Hasan KIRMIZITAŞ/GAZİANTEP, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 07, 2015 17:04
HDP Gaziantep milletvekili adayı Celal Doğan, partisinin barajı geçmemesi durumunda kıyametin kopmayacağını ve demokratik mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi.
HDP milletvekili adayları basın toplantısı düzenleyerek yürüttükleri çalışmalara ilişkin bilgi verdi. HDP’nin birinci sıra milletvekili adayı olan Celal Doğan, daha önce kentte 15 yıl belediye başkanlığı yaptığını hatırlattı ve CHP yerine HDP’yi tercih etmesinin sebebini açıkladı. HDP dışında AK Parti’yi durduracak başka siyasi parti olmadığını ve bu nedenle tercihini HDP’den yana kullandığını belirten Doğan, "Türkiye’de HDP dışında mevcut iktidarı durduracak ve gelecekte bu ülkenin umudu olacak başka bir siyasi parti olsaydı onu tercih ederdim. Hatta kendim o partide olmasam bile oy verirdim. Milletvekili olma arzusu ile HDP’ye gelmedim. Siyasi partiler bir mebus atölyesi değildir. Ülkeyi yönetme arzusu olan partilerdir. Bu ülkede o işi yapacak parti yok. O nedenle buradayım. Çok kutsal saydığım bir dava için buradayım" dedi.
HDP’nin barajı aşacağına inandığını ancak aksi durumun ülkeyi kaosa sürükleyeceği yönünde bir algı yaratılmaya çalışıldığını da savunan Doğan, "Barajı aşarsak Türkiye; Ortadoğu’daki diktatör rejimlere eğimli bir anlayışın yani başkanlık sisteminin rüyası ve hayalinden kurtulacak. HDP barajı aşmazsa kıyamet kopmayacak. Siyasi ortamı bulandırmak için özellikle bu algı oluşturulmak isteniyor. Biz 100 metre koşmuyoruz, maraton koşuyoruz. Aksi bir durumda da bizler demokratik mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu.
Seçimlerin güvenli şekilde yürütülmediğini ve bu süreçte HDP’nin 41
seçim bürosunun ateşe verildiğini dile getiren Celal Doğan şöyle konuştu:
"2 başlı bir hükümet, 2 başlı bir siyasi partinin temsilcileri ile yarışılıyor. Bir tarafta Başbakan, bir tarafta ise Cumhurbaşkanı. Her ikisi de alanlarda parti lideri gibi koşturuyorlar. Ellerindeki milyar dolar imkanlarla onlarla mücadele edecek şansa sahip değiliz. Türkiye’de basın alanında bile bize yer verme noktasında haksız bir rekabet olduğunu görüyoruz. Türkiye’de demokratikleşmeyi bu şekilde değerlendirirseniz, antidemokratik oluşum nasıl olur diye merak ediyorum. En zor seçimlerden birini geçiriyoruz. Arkadaşlarımız bağımsız adaylar olarak seçimlere girdiklerinde bu kadar baskıya maruz kalmamıştı. Parti olarak seçime girdikleri için aldıkları her milletvekili iktidardan koparılmış bir parça olduğunu gördükleri için zulüm ve baskı alabildiğine devam ediyor. Baskı altındayız. Ben Gaziantep’te 15 yıl belediye başkanlığı yaptım ama burada bile insanlar seçim bürosu vermede tereddüt yaşıyor."