Güncelleme Tarihi:
Engin Öksüz ve Abdullah Türk’ü bir araya getiren motosiklet tutkularıydı. Engin Öksüz bu yıl iznini motosiklet seyahati yaparak geçirmek istemişti. Rotayı Karadeniz sahili boyunca yapmayı planlamıştı. Ancak tek motosiklet gitmek istemiyordu. Bu sırada devreye motosiklet sitesinden arkadaşı Abdullah Türk girdi. Isparta’ya gelirse Akdeniz’den başlayarak bir Türkiye turu yapabileceklerini konuştular. Karar verilmişti. Engin Öksüz’ün turu İstanbul’da başlayacak, Abdullah Türk de tura Isparta’da katılacaktı. İkili Akdeniz boyunca sürerek Güney Doğu Anadolu’ya, oradan Doğu Anadolu’ya, son olarak da Karadeniz üzerinden İstanbul’a doğru sürecekti.
MOTOSİKLETÇİLER GÖZYAŞLARIYLA UĞURLANDILAR / FOTO GALERİ
Engin Öksüz 16 Temmuz’da yola çıktı. Yıl boyu bu turun hayalini kurmuştu. Hatta tüm yolculuğu kayıt altına alabilmek için kamera bile satın almıştı. İki arkadaş Isparta’da buluştu. Urfa’ya kadar tam 7 gün boyunca tarihi ve turistik bir çok mekanı gezerek fotoğrafladılar.
Engin Öksüz yolculuğunun fotoğraflarını gün gün Facebook’taki hesabından paylaştı. 21 Temmuz’da sonr olarak Urfa’nın Halfeti ilçesine ulaştılar. Engin Öksüz buradaki bir benzin istasyonundan son kez fotoğraf paylaştı. Fotoğraflarda dalından topladıkları antep fıstıklarını yiyorlardı. Eşi Tülay o gün bir kez daha Engin Öksüz’le görüştü. Telefonun her yerde çekmediğinden şikayet ettiler.
“GİTMESİNE ENGEL OLAMADIK”
Engin Öksüz’ün babası Hasan Öksüz yaşadıklarını şöyle anlattı: “18 gün tatilim var deyip, eşini ikna ederek gitmek istedi. Aileden kimse gitmesini istemiyordu. Tek başına Karadeniz turu yapacaktı; sonra Ispartalı arkadaşı ‘Akdeniz’den dolaşıp gidelim’ demiş. Çeşitli ısrarlarımıza rağmen önleyemedik. İsteğini kıramadık. Keşke kırsaydık.”KAZA YAPAR DİYE SIK SIK ARAMADIM
“Kaza yapar diye telefonla sık sık aramak istemedik. En son aradığımızda, ulaşamadık. Pazartesi günü akşam 18.00’den sonra haber alamadık. Şüphelendiğimiz biri ya da konu yok. Haberi gece 02.00 gibi aldık. Bu olaylar böyle bitmemeli, araştırılmalı. Eğer benim çocuğum Güneydoğu’ya, Akdeniz’e, Maraş’a, Mardin’e gidemiyorsa, o ülke benim ülkem değildir artık. Bu böyle kalmamalı; bunun bir suçlusu, sorumlusu mutlaka vardır. Benim oğlum oraya hayatında ilk defa gitti, böyle bir kin olmaz. Bu başka birşey.”
21 Temmuz’dan sonra bir daha ne Engin Öksüz’le ne de Abdullah Türk’le irtibat kurulamadı. Arkadaşları ve aileleri kayıp oldukları haberini internetten diğer motosikletseverlere ulaştırdı. Jandarma ekipleri 23 Temmuz’da, saat 17.00 civarında Engin Öksüz BMW marka motosikleti ile Abdullah Türk’ün Honda marka motosikletlerini Çeken Mahallesi’nde yan yana park edilmiş halde buldu. Motosikletlerin yanındaki kamp alanı darmadağındı. Ancak motosikletler ve değerli eşyalar yerinde duruyordu. Jandarma mahallede araştırma başlattı. Engin Öksüz ve Abdullah Türk aynı mahalledeki metruk bir evde ölü olarak bulundu. Kurşunlandıktan sonra başları taşla ezilmişti.
İki cenaze otopsi için Adana’daki Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.
YÜZLERCE MOTOSİKLETLİ KARŞILADI
Engin Öksüz ve Abdullah Türk’ün ölümleri internetteki motosiklet sitelerinde büyük yankı uyandırdı. Engin Öksüz’ün Adana Adli TIp Kurumu’ndan uçakla İstanbul’a getirilen cenazesini önceki gün Sabiha Gökçen Havalimanı’nda yüzlerce motosikletli karşıladı.
BENİ NASIL BİR BAŞIMA BIRAKTIN
Engin Öksüz için bugün Kavacık Hasan Yavuz Camisi’nde tören düzenlendi. Tülay Öksüz eşinin tabutuna sarılarak uzun süre gözyaşı döktü. Tülay Öksüz, “Beni yavrumla bir başıma nasıl bıraktın. Güzel yüzlüm benim” diye ağladı. Engin Öksüz’ün ablası Leyla Demirtaş ise, “ Sana bunu yapanların elleri kırılsın. Nasıl kıyarlar ona. Hiçbir günahı yoktu. Ne yapmıştı o kimseye. Suçu neydi yavrumun” dedi.
Cuma vakti kılınan cenaze namazına Engin Öksüz’ün motosikletli arkadaşları da katıldı. Namazın ardından omuzlarda cenaze aracına taşınan Engin Öksüz’ü son yolculuğuna uğurlamak isteyen motosikletçi arkadaşları, cenaze aracının arkasından Anadolu Kavağı Mezarlığı’na kadar konvoyla gitti.