arayalım’ der. Ama bunlarda hiç insanlık yok, hiç merhamet yok. Kar da olsa kış da olsa buradan gitmeyeceğiz. Ben oğlumu istiyorum, benim oğlumu kaçırdılar. 5 yıldır oğlumu bırakmıyorlar, 150 metre yerin altında tutuyorlar. Yeter artık, ben evladımı istiyorum. Evladımın üzerinde sizin hiçbir hakkınız yok. Siz bu kadar zalimsiniz, vicdansızsınız" dedi.