Kasım CİNDEMİR
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 24, 2002 01:50
İşadamı Selim Edes'ten rüşvet almak suçundan hüküm giyen eski Emlakbank Genel Müdürü Engin Civan, ‘‘ilk kez'' Hürriyet'e konuştu.
Emlakbank eski Genel Müdürü Engin Civan, yıllar sonra ve ‘‘ilk kez’’ Hürriyet'e konuştu. İşadamı Selim Edes'in kendisine karşı düşmanlıkla dolu olduğunu belirten Engin Civan, ‘‘Edes, başından beri yalan söyledi. Erkekçe davranmadı. Halbuki bir dönem karşımda hazırolda dururdu’’ dedi. Civan, kendisine yönelik silahlı saldırıdan sonra yaşananlar için ‘‘Bana yapılan herşey A'dan Z'ye faullü. Herşey bir sansasyon... Ben kesinlikle rüşvet almadım. Ama başımdan geçenlerle tam Aziz Nesin'lik öykü oldum’’ diye konuştu. Engin Civan, sessizliğini Hürriyet'e bozarken, ekonomide doktora derecesi bulunduğunu, Dünya Bankası'nda geçmişte finans uzmanı olarak çalıştığını vurguladı ve ‘‘Mustafa
Koç benim öğrencimdi. Üniversite'de hocalık da yaptım’’ dedi.
YILMAZ DİRAYETLİYDİ
Civan, Emlakbank ve Selim Edes'in ortak olduğu Anatepe arsası anlaşmasının kendinden önceki dönemde imzalandığını ve bu projeyi yaşama geçirmek için üç yıl çaba harcadığını söyledi. Civan, ‘‘Bir sürü para harcanıyordu, ama ortada iş ve üretim yoktu. Banka bilançosu kanama yapıyordu’’ dedi ve şöyle devam etti: ‘‘1991'de, Yüksek Planlama Kurulu kararıyla arsayı Toplu Konut'a sattık. Edes'in de bankaya borçlarını temizledik. Ama, Edes, kararı geri çevirmek için ve siyasi nüfuzunu kullanarak daha sonra Yüksek Planlama Kurulu'na yeni bir karar hazırlattı ve imzaya açtırdı. Edes, satılmış arazinin birkaç misline geri alınıp aradaki farkın kendisine ödenmesini istedi. Özal'a bile gitti. Ben de Başbakan Mesut Yılmaz ile görüştüm. Edes'e fair (adil) davrandığımızı ve araziyi Toplu Konut'a sattığımızı anlattım. Bir oyun oynandığını belirterek imzaya açılan kararın engellenmesini istedim. Başbakan Yılmaz büyük bir dirayet gösterdi ve benim haklı olduğumu kabul etti. Ama gazetelerde neler çıkmadı ki?’’
RÜŞVET GEREKMİYORDU
Bu olayın ardından, Selim Edes'in kendisine yönelik korkunç bir husumet kampanyası başlattığını ifade eden Civan, ‘‘Yüksek Planlama'nın kabul ettiği bir kararı geri çevirmek için yeni bir tasarı hazırlatma gücüne sahip ve Özal Ailesi ile sıkı fıkı ilişkiler içinde olan bir işadamının iş yaptırmak için bana rüşvet vermesi gerekmezdi. Ben rüşvet almadım. Türk kamuoyu bunu anlamalı’’ diye konuştu.
AZİZ NESİN'LİK OLDUM
Engin Civan şöyle devam etti: ‘‘Hakim, Selim Edes'e, belden yukarı üç isabet olmasına rağmen sıradan yaralama cezasını verdi. Rüşvet için de sadece para cezası verdi ve Edes'i para cezasıyla tahliye ettirdi. Selim Edes için yurtdışı yasağı da getirilmedi. Aynı hakim, benim cezamı iki misli artırdı... Savcılık, kamyon yok diye dört ay dosyayı Yargıtay'a yollamadı... Bu arada, Edes'in ABD'ye yerleşmesine olanak tanındı. Yargıtay'da itirazlar oldu ve ilgili daire genel kurula gitti. Bu neden? Hala belli değil. Ama nedense hep suçlu gösterilen ve günah keçisi olan ben oldum. Herşey bana karşı işledi ve Aziz Nesin'lik öykü gibi oldum.’’
Türk adaleti komik düştüEngin Civan, serbest kaldıktan sonra ABD'ye döndüğünde para cezasını ödemedi diye iadesinin istendiğini hatırlattı. Civan, ‘‘Selim Edes benden 20 kilometre uzaklıkta yaşıyordu, iki misli para cezası bulunmasına rağmen iadesi talep edilmedi. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, para cezasını ödemedi diye iadesi istenen ilk adam benim. Türk adaleti komik düştü’’ dedi. Emlakbank eski Genel Müdürü, kesinlikle adil yargılanmadığını ifade etti. Civan, ‘‘Türk adaletine güvenmediğim için de ABD vatandaşı oldum. Kinim yok ama kırgınım. 12 yıl sonra bile bana hala rüşvet davaları açılıyor. Bu hukuk sistemiyle Türkiye AB'ye nasıl girer? Bu sistemle, Türkiye'nin bir hukuk devleti olma iddiası asla olamaz’’ diye konuştu. Engin Civan, duruşmaları boyunca ‘‘vicdanı ile cüzdanı arasına sıkışanların’’ nereye gittiklerini gördüğünü kaydetti. Civan, ‘‘Edes'in avukatları bana verilecek cezayı iki hafta önceden biliyordu. Hakim'in bilmesi gereken bu konuyu avukat nasıl bilir? Bu nasıl iştir? Bana yapılan adaletsizliği ben de mezara dek seslendireceğim’’ dedi.
Bizim konutlarda çizik bile olmadıEngin Civan İzmit'te kendi döneminde inşa edilen Emlakbank Konutları'nın 17 Ağustos depreminde hasar almadan dimdik ayakta kaldığını da söyledi ve ‘‘Tek çizik bile olmadı’’ dedi. Civan, iadesi istendikten sonra 215 bin dolarlık para cezasını ödeyebilmek için kendisi ve eşinin yakınları ve arkadaşlarından borç aldıklarını ve daha sonra da bir ev satarak bu borçları ödediklerini kaydetti. Türkiye'de hakkında hala bir sürü davanın açıldığını ifade eden Civan, ‘‘Bir savcı böyle dava olmaz diyor. Bir hafta sonra yan masadaki savcı beraat ettiğim bir davayı rüşvete çevirerek yıllar sonra yeniden dava açıyor. Böyle birşey olur mu?’’ dedi.
Ben kötü adam Edes masum olduCivan, ‘‘Herşey benim üzerime yıkıldı. Hedef kişi, günah keçisi ve kötü adam ben oldum. Selim Edes ise masum oldu. Karşımda hazırolda duran Selim Edes, minimum cezayla olaydan kurtulmak için uğraştı ve bunda da başarılı oldu’’ dedi. Egin Civan, 1989-92 arasında Emlakbank Genel Müdürü olarak çalıştı. Engin Civan, 1994'de bir ziyaret için Türkiye'deyken silahlı saldırıya uğradı ve daha sonra yargılandı. Civan, rüşvet davasıyla yaralama davasının birleştirildiğini, bu sürecin aleyhine işlediğini ve iddianamenin de değiştirildiğini de söyledi. Engin Civan, ‘‘Rüşvet ön plana çıkarıldı, nitelikli rüşvete çevrildi ve lehime olan bazı tanık ifadeleri düştü’’ dedi.
Çakıcı bile kazık yediEngin Civan, kendisine yönelik komploda, Selim Edes'in yanı sıra ‘‘Özal Ailesi'nden bazıları’’ ile karanlık bazı adamları saydı ve Emlakbank'tan ayrılalı 3.5 yıl olmasına rağmen 1994'de tehditler almaya başladığını belirtti. Civan, ‘‘Bana yönelik silahlı saldırının ardında kim var bilmiyorum. Ama Alattin Çakıcı da bu olaylardan kazık yedi. İsmi kullanıldı. Çakıcı, bir gün konuşursa benim davanın aslında bir şantaj davası olduğu açıkça görülecek’’ dedi.
Rüşvet gerekçesiyle hapis ve para cezasına çarptırılan Civan, vurulmasından sonra kendisine yapılan herşeyin ‘‘A'dan Z'ye faullü ve sansasyon’’ olduğunu kaydetti. Engin Civan, ‘‘Edes, şantaj ve taammüden adam öldürme girişiminden yargılanmamak için -alacağımız vardı- gerekçesini daha uygun buldu’’ dedi.