Oluşturulma Tarihi: Aralık 09, 2007 00:00
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, sivil havacılığın, 5 yılda bir mucizeyi gerçekleştirdiğini belirterek, "Havayollarını geçtiğimiz 4-5 yılda halkın yolu haline getirdik" dedi. "Türk modeli" denilen serbestleştirme ile sektörün önemli bir gelişme kaydettiğini anlatan Yıldırım, sektörün Türkiye’nin gelişimine paralel bir gelişim göstermeye devam edeceğini kaydetti.
HAVALI BİR SEKTÖR: Airporthaber’in ödül törenine katılan Yıldırım, "Havayollarını geçtiğimiz 4-5 yılda halkın yolu haline getirdik" dedi. Yıldırım, uçakla yolculuk yapmayı ayrıcalık olmaktan çıkarıp bir ihtiyaç durumuna getirdiklerini söyledi. Yıldırım, "Havacılık sektörü havalı bir sektör. Zahmetli, riskli, hareketli bir sektörde hizmet veriyoruz. ’Bu akıl kárı mıdır?’ diye düşünüyorum. Ancak hizmet sektörü kutsal bir sektördür. Zordur, zahmetlidir, sıkıntılıdır ama zevki daha da fazladır" diye konuştu.
’TÜRK MODELİ’ DENİYOR: Yönetim olarak kendi görevlerinin, sektörün önündeki engelleri teker teker kaldırmak olduğunu belirten Yıldırım, "Türkiye sivil havacılığı 5 yılda bir mucizeyi gerçekleştirmiştir. Bugün birçok ülke Türkiye’deki serbestleşmeyi yakalayamamıştır. Bu, dünyada ’Türk modeli’ diye adlandırılmıştır" diye konuştu. Bugün 150 uçaktan 260 uçağa, toplam 30 milyon yolcudan 60 milyon yolcuya ulaştıklarını kaydeden Yıldırım, Türkiye büyüyüp geliştikçe sektörün daha ileri noktalara gideceğini bildirdi.
RİSK İŞİN DOĞASINDA VAR: 7 Aralık Dünya Sivil Havacılık Günü nedeniyle gerçekleştirilen tören, Isparta’daki uçak kazasında yaşamını yitirenler için saygı duruşuyla başlarken, Bakan Yıldırım da bu kazanın tüm sektörü üzdüğünü söyledi. Kazaların yüzde 86’sının insan hatasından kaynaklandığını dile getiren Yıldırım, "İnsan hatasını gideren bir alet henüz bulunmadı" dedi. Yıldırım, ABD’de bir günde 3-4 bin uçuş yapıldığını, yer kadar havada da
trafik olduğunu dile getirerek, yoğunluk arttıkça riskin de artacağını, ancak işin doğasında bunun da bulunduğunu kaydetti.
Radarın sinyallerinin bina boyuyla ilgisi yokYENİBOSNA’da yapımı süren bazı sitelerin, uçakların inişlerine ve kalkışlarına yardımcı olan radarı engellediği ve radarların radyasyon yayarak tehlike saçtıkları iddialarına DHMİ’den yanıt geldi.
Atatürk Havalimanı’nda görev yapan bir DHMİ yetkilisi radarın radyasyon tehlikesi olmadığını ve herhangi bir problem yaşamadıklarını söyledi. DHMİ yetkilileri, iddialarla ilgili şu açıklamayı yaptı: "Uçakların mesafe, istikamet veya yükseklikleri hakkında bilgi sağlayan ve havadaki bütün uçakları görüp yönlendiren radyo tarama (hedef bulma) cihazları olan radarlarda şu ana kadar bir olumsuzluk yaşanmadı. Binalar radar boyunu geçebilir önemli olan radarın uçaklara gönderdiği dalganın ve uçaklardan geri gelen sinyallerin kesilmemesidir."
F-35 test için uçtuTÜRKİYE’nin de üretiminde yer aldığı F-35 Joint Strike Fighter’ın (JSF) uçuş testleri, 6 aylık aranın ardından başarıyla gerçekleştirildi. Money.cnn.com’un haberine göre, F-35’in Baş Test Pilotu Jon Beesley, Teksas’taki Fort Worth üssünden kalkarak uçağın 20’nci uçuşunu gerçekleştirdi. Lockheed Martin’in Başkan Yardımcısı ve F-35 Program Genel Müdürü Dan Crowley, kısa süre içerisinde havada yakıt ikmali testi, gelecek yıl da süpersonik uçuş testi yapacaklarını söyledi. Crowney, "2008’in sonunda, en az üç F-35’in havada, pek çok uçağın da montaj hattında olmasını bekliyoruz" dedi. Görev sistemleri ile donatılmış ilk F-35, 2009 yılında uçacak.