Hazreti İsa’nın ineceği tepe TV antenlerinin işgali altında

Güncelleme Tarihi:

Hazreti İsa’nın ineceği tepe TV antenlerinin işgali altında
OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 31, 2005 00:00

Amerika ve Almanya’dan gelen arkeologlar ve din adamları, Hıristiyanlığın kayıp mezhebi Montanizm’in izlerini beÅŸ yıldır UÅŸak’ta arıyor. Tarihi metinlerde adı geçen ancak yaÅŸam alanı bulunamayan mezhebin merkezi, son araÅŸtırmalara göre, Karahallı Ä°lçesi’ne baÄŸlı Karayakuplu Köyü.Mezhebin önemli ÅŸehri Tymion ise Susuzören Köyü yakınlarında. Karayakuplu’da antik kent duvarlarının açıkça görüldüğü, antik seramik ve cam parçalarının yürüyenlerin ayaklarına takıldığı bölge kazılırsa kayıp mezhebin sırları çözülecek. Montanistlere göre, Hz. Ä°sa yeryüzüne burada dönecek. Ancak kutsal kitapların iÅŸaret ettiÄŸi Ömerçalı Tepesi, TV antenleriyle kuÅŸatılmış durumda.Montanizm, Hıristiyanların antik metinlerde adı geçen ama bir türlü izi bulunamayan mezhebi. Bazı uzmanlara göre son kayıp mezhep. Kibele kültünün etkisindeki Montanus tarafından kurulan mezhebin diÄŸerlerinden en büyük farkı, kadın erkek eÅŸitliÄŸine verdiÄŸi önem. Kadınlara din bilgini, baÅŸpiskopos olma fırsatı vermiÅŸ. Hatta üç kurucusundan ikisi kadın. Bir baÅŸka özelliÄŸi de boÅŸanma ya da eÅŸin ölümü sonrasında yeni evliliÄŸe izin verilmemesi. Yani, Montanist yaÅŸamda kesinlikle tek eÅŸlilik hakim.Bu ilginç mezhep, 1800’lü yıllardan bu yana, Hıristiyan din adamlarınca araÅŸtırılıyor. AraÅŸtırmalar son yıllarda Denizli, Afyon arasında yoÄŸunlaÅŸtı. ABD’li Prof. William Tabberne ve Heidelberg Ãœniversitesi’nden Prof. Peter Lampe baÅŸkanlığındaki ekip, 1999’da Türkiye’de çalışmaya baÅŸladı. Ellerindeki belgelerden önce Denizli’nin Çal Ä°lçesi ve çevresini araÅŸtırdılar. Ancak antik belgeleri doÄŸrular bulgu yoktu.Daha sonra UÅŸak’a gelerek Arkeoloji Müzesi Müdürü Kazım Akbıyık’la görüşen ekip, çalışmalarını Karahallı’ya yönlendirdi. Çünkü burada tarihi belgelere uyan bir kaya kilisesi vardı. Bölgedeki kazılmamış antik bölgeyi gören ekip, ellerindeki metinlerle karşılaÅŸtırınca doÄŸru yerde olduÄŸu kanaatine vardı.ÇİFTÇİNÄ°N BULDUÄžU YAZIT TEK KANITAncak yine de ellerinde epigrafik bir kanıt yoktu. Bu sırada Sarısözen Köyü’nden genç bir çiftçi, müzeye tarlasında bulduÄŸu yazıtı getirdi. Yazıt, Montanizm’in aranan ÅŸehirlerinden Tymion’a aitti. Bunun üzerine topografik çalışmalar yapıldı ve Pepouza’nın Karayakuplu Köyü’nde henüz kazılmamış antik bölge olduÄŸu kanaatine varıldı. Müze Müdürü Akbıyık, üzerinde baÄŸlar bulunan Ulubey Kanyonu’nda Banaz Çayı kıyısındaki antik kentin Pepouza olma ihtimalinin yüzde 95 olduÄŸunu söylüyor. Burada bulunan kayalara oyulmuÅŸ kilise ve mezar taÅŸları da kanıtları arasında.KAYA KÄ°LÄ°SESÄ°NÄ°NPEŞİNE DÜŞTÃœKBu bilgileri öğrenince biz de kayıp mezhep Montanizm’in baÅŸkenti Pepouza’nın peÅŸine düştük. Karayakuplu Köyü’nden baÄŸların olduÄŸu yere kadar toprak yoldan gittik. Otomobilimizi bırakıp, derelere dalıp, balçıklara girdik. Ama kayıp mezhebin kilisesini göremedik. Yolu deÄŸiÅŸtirip tepelere tırmandık ve en sonunda Montanistler’e ait olduÄŸu sanılan kaya kilisesini karşımızda bulduk. Uzakta da olsa görkemliydi.Kazılmayı bekleyen baÄŸların bulunduÄŸu bölgede, antik kentin yaklaşık 40 santim yüksekteki duvar kalıntıları vardı. Hatta bir de kapı eÅŸiÄŸine rastladık. Bir zamanlar Yeni Kudüs olduÄŸuna inanılan yerleÅŸimden geriye ayrıca yerlerdeki seramik ve cam parçaları kalmıştı. Müze Müdürü Akbıyık, bunların antik kalıntı olduÄŸunu belirtti.Kutsal metinlere göre, Montanistler bölgedeki Ömerçalı Tepesi’ne Hz. Ä°sa’nın inmesini bekliyor, tüm Hıristiyanları burada toplanmaya çağırıyor. Susuzören ve Karayakuplu’dan rahatlıkla görülen bu tepe ÅŸimdi iletiÅŸimin hizmetinde. Bölgeye yayın yapan tüm televizyon antenleri bu tepede...DÄ°N KÄ°TAPLARINA GÖRE SAPKIN MEZHEP1800’lü yıllarda kaleme alınan Thriskeftiki ke Ä°thiki Engiklopedia’da (Din ve Ahlak Ansiklopedisi) Montanizm 2. yüzyılın sapkın mezhebi olarak anılıyor, ÅŸu bilgiler veriliyor: Hıristiyanlığın sapkın kehanet mezhebi Montanizm’in kökleri, Anadolu’nun Frigya bölgesinde çok yaygın olan antik Yunan tanrıçası Kibele’ye tapınma inancından kaynaklanır. Orijinal yazılı eserler, dini ilahiler ve kehanetlerin büyük kısmı kaybolmuÅŸtur. Bugüne ulaÅŸan kısıtlı bilgilerin çoÄŸu Antimontanizm edebiyatını oluÅŸturan Apollonios ile kilise tarihçisi Eusevios ve Epifanios’un eserlerinden, ılımlı Montanist oldukları düşünülen Hıristiyan yazar Tertilianos ve Romalılar tarafından katledilen Perpetua adlı kadının öğretilerinden alınmadır. Montanizm ‘eski Hıristiyan ahlaki ilkelerine geriye dönme nostaljisi’ olarak tanımlanabilir. Kurucusu Ardavavlı (Frigya) Montanos, Hıristiyan olarak vaftiz olmadan evvel, Tanrıça Kibele’nin tapınağında rahipti. Vaftizden sonra Ruh-ul-Kudüs tarafından káhin olarak seçildiÄŸine inanmış ve MS.153 yılında bu mezhebi oluÅŸturmuÅŸ. Montanus’a göre, Hz. Ä°sa’nın ÅŸahsında insanlara görünen Tanrı’yı temsil etme görevi onun çarmıha gerilmesinden sonra kendisine geçmiÅŸtir. Trans halinde konuÅŸan Montanus, kendi kehanetlerinin Tanrı’nın son vahyini ifade ettiÄŸini iddia etmiÅŸ ve Tanrı’nın kutsal elinde bir lir teÅŸkil ettiÄŸini vaaz etmiÅŸtir. Ä°sa Mesih’in Pepouza kentinde ikinci kez dünyaya döneceÄŸini iddia etmiÅŸtir. Yeni Kudüs olacak bu ÅŸehir, Montanizm’in kutsal merkezidir. Montanizm Anadolu, Yunanistan, Ä°talya, Galya ve Kuzey Afrika’ya yayılmıştır. Muhtelif Hıristiyan sinodlarında (meclis) tartışılmış olan bu vaazlar ve inançlar, Montanizm hareketini felce uÄŸratmış ve 5. yüzyılın baÅŸlarında kilise tarihinden silmiÅŸtir. Son inananları Hıristiyan Kilisesi’ne dönmüş veya baÅŸka mezhepler kurmuÅŸlardır. Ancak bunlar da zamanla unutulmuÅŸtur. Montanus’un ne zaman öldüğü bilinmemektedir.KAZIM AKBIYIK (UÅŸak Arkeoloji Müzesi Müdürü)Bu kanıtlar inkár edilemezTam 25 yıl önce, Afyon Arkeoloji Müzesi’ne atanan Arkeolog Kazım Akbıyık, 1991’den beri müze müdürü. Akbıyık, antik kentin bir an önce kazılmasını ve gerçeÄŸin ortaya çıkmasını istiyor: ‘Elimizdeki kanıtlar inkár edilecek cinsten deÄŸil. AraÅŸtırma bölgesi yüzde 95 ihtimalle Pepouza. Bir an önce kazıların baÅŸlaması, spekülasyonların önlenmesi gerekir.’ PROF. DR. ADNAN ŞİŞMAN (Afyon Kocatepe Ãœniversitesi Rektör Yardımcısı, yakın tarih uzmanı)Orhun Abideleri olmasaydı, Türk tarihine iliÅŸkin belgemiz olmayacaktı. Bu alanın kazılmasından, tarihi zenginliÄŸin toprak üstüne çıkmasından yanayım. Bölge inanç turizmi merkezi olabilir. EndiÅŸem bu çalışmaların geçmiÅŸte UÅŸak’ta gördüğümüz misyonerlik faaliyetleri doÄŸrultusunda kullanılması. YUNANCA VE LATÄ°NCE YAZITSarısözen Köyü yakınlarında bir çiftçinin tarlasında bulduÄŸu yazıtın üstü Yunanca, altı ise Latince. Uzmanlara göre yazıt, Tymion’un yerini belirleyen eldeki tek somut kanıt. MS. 205’te, Ä°mparator Lucius Septimus ve oÄŸulları Caracalla ile Geta zamanlarında hazırlanan metin, Tymion civarındaki Simoen’in ortakçı köylülerine hitap ediyor. Ä°mparator, vergilerin yüksekliÄŸinden ÅŸikayet eden ortakçı köylülerini vergilerini ödemedikleri takdirde sert önlemler almakla tehdit ediyor.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!