Güncelleme Tarihi:
Gölbaşı Koruma Geliştirme ve Turizm Dernek Başkanlığının talebi doğrultusunda, MTA Genel Müdürlüğünün yürüttüğü, “Batı Anadolu'daki Jeolojik Unsurlar ve Halk Sağlığına Etkileri (Tıbbi Jeoloji)” projesi kapsamında yapılan inceleme ve analizlerin sonuçları bir rapor halinde açıklandı.
MTA Genel Müdürlüğü Jeoloji Araştırmaları Dairesi Koordinatörü Dr. Levent Karadenizli ve Jeoloji Etütler Dairesi Başkanı Dr. Erol Timur imzasıyla yayınlanan raporda, Ankara'nın Haymana ve Bala ilçelerinin bazı bölgelerinde “Amfibol Asbest” tespit edildiği vurgulandı.
Bölgede 11-17 Mayıs 2006 tarihlerinde yapılan etüt çalışmalarına yer verilen raporda, Gölbaşı ve çevresi ile Dikmen, Tuluntaş, Hacılar, Ahiboz, Beynam, Karaali, İkizce, Dikilitaş, Velihimmetli, Emirler köylerinin de aralarında bulunduğu birçok yerleşim yerinde inceleme yapıldığı kaydedildi.
ASBEST OLUŞUMU BELİRLENEN BÖLGELER
Raporda, yapılan incelemeler sonucu Beynam köyü ile Karaali köyü arasındaki alanda, 95 ile 70 milyon yıl yaşında olduğu sanılan kayaçlarda, kansere neden olan asbest belirlendiği aktarılarak, Haymana'nın kuzeyinde yer alan Dereköy ile Deveci köyleri ve Oyaca beldesi ile Çayırlı köyleri arasındaki alanlarda da asbest bulunduğu bildirildi.
Raporda, asbest belirlenen bölgeler hakkında şu bilgiler verildi:
“Söz konusu inceleme alanları içinde, Böynem köyü ile Karaali arasında yüzeyleyen yeşil, mavi, gri renklerde serpantinleşmiş kayalar içinde 'Krizotil' asbest oluşumları bulunmaktadır. Koordinatları birleştirilen yaklaşık 15 kilometrekare alan içinde, özellikle kuzeyde Beynam ve güneyde Karaali tarafına bakan yamaçlarda olmak üzere, kuzeydoğu-güneybatı istikametinde, 500 metre genişliğindeki bir zon boyunca 'Krizotil' asbest ile antigorit ve lizardit asbest oluşumları bulunmaktadır.”
İnceleme alanı içerisinde “Aktinolit” asbest oluşumunun Oyaca beldesi, Haymana karayolu yarımadasında rastlanıldığı bildirilen raporda, aktinolit ve tremolit asbest oluşum şartlarının geliştiği alan olarak da Dereköy, Karaömerli köyleri ile Deveci köyleri arasında kalan, Oyaca beldesi kuzeyindeki Alloca Çiftliği ve Küllühüyük Tepe arasındaki 7 kilometrekarelik alan gösterildi. Sarıkaya dere ile Kayalıboz Tepe arasında kalan 2 kilometrekarelik alan da asbest oluşum şartlarının geliştiği bölgeler arasında yer aldı.
ASBESTLİ ALANLARDAKİ YERLEŞİM BİRİMLERİ UYARILDI
Raporun “Öneriler” başlığıyla yer alan bölümünde ise asbest bulunduğu belirtilen alanlardaki yerleşim birimlerinde yaşayan vatandaşlar uyarılarak, her türlü yapıda, evlerin inşasında, sıvasında, evlerin damlarında kullanmak için her ne amaç için olursa olsun, toprak ve kayaç kullanılmaması uyarısında bulunuldu.
Karayolları Genel Müdürlüğünce sık sık yol kenarlarından, yol yapımı ve yol altı malzeme kullanımı için bu malzemelerin alındığı öne sürülen raporda, köy yollarının yapımı ve okul bahçelerinin düzenlenmesi çalışmalarında söz konusu malzemelerin kullanılmaması istenildi.
GÖLBAŞI TEMİZ ÇIKTI
Raporun Gölbaşı ilçesi ile ilgili bölümlerinde, ilçenin merkezi ve çevresi ile Oran, Beytepe, İncek, Tuluntaş, Yakupaptal, İmrahor, Dikmen'in de aralarında bulunduğu bazı yerleşim bölgelerinde, ”Triyas” dönemine ait yaklaşık 210 ile 250 milyon yıl yaşındaki metakorfize olmuş şeyl, radyolarit, çamurtaşı, diyabaz ve kireçtaşı bulunduğu, bunlar içinde de “Karbonifer-Permiyen” dönemine ait 247 ile 360 milyon yıl yaşında olan kireçtaşı bloklarının bulunduğu aktarıldı.
Söz konusu analizlerde ise Gölbaşı ve çevresindeki adı geçen bölgelerdeki kaya grupları içinde asbest minerali oluşumuna rastlanılmadığı kaydedildi.