Hazmetme kapasitesi...

Güncelleme Tarihi:

Hazmetme kapasitesi...
Oluşturulma Tarihi: Şubat 27, 2006 12:33

Bizimkiler, yani Türk hükümeti, yani AKP yönetimi AB’yi zorlamakta ve bu kapıdan içeri girmekte kararlılar ya, hazmetme işine onlar da inandı.

Başta başbakan RTE ve yardımcısı Abdullah Gül olmak üzere, her kim ki hükümetin icraatlarına karşı geliyorsa, bu ikili de hazımsızlık göstermeye başlıyor.

Özellikle medyaya karşı.

Malum, medyanın büyük bölümü 3 yıldır kayıtsız-şartsız AKP yönetimini destekledi ve elan destekliyor.

Hatta dinci basın dahi AKP’yi eleştirmeye başladı ama laik basın almış başını gidiyor, ha babam de babam bu yönetimi baştacı ediyor.

Buna kraldan fazla kralcılık denirdi eskiden.

Şimdi ne denir kestiremiyorum.

Yani yazılısı ve görseliyle 3 yıldır desteklenen hükümetin baktık ki barutu azalmış, biraz kör atışı yapmaya kalkıldı yani ufak ufak eleştirilmeye başlanınca başta Başbakan RTE olmak üzere tüm bakanlar, Gül, Çiçek gibi bakanlar da hemen basını karşılarına aldılar.

AKP yönetimine göre, kimi basın dıştan beslemeli.

Kimi medya içten yemleniyor...

Yani basın bir yerlerden besleniyor ve hükümete karşı kışkırtılıyor.

Oysa böyle bir şey yok ortada.

Tam tersi vardı düne kadar.

En küçüğünden en babasına kadar tüm yazılı ve görsel medya bu hükümeti destekledi ve yueteri kadar avans verdi.

Şimdilerde taşlar yerine oturuyor.

Hükümete verilen “avans” bitti yani.

Medyanın işi zaten muhalefet etmek.

Yani halk adına, kamu adına yapılan yanlışları, yolsuzlukları, hırsızlılk ve ursuzlukları ortaya çıkarmak medyanın sorumluluğu altında.

Eleştirilerini yaparken tabii ki yalana-dolana sapmayacak.

Gerçek neyse onu yazacak.

İç ve dış politikada konusundaki eleştirinin dozu son zamanlarda artmaya başlayınca önce Başbakan RTE’nin, sonra Adalet Bakanı Çiçek’in, daha sonra da Dışışileri Bakanı Gül’ün “hazmetme kapasitesi”nde gariplikler ortaya çıktı.

Basını karşılarına alan demeçler vermeye başladılar.

Tabii amacını aşan karşılıkllı atışmalar, sert çıkışlar bumerang gibidir.

Bunlar aynıyla kendilerine dönebilir.

Bunun hesabını ince ayar iyi yapmak lazımdı.

Bu yönetime verilen avansın hayat boyu devam edeceğini sanmak yanlışına düşen AKP yönetimi, erken bir hazımsızlık dönemine girmiş bulunuyor.

Bunun uzaması halinde siyasette hareketli günlerin, gergin bekleyişlerin, AKP içinde de bazı çatırtıların başlaması olası.

Mart başındaki Abant toplantıları öncesi durum-vaziyet böyledir.

Sevgiler,

Sezai 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!