Oluşturulma Tarihi: Temmuz 06, 2003 00:00
TOMRİS UYAR da artık kitaplarda ve anılarımda yaşayacak.Tanıdığınız, aynı kuşaktan dost bir yazarın ölümü, yalnız edebiyatı, eserleri değil, kendi yaşamınız üzerine de düşünmeye çağırıyor insanı.Görüşmeler, konuşmalar, edebiyatın sınırları içinde kalan, nazla kapris arasındaki tatlı su hırçınlıkları.Her zaman edebiyatla ödeşen, ama düşündüklerinden ödün vermeyen biriydi Tomris Uyar.Öyküye sadakatini sürdürdü, roman ne zaman soruları onu hep şaşırtırdı.Neden ille de roman. Sanki öykünün bir uzantısı, doğal gelişim türü roman.Yazarın bir insan olduğunu, gündelik yaşam içindeki kırık dökük yanlarını, zirvelerdeki değil, aşağılardaki gerçek hayatı nasıl da ustaca yazdı.Edebiyat, edebiyatçı ‘‘uyum’’ sözcüğüyle bir arada yaşayamaz. Hatta bu kelimeden korkar.Tomris Uyar'ın Gündökümü başlıklı kitaplarının altında ikinci bir başlık vardır, ne severim:Bir Uyumsuzun Notları.Edebiyatın istediği özeni ihmal etmeyen bir mükemmeliyetçi.Sahte gösterişlerden kaçan, kaçmayanları da o keskin, zeki ironisiyle edebi teşhirin en etkilisine sokan Tomris Uyar.* * *SAHİHLİK kavramının amansız mümeyyiziydi. Birçok kişi, sahihlik sınavını veremiyordu.Edebiyatçının gözüne önce çöküşler takılır. Ama bu sıradan bir kınama değildir. Her şey kıl payı'dır değil mi ?‘‘Belki de kıl payı'nın gergin sorumluluğunu o şarkılar, o
filmler aracılığıyla kavramışımdır. Bayağılıkla soyluluğun, geçiciyle sürenin arasında bir kıl payı yattığını.’’Gerçek yaşamı yakalamak için yazdı. Onun ayrıntılarını, gözden kaçan kırıntılarını, zaafları, insanı insan yapan zavallılıkları...Bir eda ile söylemedi bunu, üstten bakanların gülünçlüğüne düşmedi.Kavramlara aşırı düşünce sahtelikleri yüklemeden kaçındı. İyi bir öykücü oldu, usta bir násir oldu, düşünürlük sözünü yazarlığının büyüteci olarak görmedi.Neydi gerçek yaşam?‘‘Olağanüstü denilenin, gerçek yaşamın ta ortasında olduğunu çok az kimsenin bildiğine yanarak.’’Çevirmen Tomris Uyar'ı, bütün iyi edebiyat okurları bilir.Çünkü nice yabancı usta yazarı, onun sayesinde sevdik.Virginia Woolf'un Mrs. Dalloway'ini yeniden okurken, Türkçe'nin ne kadar lezzetli bir dil olduğunu düşündürdü.Ölüm haberini aldığım gün, Ödeşmeler ve Şahmeran Hikáyesi'nin yeni baskısı masamın üzerinde duruyordu.Şahmeran'ı bir daha okudum, modern bir halk hikáyesi nasıl olur görsünler, diye geçirdim içimden, Sonsöz'de saydığı insanlar gönlüme düştü, Şahmeran'ın parçalarından biri de belki hepimizde.* * *SAHİH hayat yaşayan herkesin öyküsü Tomris Uyar'da vardır.Ya diğerleri... Okuyun görün.
button