Güncelleme Tarihi:
Fransa, 1999 yılının son haftasında tarihinde hiç görülmemiş bir doğa yıkımını ve şaşkınlığı yaşadı. Aniden üst üste patlayan iki fırtına, bütün ülkeyi hallaç pamuğu gibi attı. Paris'in göbeğinden ülkenin değişik bölgelerine kadar birçok yerde yüz binlerce ağaç kökünden söküldü, çatılar uçtu. Fransa daha önce de fırtınalar yaşamıştı, ancak şaşkınlığa yol açan şey, tüm meteoroloji uzmanlarının ve bilim adamlarının bu doğa olayından ‘‘habersiz’’ oluşuydu. Bir başka deyişle fırtına, hiçbir belirti göstermeden, aniden ortaya çıkmıştı.
İSRAİL'E KAR YAĞDI
Sadece Fransa değil, son 10 yıldır mavi gezegenin tüm bölgelerinde anormal iklim koşulları dikkat çekiyor. Örneğin geçen ocak ayında benzer şaşkınlığı Ortadoğu ülkeleri yaşadı. Suriye, İsrail ve Ürdün'e tam 50 yıl sonra ilk kez kar yağdı.
İspanya'da ise ülkenin 8 ayrı bölgesinde gökten büyük buz parçalarının düşmesi hal k arasında korku ve şaşkınlık yarattı.
ABD'de de geçen yıl son yüzyılın en sıcak ikinci yazını yaşadı. Geçen yaz ABD'de 50 dereceye kadar çıkan aşırı sıcaklar, 100'den fazla kişinin ölmesine neden oldu.
İşin en korkunç yanı, iklim koşullarına bağlı olarak ortaya çıkan felaketlerin binlerce can alması ve ülkelerin ekonomisine onarılmaz darbeler vurması...
ANORMALLİK SÜRECEK
Yaşanan tüm felaketlerin ve hava koşullarının nedenini ise uzmanlar iki kelimeyle açıklıyor: Küresel ısınma ya da sera etkisi... Yine uzmanlara göre önümüzdeki yıllarda bu felaketlerin ve değişik hava olaylarının çok daha kötülerini yaşayacağız. Bütün bu değişimler, küresel ekonomiye de büyük darbeler vuracak.
Bilim adamları dünya atmosferinin son buzul çağından bu yana 5 derece ısındığını belirtiyorlar ve ‘‘Bu, tehlikeli bir rakam ve gezegenin milyonlarca yılda oluşmuş atmosferik dengelerini altüst edebilir’’ uyarısında bulunuyorlar. Atmosferdeki karbondioksit oranının artması, sera etkisinin başlıca nedeni. Güneşten dünyamıza gelen ve yeryüzünde yaşamın gelişmesini sağlayan ışınlar, yansıdıktan sonra karbondioksit yoğunluğu nedeniyle atmosfer içinde kalıyor ve dünyanın daha çok ısınmasına neden oluyorlar. Isınma da atmosferde değişik hava ve iklim olaylarına neden oluyor.
Karbondioksidin çoğalmasının tek nedeni ise, yalnızca insan. Atmosferdeki oksijenin tek kaynağı olan yeşil alanların hızla yok edilmesi ve sanayi kökenli gazların havaya verilmesi, karbondioksidin artmasına neden oluyor.
Soruna çözüm bulmak için son yıllarda toplantılar iyice artsa da yapılan uluslararası anlaşmaların yaptırım gücü çok az. Gelişmiş, gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkeler arasındaki görüş ayrılıkları ise, daha çok ekonomik kazanımları kaybetmekten kaynaklanıyor.
Birdenbire yıkıcı ve öldürücü kasırgalar ortaya çıkıyor, hava sıcaklıkları mevsim normallerinin çok üstüne çıkıyor ya da altına düşüyor. Tarih kitaplarının bile yazmadığı öldüren soğuklar ya da sıcaklar oluşuyor... Peki neden? Uzmanlara göre dünya, sera etkisi nedeniyle ısındıkça felaketler artıyor. Meteoroloji uzmanları son bir uyarıda da bulunuyor: Havalardaki anormallikler, daha da artarak sürecek...
Felaketler üst üste geldi
ÇAMUR SELLERİ
Geçen aralık ayının son haftalarında aşırı yağışların neden olduğu çamur seli, Venezuella'nın 350 bin nüfuslu turizm ve sanayi merkezi Vargas kentini yok etti. 7 metre yüksekliğe ulaşan çamur seli, en az 25 bin kişinin ölmesine yol açtı. Kesin sayı hiçbir zaman bilinmeyecek.
ÖLÜMÜN ADI MİTCH
Mitch 10 bin can aldı: Kasım 1998'de Mitch kasırgası, Karayipler ve Honduras'ta 10 bin kişinin ölümüne neden oldu. Yaralı sayısı on binlerle ifade edildi. Maddi hasar ise hesaplanamayacak kadar büyük.
MONGROV ORMANLARI
Geçen yılın sonlarında Bangladeş'te meydana gelen kasırga felaketi, 7 binden fazla insanın ölümüne, yüzbinlerce hektar tarım alanının sular altında kalmasına neden oldu. Uzmanlar, yaşanan bu felaketin en önemli nedeninin son yıllarda kıyılardaki mongrov ormanlarının tarım arazisi elde etmek için
yok edilmesi olduğunu söylüyorlar. Mongrov ormanları, kıyılarda oluşuyor ve geniş ve gelişmiş kök yapısıyla suları engelliyor. Uzmanlar, ‘‘Eğer mongrov ormanları yok edilmeseydi bu felaketler yaşanmazdı’ diye konuşuyorlar.