Hayat biter sorular bitmez

Güncelleme Tarihi:

Hayat biter sorular bitmez
Oluşturulma Tarihi: Ekim 10, 2001 00:00

AMCANIZIN son günlerde başını kaşıyacak vakti yok yemin ediyorum.Bazı mektupları atayım bir kenara cevaplamayayım diyorum, ama sonra da bir türlü tutamıyorum kendimi.Mektup yazma tarihinde ender görülen türde bir erken boşalma bu bence.Soruların yüzde 90'ı aptalca. Yani gerçek nüfus içindeki oranlarını aynen mektuplarında da tutturmuş durumdalar.Ama olsun, onlar da vatandaş. Eşit oya sahibiz onlarla, onlar da teknokratlar hükümetine karşılar, onlar da sorunlarımızın bu parlamento çatısı altında çözülebileceğine inanıyorlar. Onlar da ücret artışı istiyorlar.Dolayısıyla onları da adam yerine koyup sorularını ciddiyetle cevaplamak zorunda amcanız.Haydi bakalım.* * *Rumuz:CruiseSoru: Sevgili amcacığım. Milliyet yazarlar TIR'ının, son çıkan savaşın bölgemize yayılmasını önleme yönünde bir katkısı olabilir mi?Cevap: Kardeşim Cruise. Kesin olur ve olmalıdır da. Yapılacak şey basit. Milliyet TIR'ını içindeki yazarlarla birlikte Bağdat'a Saddam ile görüşmeye gönderelim. Bu görüşmeden sonra Milliyet'teki her yazarın Saddam'ı övücü yazılar yazacağı kesindir. Böylece dünya kamuoyunda ilk kez Arap olmayan, üstelik de NATO mensubu bir ülkede Saddam övülmüş olacaktır. Bu durum ise ABD'nin zaten karışmış olan kafasını daha da karıştıracak ve ‘‘Türk gazetecilerin bir bildiği olmalı’’ diyerek Saddam'ı vurmaktan vazgeçeceklerdir.Onların görüşmeden sonra Saddam'ı övücü yazılar yazacağını nereden bildiğimi sorarsanız onu da anlatayım. Biliyorsunuz, bu TIR en son durak olarak kendisine Başbakan Bülent ‘‘the Saddam lover’’ Ecevit'i seçmişti. Saddam'ın dünyada en sevdiği arkadaşlarından bir tanesi olan Ecevit ile görüşen TIR içindeki yazarlar, hemen ertesi gün Ecevit'i pek beğenen, pek öven yazılar yazdılar. Dolayısıyla Saddam'da da aynı şey olmaması için bir mantıki neden yok.Bu arada oraya giderlerse savaşın bölgemize yayılmasını önlemekten başka bir olumlu gelişmeye de yol açabilirler. Savaş nedeniyle Irak-Türkiye sınırı her an kapanabilir. Bu, onlar Bağdat'ta Ecevit'in en yakın arkadaşıyla görüşürken gerçekleşirse, Türkiye'ye de dönemezler ve böylece Babıali'deki önemli sorunlardan bir tanesi daha otomatikman halledilmiş olur.* * *Rumuz: GöçmenSoru: Sevgili Serdar Amca. Amerika'ya göç etmeyi düşünüyormuşsun. Bunu bir gazetede okudum. Bu doğru mu amca?Cevap: Bu güzel toprakları, yurdumu, bu güzel insanları, bu güzel vatanın suyunu, kokusunu nasıl da bırakır giderim. Ben milliyetçi adamım, senin gibi komünist de değilim. Ben 20'nci yıl marşının daha ilk kelimesini duyduğu anda şakır şakır ağlamaya başlayan bir vatanseverim. Buralardan gidebileceğimi nasıl da düşünebilirsin bre GAFİL!.. Bu arada Türk avukatım bana, bu cevabın sonunda Amerika'daki avukatlık bürosunu, avukat-müşteri arasında gizli kalması gereken ilişkiyi gereksiz kişilere ve bir kısım medyaya sızdırdığı için dava edeceğimi yazmamın hukuken zorunlu olduğunu söyledi.* * *Rumuz: DemokrasiSoru: Sevgili amcacığım. Üç sevimli liderin, seçimi 2004 yılında yapmaya karar verişlerini sen nasıl yorumluyorsun?Cevap: Saygıdeğer demokrasi. Burada kapsamlı bir derin devlet operasyonu söz konusu. Büyük ihtimalle sen bile farkındasındır, memlekette büyük bir ekonomik kriz yaşanmakta. Millet, inim inim inliyor. Aslında milletin bir bölümü hak ediyor böyle inlemeyi, ama olsun, insanlık bende kalsın, onlara da acımak lazım. Bu gibi durumlarda halkın patlama noktasına gelmemesi için sövmesi, durmadan sövmesi gerekiyor. Bizde sövülme görevi başta derin devlet tarafından futbolculara ve hakemlere verilmişti. Zaten onların maaşlarının çok olması da bu nedenledir. Ancak son zamanlarda milletin hali daha da perişanlaşınca, hakeme ve futbolcuya sövmek kimseyi kesmemeye başladı. Milletin için daraldı.Başladılar siyasetçiye ve liderlere sövmeye. Derin devlet baktı ki millet onlara sövdükçe rahatlıyor, patlamıyor, seçimi 2004 yılına kadar erteletti. Böylece bir süre için daha milletin kızabileceği, sinirini alabileceği, hakaret edebileceği bir şeylerin var olması sağlandı. Kıymetli bir zaman kazanıldı.* * *Rumuz: AtatürkSoru: Serdar Amca. Türkiye'yi kim kurtaracak? İkinci bir Atatürk çıkacak mı? Var mı böyle bir insan?Cevap: Sevgili Atatürk. Mutlaka vardır. Oralarda bir yerlerdedirler mutlaka. Ancak burası Türkiye. 10 nitelikli insan olduğunu varsayalım, bunlar daha ortaya çıkmadan önce birbirlerinin ayağını kaydırmaya, birbirlerini kazıklamaya, kendileri dışında kimsenin lider olamayacağını anlatmaya ve birbirlerine iftira atmaya başlamışlardır bile. Yani anlayacağın vardırlar ama çıkamazlar, bilmem anlatabiliyor muyum?
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!