Hayrdar Baş: Tarımı ayağa kaldırmak zorundayız

Türk tarımı üzerine genel bir değerlendirme yapan Haydar Baş, "Türk tarımı 2002 yılından bu yana çok ciddi darbeler aldı. Vatandaş toprağı ile geçinirken toprağından elde ettiği ürünleri terk ederek toprağını satmakla geçinmeye başladı. Neden? Çünkü ürettiği ürünün değeri pazarda imalatının yarısına alıcı buldu. Örneğin malı 10 kuruşa üretti gitti pazara 5 kuruşa verdiler. Hatta bazısına hiç para vermediler" dedi.

"Bu hükümet aslında bunu yapmaya mecburdu" diyen BTP lideri şunları söyledi: "Avrupa Birliği (AB) bunlara bastırdı,' Siz AB'ye gireceksiniz buğday, mısır, yulaf, pancar vs... Hülasa her şeyi yetiştiriyorsunuz. Ülke nüfusunuzun yüzde 40'ı tarımda. Haliyle bunların beslenmesi için bunları üretmeleri gerekiyor. O zaman bizim sizinle bir işimiz yok. Benimle olmanız için o yüzde 40 nüfusun en az yüzde 10'a inmesi gerekiyor. Biz üreteceğiz, siz alacaksınız. Siz tarlanızı terk edip Avrupalı çiftçinin pazarı haline geleceksiniz' dediler. Bunlar da 'siz merak etmeyin, biz bu işi hallederiz ' dediler. Üretime kotalar getirildi. Bilinçli olarak destekleme alımları hem fiyat hem de miktar olarak düşük tutuldu. Tarımda dünyanın kendi kendine yeten 7 ülkesinden biri iken saman ve ot bile ithal eder durumuna düşürüldük. Köylerde yüzde 40 olan nüfus AB politikalarıyla yüzde 7'lere kadar düştü" dedi.

BTP'NİN TARIM PROJELERİ

"Tarım stratejik bir sahadır. Bir insan karnı aç savaşamaz. Ekmeği olmadan mücadele edemez. Silah bundan sonra gelir. Senin yiyeceğin ekmeğin yok ise mağlubiyete mahkumsun. Onun için tarımı ayağa kaldırmak mecburiyetindeyiz" diyen Prof. Dr. Haydar Baş partisinin Milli Ekonomi Modeli'nde yer alan tarım projelerini de anlattı.

Avans sisteminden bahseden Haydar Baş, "Çiftçi tohumunu tarlaya ekerken parasının yarısını, diğer yarısını ürünün hasat ettikten sonra alacak" dedi. BTP lideri Baş, tarım projelerini şu şekilde sıraladı; Vatandaşımızın şahsı sigortalı yapılacak. Yetiştirilen ürünler sigortalı olacak. 5 yıl tohum, gübre, mazot, elektrik bedava olacak. Vatandaşın ürününü pazarlama derdi olmayacak. O pazarı ona devlet bulacak. Çiftçi ürününü ekmeden devlet ona yüzde 50 avans verecek. Örneğin 100 bin liralık ürün alacak çiftçiye devlet 50 bin lirayı tohumu tarlaya ekerken verecek. Böylece vatandaş rahatlıkla bağına, bahçesine gidecek. Ekimini, biçimini yapacak. Alnı açık dolaşacak. Ürün yetiştikten sonra da devlet ona kalan yüzde 50'lik kısmı verecek. Şimdi böyle bir ülkede vatandaş köyünden, toprağından çıkar mı çıkmaz mı, elbette çıkmaz. İşte biz bunu yapacağız."