Güncelleme Tarihi:
Merkez Av Komisyonu hayvan sesi çıkaran kasetçalarla hayvanların kandırılarak avlanmasını yasakladı. Ayrıca kapan, kafes, olta, ilmek, ağ, ökse, tuzak, zehir, alaca, çığırtkan, canlı mühre, havalı tabanca ve havalı tüfekleri avcıların kullanamayacağını açıkladı. Projektör, far, lüks lambası gibi her türlü suni ışık ile her türlü motorlu tekneyle hareket halindeyken avlanmak, sulak alanlarda üstü kapalı mahfus gümerlerle avlanmak da yasaklandı. Yaban domuzu ve sürek avı haricinde, 10 avcıdan fazla olan ekiplerin ava çıkmasına da izin vermeyen komisyon, haznesi ve şarjörü 22'den fazla fişek alan yivsiz otomatik tüfekleri kullanmak ve anız yakmayı da yasaklar arasına aldı.
Yeni av sezonu geçen cumartesi günü başlarken, Merkez Av Komisyonu tarafından 3 ayrı grupta serbest bırakılan av hayvanları avlanma limitleri ve tarihleri de açıklandı. Komisyon, avcıların, hayvan sesi çıkaran kasetçalar, kapan, kafes, olta, tuzak gibi avlanma yöntemleriyle, havalı tabanca ve havalı tüfeklerin kullanılmasını da yasakladı. Koruma altına alınan hayvanların deri, post ve boynuzlarını dernek ve işyerlerinde bulundurup, alım ve satımını yapmak da artık yasak.
Buna göre 23 Ağustos ve 28 Şubat tarihleri arasında bir avcı günde 10 bıldırcın, 10 kaya güvercini, 10 tahtalı, 10 Üveyik ve 10 bağırtlak avlayabilecek. 1 Kasım 1997-28 Aralık 1997 tarihleri arasında ise avcılar günde ancak 2 keklik, 2 kum kekliği, 1 tavşan ve 2 ada tavşanı avlayabilecekler. Avcılar 3'üncü grup olarak belirlenen 1 Kasım 1997-28 Şubat 1998 tarihleri arasında ise günde ancak 1 adet tilki, 1 sansar, 4 sakarmeke 6 yaban ördeği (Dikkuyruk, Yazördeği, Sütlabi ve Angıt hariç), 4 sakarca kazı, 10 kızkuşu, 10 karatavuk ve 2 çulluk avlayabilecekler. Bir günden fazla süren avlarda da avcının üzerinde ve aracında, belirlenen rakamlardan fazla hayvan olmayacak. Avcılar, Orman Teşkilatı'ndan alacakları yazıyla kurt, çakal, yaban domuzu, karga ve saksağanı her zaman avlayabilecekler.
AVCIYA RASGELE
Merkez Av Komisyonu'nun tüm av merkezlerine gönderilen afişinde şöyle denildi: ‘‘Avcı arkadaş rasgele, ama tetiği çekerken yarını unutma! Unutma ki yarın da avla. Yarını düşünmeden uçanı kaçanı yok edersen, gün gelir elde tüfek belde fişek köpeğinle başbaşa ve kupkuru kalırsın. Eskiler ne demiş: ‘Bakımcı olmayan avcı olamaz’. Av demek kır demektir, dağ demektir, göl demektir. Av hayvanları bunların konuğudur, süsüdür, sesidir, canıdır. Gel avcı arkadaş, bu sesi, bu canı söndürme, söndürene engel ol. Nesli azalanlar yok olmasın, bugün var olanın nesli azalmasın. İzin verilmeyen ava silah çevirme. Çevirene engel ol. Avına ve avlaklarına sahip çık.’’