‘Hazmede hazmettire’ çok açıklayıcı oldu
Güncelleme Tarihi:
Okan KONURALP / DENİZLİ
Oluşturulma Tarihi: Eylül 26, 2009 00:00
Başbakan Erdoğan’ın demokratik açılım süreciyle ilgili “Hazmede hazmede, hazmettire hazmettire” sözlerine CHP Lideri Baykal’dan “Bu söylem Kürt açılımı konusunda en açıklayıcı ifadedir. Konunun içyüzünü ortaya koyması açısından aydınlatıcı olmuştur” dedi. Baykal, “Sen neyi hazmettirmeyi ve hazmetmeyi düşünüyorsun?” diye sorarak, bu sürecin halkı gizli kapaklı bir şekilde tuzağa düşürme süreci olduğunu ileri sürdü.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ‘Demokratik Açılım’ projesi kapsamında ABD’de yaptığı “Hazmede hazmede, hazmettire hazmettire” açıklamasına, “Kime neyi hazmettireceksin; sen neyi hazmettirmeyi ve hazmetmeyi düşünüyorsun” sözleriyle tepki gösterdi. Denizli’ye giderken uçakta bir grup gazetecinin sorularını yanıtlayan Baykal, “Başbakan Kürt açılımı ile yola çıktı, işi sulandıra sulandıra işsizlik açılımına kadar geldi. Hükümetin açılım projesi aldatmacası bitmiştir” dedi. Baykal, şu mesajları verdi:
En aydınlatıcı ifade
Bulduğu çare parça parça, kendi ifadesiyle hazmettire hazmettire, hazmede hazmede projeyi uygulamaya devam etme yönündedir. Bu söylem Kürt açılımı konusunda en açıklayıcı ifadedir. Sarf edilen sözler bu konunun içyüzünü ortaya koyması açısından aydınlatıcı olmuştur. Sayın Başbakan ABD’de bu açılımın içeriğiyle ilgili tek cümle etmemiştir. Ancak sözlerinden kendi kafasında dahi açılımın içeriğiyle ilgili bir detayın bulunmadığını anlıyoruz. Bu projenin içeriği hakkında bilgi vermenin, projeye zarar vereceğini düşünüyor. Toplumun, kafasındaki projeyi benimsemeyeceğini gördü.
Kime neyi hazmettireceksin
Doğru soru ise ‘Başbakan hazmettire hazmettire, hazmede hazmede’ süreci götürmeye çalışmaktadır da, kime neyi hazmettireceksin? Sen neyi hazmettirmeyi ve hazmetmeyi düşünüyorsun? Bu süreç halkı gizli kapaklı bir şekilde tuzağa düşürme sürecidir. Bu sürecin parçası olmak, doğru değildir. Başbakan hazmetirmeye çalıştığı şeyin, ne olduğunu bilmeden bunu içimize nasıl sindirebiliriz? Başbakan Kürt açılımı ile yola çıktı, işi sulandıra sulandıra işsizlik açılımına kadar geldi. İktidar açılımın altında ezilip kalmıştır.
Mektup gelsin göreceğiz
Mektubu bekliyorum. Randevu isteyecek mi istemeyecek mi; uzun bir metin mi olacak kısa mı; içerikle ilgili bilgi verecek mi vermeyecek mi; mektup gelsin göreceğiz. Ancak hepinizi mutlu edecek bir yanıtım olacak.
Costner’dan medet umanlar
Milleti uyuştura uyuştura, projeden küçük dozlar vererek, millette alışkanlık yaptırarak kabul ettirtmeye çalışıyor. Milleti uyuşturmaya çalışma, haddini bil Başbakan. İş iyice tavsadı, laçkalaştı, şimdi Hollywood yıldızlarından medet umuyorlar. Bir Hollywood yıldızı çıktı, ‘Açılımı destekliyorum’ dedi. Sen açılımı nereden biliyorsun, kimden dinledin, dünyanın bunca sorunu içinde sen hangi duyguyla bu noktaya geldin? Fakat bilin ki, bizim derdimiz bu Hollywood yıldızı değil, bundan medet uman şaşkınların halidir. AKP’li arkadaşlara sesleniyorum. Bu gidişi seyretmeyin.
‘Oğlum gelmiş’ deyip, sarıldı
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, festival için geldiği Denizli’nin Çivril İlçesi’nde basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtlamadı. Baykal, ”Her zaman memleket meselelerini konuşuyoruz. Unutmayın elmacıların sorunu da ülkemizin önemli sorunlarından. Gündemi elmaya ayırdım” dedi. “Genç kalmanızı elmaya mı borçlusunuz?’’ sorusunu Baykal, “Öyle diyebiliriz. Elmayı çok severim ve sürekli tüketirim” diye yanıtladı. Bu sırada, elma üreticisi Ayten Tokkal, “Benim oğlum gelmiş. Ne mutlu bugüne” diyerek Baykal’ı sarılıp öptü. Elinde Atatürk fotoğrafı ve Türk bayrağı bulunan Tokkal, Baykal’ı güldürdü.
En aydınlatıcı ifade
Bulduğu çare parça parça, kendi ifadesiyle hazmettire hazmettire, hazmede hazmede projeyi uygulamaya devam etme yönündedir. Bu söylem Kürt açılımı konusunda en açıklayıcı ifadedir. Sarf edilen sözler bu konunun içyüzünü ortaya koyması açısından aydınlatıcı olmuştur. Sayın Başbakan ABD’de bu açılımın içeriğiyle ilgili tek cümle etmemiştir. Ancak sözlerinden kendi kafasında dahi açılımın içeriğiyle ilgili bir detayın bulunmadığını anlıyoruz. Bu projenin içeriği hakkında bilgi vermenin, projeye zarar vereceğini düşünüyor. Toplumun, kafasındaki projeyi benimsemeyeceğini gördü.
Kime neyi hazmettireceksin
Doğru soru ise ‘Başbakan hazmettire hazmettire, hazmede hazmede’ süreci götürmeye çalışmaktadır da, kime neyi hazmettireceksin? Sen neyi hazmettirmeyi ve hazmetmeyi düşünüyorsun? Bu süreç halkı gizli kapaklı bir şekilde tuzağa düşürme sürecidir. Bu sürecin parçası olmak, doğru değildir. Başbakan hazmetirmeye çalıştığı şeyin, ne olduğunu bilmeden bunu içimize nasıl sindirebiliriz? Başbakan Kürt açılımı ile yola çıktı, işi sulandıra sulandıra işsizlik açılımına kadar geldi. İktidar açılımın altında ezilip kalmıştır.
Mektup gelsin göreceğiz
Mektubu bekliyorum. Randevu isteyecek mi istemeyecek mi; uzun bir metin mi olacak kısa mı; içerikle ilgili bilgi verecek mi vermeyecek mi; mektup gelsin göreceğiz. Ancak hepinizi mutlu edecek bir yanıtım olacak.
Costner’dan medet umanlar
Milleti uyuştura uyuştura, projeden küçük dozlar vererek, millette alışkanlık yaptırarak kabul ettirtmeye çalışıyor. Milleti uyuşturmaya çalışma, haddini bil Başbakan. İş iyice tavsadı, laçkalaştı, şimdi Hollywood yıldızlarından medet umuyorlar. Bir Hollywood yıldızı çıktı, ‘Açılımı destekliyorum’ dedi. Sen açılımı nereden biliyorsun, kimden dinledin, dünyanın bunca sorunu içinde sen hangi duyguyla bu noktaya geldin? Fakat bilin ki, bizim derdimiz bu Hollywood yıldızı değil, bundan medet uman şaşkınların halidir. AKP’li arkadaşlara sesleniyorum. Bu gidişi seyretmeyin.
‘Oğlum gelmiş’ deyip, sarıldı
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, festival için geldiği Denizli’nin Çivril İlçesi’nde basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtlamadı. Baykal, ”Her zaman memleket meselelerini konuşuyoruz. Unutmayın elmacıların sorunu da ülkemizin önemli sorunlarından. Gündemi elmaya ayırdım” dedi. “Genç kalmanızı elmaya mı borçlusunuz?’’ sorusunu Baykal, “Öyle diyebiliriz. Elmayı çok severim ve sürekli tüketirim” diye yanıtladı. Bu sırada, elma üreticisi Ayten Tokkal, “Benim oğlum gelmiş. Ne mutlu bugüne” diyerek Baykal’ı sarılıp öptü. Elinde Atatürk fotoğrafı ve Türk bayrağı bulunan Tokkal, Baykal’ı güldürdü.