Haysiyet şahlanması gerekli

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, TBMM’nin en şerefli kararının 1 Mart tezkeresine tüm parlamentonun el ele vererek ret oyu kullanması olduğunu belirterek, “Anayasa değişikliğinde CHP’lisi, AKP’lisi, bağımsızı, başka partilere mensup olan milletvekili arkadaşlarımızla tekrar el ele vereceğiz, ‘Bu dayatmalarla olmaz’ diyeceğiz” dedi. Erdoğan’ı “Obama’nın avukatı” olarak nitelendiren Baykal, dün partisinin grubunda özetle şunları söyledi:

Haysiyet şahlanması

“Bu Anayasa birinci tur bitmeden siyaseten çürüdü. Bu Meclis’in en şerefli sayfalarından birisi 2003 yılında 1 Mart tezkeresinde CHP’lisiyle AKP’lisiyle el ele vererek Türkiye’ye sahip çıkma kararı aldık, hep birlikte gerçekleştirdik. Aradan bunca zaman geçti, hepimiz iftihar ediyoruz. Yine böyle bir ihtiyaç noktasına doğru ilerliyoruz. Bu kriz karşısında Meclisimizin tekrar bir haysiyet şahlanması gerçekleştirmesine ihtiyaç var.

Hitler’li örnek

İkinci Dünya Savaşı’nda Churchill, ‘Hitler’e karşı dağda, derede, denizde, ovada sonuna kadar mücadele edeceğiz’ demişti. Biz de bu 3 maddeye karşı parlamentoda, referandumda, Anayasa Mahkemesi’nde sonuna kadar mücadele edeceğiz.

Yak da diyebilirdi

23 Nisan’da Başbakanlığa gelen çocuğa ‘Yetki senin, ister as ister kes’ diyor. Başbakanın kafasında bir başbakanlık anlayışı var. Geçmişe bakarak, ‘İyi ki as ve keste kaldı. Sivas’taki olaylar gibi yak da diyebilirdi’ diyorum. Başbakan şunu da unutmasın. Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner.

Obama’nın avukatı

Obama bu sene yine aynı kelimeyi kullanıyor. ‘1.5 milyon Ermeni öldürüldü ya da ölüme yürütüldü’ diyor. Başbakan ‘Bizim duyarlılıklarımız dikkate alındı’ dedi. Duyarlılığımız dikkate alınmış mı oluyor böyle söyleyince. Dışişleri Bakanlığı da esefle kınadı. Amerika’ya takınacak tavır konusunda da mı Dışişleri Bakanı’yla koordinasyonun yok. Başbakan iç politika yapacağım diye Türk kamuoyuna karşı Obama’nın avukatlığını yapıyor. Halbuki biz Başbakanın, Obama’nın Türkiye’ye karşı avukatlığını değil Türkiye’nin dünyaya karşı avukatlığını yapmasını beklerdik.

Bedelli askerlik

Bedelli askerlik gibi hassas bir konuda insanlarda beklenti yaratarak, ‘Ben sizin gibi düşünüyorum’ mesajını vermeye yönelmenin, devlet adamlığı anlayışı ile bağdaşır tarafı var mı? O görüşmede mi öğrendin olmayacağını? Bildiğin halde ‘Olabilir’ diye söylerken, hangi amacın peşinde koşuyordun?

EBK ithalat ajanı

Et fiyatları son dönemde roket gibi fırlamıştır. Fiyatların azaltılması için Et ve Balık Kurumu’na (EBK) et ithal etme yetkisi verildi. Ancak bu soruna kalıcı çözüm olmayacak. Bundan önce yapılması gereken hayvancılığı ayağa kaldırmak için destekleme politikasını ilan etmektir. Et ithalatı, hayvancılık yapan insanlara en büyük darbeyi vuracaktır. Et ithalatı yapmak yerine canlı hayvan ithalatı yaparak bunların besicilere verilmesi gerekir. Türkiye’de hayvancılığı desteklemek, besiciliği geliştirmek, onları ezdirmemek için bu devletin kurduğu Et ve Balık Kurumu, şimdi besicileri tahrip etmek için ithalat ajanı gibi kullanılıyor.”