Hayvanseverin sevmediği Türk

Güncelleme Tarihi:

Hayvanseverin sevmediği Türk
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 23, 2009 00:00

Fok derisinden kıyafet üreten Türk işadamı Hatem Yavuz’un, Namibya’da avlanacak 1 milyon fokun tüm haklarını aldığı ortaya çıktı.

Fok katliamının durdurulması için Yavuz’a baskı yapan uluslararası hayvan hakları dernekleri, 14 milyon dolar ödeyip fokları kurtarmaya çalışıyor. Ama yeterli para toplanamıyor.

GÜNEY Afrika ülkesi Namibya’da devlet izniyle bu yıl 95 bin foku avlayacak Türk şirketi, uluslararası hayvan haklarını koruma dernekleri ile karşı karşıya kaldı. Avustralya’da yaşayan derici bir ailenin oğlu olan Hatem Yavuz, CİTES sözleşmesi dahilinde öldürülecek fokları avlamaması için hayvan hakları derneklerinin kendisine 14 milyon dolar teklif ettiklerini, ama ödeme yapmadıklarını iddia etti. Avustralya’da yaşayan ve Tuzla Organize Sanayi Bölgesi’nde de deri üretim tesisleri sahibi olan Hatem Yavuz, Namibya’da 2019 yılına kadar avlanılmasına izin verilen yaklaşık 1 milyon fokun tüm haklarını elinde bulunduruyor. Afrika’nın güneybatısında bulunan Namibya’da, hükümetin bu yıl avlanmasına izin verdiği 95 bin fokun da tek alıcısı olan Türk işadamı Hatem Yavuz, avlanan hayvanların derilerini işleyerek dünyaca ünlü markalara satıyor.

Namibyalı fokları öldürme

Aralarında PETA, "Atlantic Canadian Anti-Sealing Coalition" (Fok Avına Karşı Atlas Kanada Koalisyonu), "International Fund for Animal Welfare" (Uluslararası Hayvan Hakları Fonu) ve "World Society for the Protection of Animals" (Hayvanları Koruma Dünya Derneği) gibi örgütlerin de bulunduğu hayvan hakları savunucuları, geçtiğimiz günlerde Yavuz’a, "Namibyalı fokları öldürme" diye baskı yapmaya başladı.

Mezbahaları müze yapacaktı

Yavuz, HSI ve IFAW örgütlerini temsil eden iki yetkiliyle 15 Haziran’da buluştu. Hayvan hakları örgütleri, Namibya hükümetinden aldığı izinle, 95 kişilik ekip yardımıyla fok avına başlayan Yavuz’a, bu avı durdurması karşılığında 14 milyon dolar önerdi. Avı iki hafta durdurmayı kabul eden Yavuz, bu meblağ karşılığında, Namibya ve Şili’de bulunan mezbahaları ve deri işleme tesislerini kapatarak müze yapmak için de gönüllü oldu.

1.4 milyon dolar topladılar

HSİ ve İFAW, hemen A.B.D, Avustralya, Güney Afrika Cumhuriyeti ve Danimarka’da bir kampanya başlatarak avın durdurulması için gönüllülerden bağış topladı. İnternet sitelerinden İngilizce olarak, "Namibya’daki fok katliamını durdurmamıza yardım edin" anonsuyla toplanan yardım, 1.4 milyon doları ancak bulabildi. Yavuz’un talep ettiği 14 milyon dolara ulaşılamayacağının anlaşılması üzerine av yeniden başladı.

Yapmasam başkası yapacak

Paranın toplaması için 2 hafta süre verdiğini, avlanma sezonunun 1 Temmuz’da açılmasına rağmen avlanmaya geç başladıklarını belirten Yavuz, 15 Kasım’a kadar ava devam edeceklerini söyleyerek Hürriyet’e şu açıklamayı yaptı: "Namibya ve Şili’de her yıl binlerce fokun deri ve yağını işlemek için 2002’de ailemiz anlaşma yaptı. CİTES sözleşmesi dahilinde yapılan av sırasında devlet yetkilileri bekliyor ve onların belirlediği erkek fokları öldürüyoruz. Bunu biz yapmasak, başka bir şirkete verecekler. Bu anlaşmamız 2019 yılına kadar geçerli. Fakat biz hayvan hakları kuruluşlarından gelen teklifle mezbahalarımızı müzeye dönüştürme kararı aldık. Böylece yatırımlarımızı başka yerlere yönlendirecektik. Fakat bir ay içinde bir miktar para toplanmasına rağmen söz veren kuruluşlar bizi hiç aramadılar. Zarar edeceğimizi bile bile Türk firması olarak bu işten çekilmek istiyorduk. Bize söz verilen para getirilmediği için fok avına devam ediyoruz. Protestocu gruplar foklara değer biçtiler. Bana göre, bağış toplamak için yaygara yapıyorlar. Ayrıca bizim şirket yükselen bir değere sahip ve tekel durumunda. Bir trendi yakaladığımızda, hemen ’Türk’ler fok öldürüyor’ diye baskı yapıyorlar."

Böyle katlediliyor

Foklar, derilerine zarar gelmesin diye geçmişi Vikinglere dayanan "Hakapik" isimli ucu sivri balta ile vuruluyor. Avcı, bu darbeden sonra eliyle hayvanın yarılan başından içeri parmağını sokup beyninin dağıldığından emin oluyor. Avcılar tüfek kullanmak zorunda kalırsa, derisi kurşunla delinen fokların satış değeri düşüyor.

Bunları üretip Gucci ve Prada’ya satıyor

Hatem Yavuz’un kendi adına 1975 yılında kurduğu şirket, deri, kürk ve yün ticareti yapıyor. Sloganı "Deri bizim işimizdir" olan firmanın merkezi Avustralya’da. Şirketin ayrıca Türkiye, Rusya ve Güney Afrika’da tesisleri var. Yavuz Grup’un işlediği deriler Gucci, Prada ve Versace gibi ünlü modaevleri tarafından kullanılıyor.

Penisleri için katledilecek

Erkek fokun cinsel organının afrodizyak etkisi olduğuna inanıldığı için 6 bin erkek fokun da ayrıca avlanmasına izin veriliyor. Erkek fok derisi, ayakkabı üretiminde de kullanılıyor.

Kanada’dan sonraki en büyük sürü yeri Namibya
/images/100/0x0/55ea4938f018fbb8f8760d4a

KANADA’dan sonra dünyadaki en büyük fok sürülerini sahillerinde barındıran Namibya, fok avına, nüfusunu korumak amacıyla sınırlı miktarda izin veriyor. Hükümet, fokların sadece derisinin değil, tamamının satıldığını, derisi ile birlikte eti, iç organları ve cinsel organlarının da çok değerli olduğunu savunuyor. Yüzölçümü Türkiye’den büyük olmasına ve 1500 kilometre sahili bulunmasına rağmen ancak 2 milyon nüfusu olan Namibya sahillerinde 650 bin fok yaşıyor ve yılda 90 bininin avlanmasına izin veriliyor. Yavuz, 2019 yılına kadar yaklaşık 1 milyon foku avlama hakkına sahip. Hayvan haklarına göre, bu karar, bu hayvanın soyunun tüketilmesi anlamına geliyor.

Hayvan katiline para verilir mi

Hayvan hakları örgütleri pes etmiş değil. Zamana karşı yarış başladı. "Güney Afrika Seal-Alert Vakfı" kurucusu Francois Hugo, kendilerine destek veren binlerce kişiden "hayvan katiline verilmek üzere para istemenin çok zor olduğunu" belirtiyor. Amaçlarının Namibya’daki tüm fok sürülerinin haklarını satın almak olduğunu belirten Hugo, bu sektöre böylece en azından 10 yıl için son vermek istediklerini ifade ediyor.

Görüntülemeye 6 ay hapis

Hatem Yavuz ve Seal Alert arasında süren 2 haftalık görüşme sonrasında netice alınamayınca fok katlamına başlayan Namibyalı avcıları görüntülemek isteyen İngiliz gazeteci Jim Wickens ve Güney Afrikalı kameraman Bart Smithers tutuklandı. Gazeteciler izinsiz olarak bölgeye girdikleri gerekçesiyle 6 ay hapis ya da 1200 dolar para cezasıyla yargılanacak.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!