Güncelleme Tarihi:
Geçtiğimiz haftalarda tedavi gördüğü hastanede vefat eden Ömer Çakın'ın (60) naaşı, vasiyeti üzerine ailesi tarafından 14 Mart Tıp Bayramı'nda İstanbul Medeniyet Üniversitesi (İMÜ) Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı'na bağışlandı. İMÜ Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde üniversite ve Türkiye Tıp Akademisi'nin Tıp Bayramı dolayısıyla düzenlediği etkinlikte Ömer Çakın'ın kızı Berfin Çakın'a, Rektör Prof. Dr. İhsan Karaman tarafından teşekkür plaketi verildi.
Program sonrası AA muhabirine açıklamalarda bulunan Rektör Karaman, 14 Mart Tıp Bayramı'nın bugün İMÜ için farklı bir anlamı bulunduğunu söyledi. Karaman, kısa süre önce vefat eden Ömer Çakın'ın vasiyeti üzerine ailesinin bedenini tıp eğitiminde, öğrencilerin yetişmesi ve insan sağlığına hizmet etmesi için bağışladığını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Ben de bir hekimim. Bizim tıp fakültesi okuduğumuz zamanlarda kadavra bulma sorunu olmadığı için mesleğimizde bize çok katkısı olan kadavra çalışmalarını çok rahatlıkla yapabiliyorduk. Fakat son yıllarda kadavra bağışı hemen hemen durduğundan öğrencilerimiz maketler üzerinde çalışıyor, bu da bir eksiklik yaratıyordu. Çakın ailesinin yaptığı bu bağış, Medeniyet Üniversitesi'ne yapılan ilk bağış da olması sebebiyle bizim için çok anlamlıdır. Bu geleneğin bir anlamda yeniden tazelenmesi ve tıp mesleğinde öğrencilerin iyi yetişmesi için kadavra bağışının ne kadar önemli olduğunu böyle anlamlı bir gün ve haftada tekrar hatırlatmış oldu. Ben bu bağışları için, geleceğin hekimlerine yaptıkları büyük hizmet için, Çakın ailesine ve onların şahsında kızları Berfin hamına teşekkür ediyor, Ömer Çakın'a da Allah'tan rahmet diliyorum."
'SÜREÇ ÇOK ÇABUK İLERLEDİ'
Bedeni kadavra olarak bağışlanan Ömer Çakın'ın kızı Berfin Çakın ise babalarının hastalığı döneminde bağış yapmayı vasiyet ettiğini dile getirdi.
Babasının rahatsızlığı döneminde bağış yapmak için tedavi gördüğü hastaneye de danıştığını, ancak prosedür ve sürecin işleyişi konusunda kimsenin yeterli bilgi sahibi olmaması nedeniyle hayatta iken bağışın gerçekleşmediğini kaydetti. Babasının vefatının ardından vasiyetini yerine getirmek için harekete geçtiğini belirten Çakın, "İstanbul Medeniyet Üniversitesi'ne başvurdum ve süreç çok çabuk bir şekilde ilerledi" dedi. Babasının onayı olmasa bağışın aklına gelmeyeceğini aktaran Çakın, "Konuya vakıf değilim. Böyle bir bağışın dini açıdan ne anlama geleceğini, nasıl bir sonuç doğuracağını bilmediğimiz için çekincemiz olabilirdi. Ancak babam bu fikri aklıma soktuktan sonra bana çok mantıklı geldi. Bence bir kültürel olgunluğu da temsil ediyor. Bu sebeple gönül rahatlığıyla bağışın yapılmasını istedim." diye konuştu.
İMÜ Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tunç Kutoğlu ise kadavra bağışının fakülte için öneminden ziyade bu bağışın vasiyet üzerine olmasının kendilerini en çok memnun konu olduğunu dile getirdi. Bu örneklerin çoğalmasını dileyen Kutoğlu, şunları söyledi:
"Bu bağışın eğitimimizdeki handikapın önüne geçilmesine vesile olmasını temenni ediyoruz. Kadavra bağışı ülkemizde pek yaygın değil. Yurt dışında özellikle ABD ve Avrupa'da biraz da cenaze masraflarının yüksek olması nedeniyle çok yaygın. Oralarda bağış kadavra ile eğitim çok yaygın. Bizde ise dini bazı çekinceler nedeniyle bağış az oluyor. Biz Türkiye'de Anatomi Derneği olarak 'Bağışlayın, bedeniniz tıp eğitiminde yaşasın' sloganını kullanıyoruz. Umarız bu bağış örnek olur."