Güncelleme Tarihi:
'KENDİSİNE BİR YERLERDEN BİR ŞEYLER GÖNDERİLİYOR'
CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, dünkü grup konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘yurtdışına para gönderme’ iddialarına yanıt verdi. Erdoğan Kılıçdaroğlu ve partisini özetle şöyle eleştirdi:
“Türkiye olarak bu hassas dönemde, biz ne kadar olumlu bir siyaset izlemeye çalışıyorsak, ana muhalefet partisinin başındaki zat da o derece işi müptezelliğe vuruyor. Genel başkanlık görevine geldiğinden bu yana yaptığı iş hep çamur at, tutmasa da iz bırakır, hep iftira iftira, iftira. Şahsımla, ailemle ilgili meseleleri bir kenara bıraktım, bu partinin ve başındaki zatın ülkemize saldıran herkesle aynı safta yer alması gerçekten üzüntü vericidir. Karşımızda ülkemizin birliğinin, beraberliğinin iradesi olan Rabia işaretini terör örgütü simgesi sanacak kadar gözüne perde inmiş, yüreği nasırlaşmış, beyni sulanmış bir zat var.
ANA HIYANET PARTİSİ
CHP, bu zat eliyle hızla, maalesef ana muhalefet partisi olmaktan çıkıp ‘ana hıyanet partisi’ konumuna doğru sürüklenmektedir. Baykal’la da tartışıp atışıyorduk ama polemiklerin bir seviyesi vardı. Bugün ortada seviye filan kalmadı. Yok sayıp cevap vermesek, terbiyesizliklerini siyaset yapmak sanıyorlar. Muhatap alıp ağızlarının payını versek, bu defa biz kendimizi onların seviyesine düşürmüş oluyoruz. Açıkçası ne yapacağımızı biz de şaşırdık. Tabii bu son saldırılarıyla alakalı olarak ailece biz bu zat hakkında manevi tazminat davamızı açıyorlar. Sonuna kadar bu işin takipçisiyiz, kovalayacağız. Öyle bu işi iftira at... Yok artık geçti o iş. Biz buna yönelik şöyle bir çizgi çekmiştik ama anlamadı. Çünkü cibilliyetinin gereğini yapıyor. Biz ise insanlığımızın gereğini yaptık ve bundan sonra da hukukumuzu hukuk içerisinde aramaya devam edeceğiz. Öyle ‘bir yanağına vurdum, öbür yanağını çevir’, yok öyle şey bizde. Bir yanağıma vurdun mu öbür yanağını bekle. Bizden gelir.”
BELGESİ VAR MI, YOK
Kendisine ya iddialarını ispat etmesi ya da özür dilemesi çağrısını yaptım. Bununla da kalmadım, iddialarını ispat ederse siyaseti bırakacağımı ve Cumhurbaşkanlığından ayrılacağımı, ispatlayamazsa da kendisinden siyaseti bırakmasını beklediğimi ifade ettim. Biraz sonra grup toplantısında güya belge açıklayacakmış. Geçmişte defalarca iddia ettiği yalan ve yanlışlığı, bizimle ilgisi olmadığı ispatlanmış konuları ısıtıp ısıtıp yeniden gündeme getirecektir. Bakıyorsunuz yine kendisine bir yerlerden bir şeyler gönderiliyor. Onlarla uğraşıyor.
DÜNÜRLERE KADAR...
Benim çağrım açık, benim yurtdışında milyonlarca dolarlık paralar gönderdiğimi söylüyor. Belgesi var mı? Yok. Meselenin dünürlere kadar götürülmesi zaten saçmalığın dik âlâsı. Bu çağrılarımın beyhude bir uğraş olduğunun farkındayım ama müfterilere meydanı bırakmamak gerektiğini biliyorum.”
'1 STERLİNLİK ŞİRKETE MİLYONLAR AKTARILDI'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yakınlarının ‘vergi cennetleri’ne para çıkardığına ilişkin iddiası üzerine söylediği “İspat et, istifa ederim” sözlerine yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın oğlu Ahmet Burak Erdoğan, kardeşi Mustafa Erdoğan ile bazı yakınlarının değişik zamanlarda Man Adası’nda 1 sterlin bütçeyle kurulan Bellway Limited adlı şirkete toplam 15 milyon dolar aktardığını öne sürdü. Kılıçdaroğlu, dün grup toplantısında özetle şöyle dedi:
30 MİLYAR DOLAR NEREYE HARCANDI
“Erdoğan’a bazı sorular sordum. ‘Çocuklarının, dünürünün, eniştenin, kardeşinin, eski özel kalem müdürünün vergi cennetlerinde kurulan bir şirkete milyonlarca dolar para gönderdiğini biliyor musun? Yerli ve milli isen bunun cevabını vereceksin.’ Aradan süre geçti tık yok. Sonra bir gün gazetelerde ‘Kılıçdaroğlu’na dava açtım, 1.5 milyon TL’. Sen benim soruma cevap ver. Herhalde beyefendi beni dinliyordur. Baştan tavsiyem olsun, yanına bir doktor al.
Sen gittin dedin ki ‘Suriyelilere 30 milyar dolar para harcadım’. Bakıyoruz açlıktan ölen Suriyeliler var. Nereye gitti bu 30 milyar dolar? Ne zaman, nerede, kimin için harcadın?
Sonra çıktı, ‘Sen bunu ispat et’ dedi. Ederim, beni tanımıyor, öyle anlaşılıyor. 1 Ağustos 2011, Man Adası devletinde bir şirket kurulmuş. Küçücük bir ada, bizim vilayetlerden daha küçük. Bellway Limited Şirketi. Şirketin Yönetim Kurulu bir kişiden oluşmaktadır, Sıtkı Ayan. Bir süre sonra 15 Kasım 2011’de bu
şirketi Kasım Öztaş’a devreder. Şimdi ben Erdoğan’a bir soru soruyorum tekrar, Sıtkı Ayan kimdir? Kasım Öztaş’ı tanıyor musun? Eminim benden daha iyi biliyorsun.
ŞİRKETE PARA GİTTİ Mİ, EVET
Diyeceksiniz ki, ‘Bu şirkete para gitti mi?’ Evet gitti. 15.12.2011 tarihinde Ziya İlgen, enişte 2.5 milyon dolar Bellway şirketine para gönderiyor. 15.12.2011 tarihinde Mustafa Erdoğan, kardeşi 2.5 milyon dolar para gönderiyor. 26.12.2011 tarihi, Ziya İlgen yine 1 milyon 250 bin dolar gönderir. 26.12.2011 tarihinde Mustafa Erdoğan 1 milyon 250 bin dolar para gönderir. 27.12.2011, Osman Ketenci, dünürleri, bu ne gönderiyor? 1 milyon 250 bin dolar. 27.12.2011, Mustafa Gündoğan 1 milyon 250 bin, dedim ya eski özel kalem müdürü. 28.12.2011 Mustafa Gündoğan 250 bin dolar, 28.12.2011 Osman Ketenci 1 milyon dolar, 29.12.2011 Ahmet Burak Erdoğan, oğlu 1 milyon 450 dolar. 4 Ocak 2012 Ahmet Burak Erdoğan, 2 milyon 300 bin dolar.
Şimdi diyecekler ki, bunların belgesi var mı? Tüm bu paraların swift mesajları elimizde. Bankaların dekontu da var. Şimdi diyecekler ki, ‘Efendim bu belgeleri falan ajan verdi, sahtedir’ şudur budur. Bunların tamamı, bankaların resmi kayıtlarıdır.”
İŞTE TARTIŞILAN ADA