Hayat kurtaran küçük meblağlar

Güncelleme Tarihi:

Hayat kurtaran küçük meblağlar
Oluşturulma Tarihi: Kasım 14, 2007 10:20

Bangladeş'te Prof. Dr. Muhammed Yunus tarafından 27 dolarla başlatılan, 2006 yılında Nobel Barış Ödülüne layık görülen “Mikro kredi” uygulamasının, 2003 yılından bu yana uygulandığı Türkiye'de küçük meblağlarla binlerce “hayatı kurtardığı” bildirildi.

Haberin Devamı

Projeyi Türkiye'ye uyarlayan Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Aziz Akgül, uygulamayı başlatmak için geldiği Adana'da,  mikro kredinin, yoksul ve dar gelirli kadınların kendi kendilerine gelir getirici faaliyette bulunmalarına imkan sağlayan, teminat, kefalet, icra ve mahkeme süreçleri takip edilmeden verilen küçük bir sermaye olduğunu bildirdi.

Akgül, mikro kredinin “hayat suyu” olduğunu, herkesin kabiliyetini işe dönüştürebilmesi için bir hayat suyuna, itici bir güce ihtiyaç duyduğunu söyledi.

Uygulamanın ilk kez 1972 yılında ABD'den Bangladeş'e dönen Prof. Muhammed Yunus tarafından başlatıldığını ifade eden Akgül, şunları söyledi:
“Muhammed Yunus, günlerce özel ve devlet bankalarını gezerek, bölgedeki yoksul vatandaşın iş sahibi olabilmesi için, ülkedeki ekonomik ve sosyal kalkınmaya katkı sağlayacak sermaye ihtiyacının karşılanması talebinde bulunmuş. Ancak sonuç alamayınca, cebindeki 27 dolarla kendisi 42 kişiye kredi vermiş. Şu anda ise ABD ve Avrupa ülkeleri de dahil 175 ülkede, 600 milyon kişi mikro krediden faydalanıyor. Türkiye'de ise 2003 yılında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimat ve desteğiyle uygulama hayata geçirildi. Kredilerin sağlanacağı Türkiye Grameen Mikro kredi Programına ilk desteği de 10 bin dolarla ben yaptım. Şimdi bu giderek büyüyor.”

4 YILDA 6 BİN 700 KİŞİYE, 9 MİLYON YTL KREDİ

Akgül, Türkiye'de 10 ilde 6 bin 700 yoksul kadına yaklaşık 9 milyon YTL kredi sağlandığını, teminat, kefalet, icra prosedürleri olmamasına rağmen geri dönüşümün yüzde 100 olduğunu söyledi.

Kredi talebinde bulunanlara ilk yıl için 100-700 YTL arasında destek sağlandığını, her yıl bu rakamın arttığını ifade eden Akgül, şöyle devam etti:
“Şu anda Diyarbakır'da yılık 5 bin YTL'ye kadar kredi alanlar var. Her yıl bin YTL artıracağız. Böylece zaman içeresinde kredi kullanan kişiler yoksul ve dar gelirli sınıfından kurtulacak. Zaten Birleşmiş Milletler Milenyum Hedeflerinden bir tanesi de yoksulluğun 2015 yılına kadar yüzde 50 oranında azaltılmasıdır. Mikro krediler bu hedefin yakalanması için en önemli unsur. Bu kredilerle yoksul ve dar gelirli vatandaşlar balık yemeyi değil, tutmayı öğreniyorlar. Hibe şeklindeki yardımlar ise adeta dilenciliğe alıştırıyor. Biz, hibe şeklindeki yardımların uygun olmadığını bu yardımların istisnai durum haline getirilmesi gerektiğine inanıyoruz.”

Akgül, kredi almak için aynı mahallede oturan benzer ekonomik ve sosyal şartlarda yaşayan 5 kadının bir araya gelmesi sonucu oluşturulan grup üyelerinin her birine ayrı ayrı kredi verildiğini söyledi.

HAFTALIK GERİ ÖDEME PLANI

Mikro kredinin, alındığı hafta içinde mutlaka yapılması düşünülen gelir getirici faaliyet için kullanılması gerektiğini anlatan Akgül, kredinin, üretim başladıktan bir hafta sonra, hizmet maliyeti ile birlikte 46 haftada ve haftalık olarak tahsil edildiğini bildirdi.

Mikro kredilerden yararlanan dar gelirlilerin şimdiye kadar 70 iş kolunda faaliyete başladığını anlatan Akgül, sektörel olarak dağılımı yapıldığında bu iş kollarının, yüzde 20 üretim ve işlem, yüzde 17 iş ve ticaret, yüzde 14 hayvancılık, yüzde 10 hizmet, yüzde 9 seyyar satış ve yüzde 4 tarım olarak 6 gruba ayrıldığını belirtti.

Akgül, 100 YTL'den başlayıp 5 bin YTL'ye kadar yükselen kredilerle el sanatları, ekmek üretimi, ayakkabı üretimi, yoğurt, peynir üretimi, ayakkabı boyacılığı, bisiklet kiralama, kıyafet tamiratı, çamaşır yıkama, nakış, dondurmacılık, fotoğrafçılık, inek yetiştiriciliği, sebze, tütün, pamuk yetiştiriciliği, bakkal dükkanı, ikinci el telefon satışı, terzilik, cam dükkanı, seyyar satıcılık faaliyetlerinin yürütüldüğünü söyledi.

EVDE ÇAMAŞIRHANE KURMAK İSTEDİ

Kendisini en çok etkileyen talebin ise Diyarbakır'da bir kadının çamaşır makinesi almak için kredi istemesi olduğunu dile getiren Akgül, “Bizden 500 YTL isteyip çamaşır makinesi alacağını söyledi.

Haberin Devamı

Ben kendi çamaşırlarını yıkamak için alacağını düşündüm. Ancak, sonra konuştuğumda, eşi ve çocuklarının kahvehaneler, lokantalardan örtüleri toplayacağını, kendisinin de makinede bunu yıkayıp, ütüleyerek para kazanmayı amaçladığını öğrendim. Yaşadığı mahallede, hatta kentte böyle bir uygulama yokken, kendisi çamaşırhane kurmayı planlıyor. Bu beni çok şaşırttı” dedi.

Akgül, özellikle Diyarbakır'da çok sayıda ev kadınının, eskiden eşinden gelecek parayla geçimini sağlamaya çalıştığını, şimdi ise mikro kredilerle bu kadınların işveren olduğunu, hatta bazı kadınlarının işçi olarak eşlerini yanında çalıştırdığını anlattı.

Akgül, 2010 yılına kadar Türkiye'nin her tarafında mikro kredi uygulamasını hayata geçirmeyi amaçladıklarını kaydetti.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!