Havadaki kabustan sonra karada pembe rüyalara daldım

Güncelleme Tarihi:

Havadaki kabustan sonra karada pembe rüyalara daldım
Oluşturulma Tarihi: Haziran 06, 2007 00:00

Kırmızı boğa anlamına gelen ve ambleminde iki boğa bulunan Red Bull'un uçağıyla havada yaptığım çılgın deneyimin etkisinden kurtulamadan ertesi gün kendimi İtalya'da buldum. İtalya'ya gitme sebebim, dünyanın en iyi spor otomobil markalarından biri olan ve Red Bull gibi ambleminde boğa yer alan Lamborghini'nin Doğuş Otomotiv distribütörlüğünde Türkiye'de satılmaya başlamasıydı. Lamborghini, bu yüzden bizi İtalya'ya davet ederek fabrikasını gezmemizi ve modellerini test etmemizi istemişti. Yani iki gün arayla iki farklı boğaya binecektim.

Aslında 20 dakikalık kabus uçuşun ardından normalde uzun bir süre uçağa binmemem gerekirdi. Ama ne mümkün, ertesi gün Viyana üzerinden aktarmalı İtalya'nın Bolonya şehrine ulaşmak için iki kez uçak değiştirdim. Bolonya'ya vardığımda saat 22.00'ydi ve ben artık uçmak istemiyordum. Düşünün aradan bir gün geçmesine rağmen kendime gelemediğim bir deneyim yaşamış ve bunun üzerine 5 saati bulan hava yolculuğu yapmıştım. Ne yediğimden ne içtiğimden zevk alıyor biran önce bugünlerin geçmesini ve tatile çıkmak istiyordum.

Bolonya'ya inince hemen otele gidip yattım. Ertesi gün önemli bir gündü. Çünkü fiyatları 600 bin Euro'yu bulan süper spor otomobillerin hem üretimini görecek, hem de test edicektim. İşimin en çok bu yanını seviyorum. Çünkü yollarda çok görmeye alışık olmadığımız, fiyatı itibariyla da sahip olmanın hayal olduğu araçları kullanma şansına sahibiz.

FABRİKA 44 YILDA HİÇ DEĞİŞMEMİŞ

Sabah 9.00 gibi otelden ayrılıp, Lamborghini'nin genel merkezine gittik. Fabrikayı da bünyesinde bulunduran genel merkez, 1963 yılından bu yana hiç değişmemiş. Bunu tabiki 44 yıl önceki fotoğrafları görünce anladık. Fabrikanın içindeki yer döşemeleri bile aynı kalmış. 44 yıl önceki genel merkezden tek farkı, yanına 2002 yılında Lamborghini müzesinin yapılması.

Diğer ilginç bir ayrıntı ise, dünyanın en iyi spor otomobillerinin bu bölgede üretiliyor olması. Lamborghini fabrikasının yer aldığı bölgenin diğer bir ucunda Ferrari'nin merkezi bulunuyor. Yani dünyanın en iyi spor araçları İtalya'nın aynı bölgesinde dünyaya ihraç ediliyor.

Fabrika içinde tura başladık. Garajdaki araçlar dikkatimizi çekti. Fıstık yeşilinden, sarıya, turuncudan siyaha kadar yaklaşık 100 Lamborghini, sahiplerine gitmeye hazırdı. Şöyle kabaca bir hesapla yaklaşık 50 milyon Euro'luk otomobilin garajda yatıyordu.

Bugün Lamborghini fabrikasında 2 model ve bu modellerin 5 versiyonu üretiliyor. Bu modeller Gallardo ve Murcielago. Fabrikada, bir günde 10 Gallardo ve 3 Murcielago üretiliyor. Yılda ise üretim 2 bin 500 adetle sınırlı. Üretilen araçların hepsinin gideceği ülke ve kişi belli. Fabrikada çok yer olmadığı için bazı modeller Almanya'da ve İtalya'da boyanıyor. Kasaları boyanmış otomobillerin hepsi tamamen el işçiliğiyle üretiliyor. Özellikle iç döşemelerdeki el işçiliği inanılmaz. Bir de not, bir aracın içindeki deri döşemeler için 7 sığır harcanıyor.

FERRAYI'YE İNAT DOĞDU

800 kişinin çalıştığı fabrikanın ardından 44 yıllık markanın aynı alan içindeki müzesini ziyaret ettik. Müzede 44 yıldan bugüne kadar tüm modeller sergilenirken, bunun dışında konsept araçlarda yer alıyordu. 1963’te kurulan Lamborghini’nin çok ilginç bir hikayesi var. O güne kadar sadece traktör üreten ve spor otomobillere büyük merakı olan Ferrucio Lamborghini, sahip olduğu Ferrari markalı aracında bir takım sorunlar görünce komşusu olan Enzo Ferrari'ye gidiyor. Ferrari'ye bu sorunları giderdiği takdirde aracın performasının daha iyi olacağını belirtince şu cevabı alıyor: "Sen traktör üreticisisin, ne anlarsın spor otomobillerden."

Bunun üzerine Ferrucio Lamborghini, Ferrari'den daha iyi spor otomobil üretmek için yemin ediyor ve 1963 yılında Lamborghini markasıyla üretime başlıyor. Lamborghini ürettiği ilk modelle Ferrari'den daha hızlı bir otomobil ortaya çıkartıyor ve iki İtalyan markanın rekabeti bu şekilde başlıyor.

44 YILDA 5 KEZ BATMIŞ

44 yıllık tarihi boyunca 5 kez batan Lamborghini 1998’de Audi tarafından satın alındıktan sonra atağa kalkmış. 2002’ye kadar yılda ortalama 250 adet olan satış, geçen yıl 2 bin 87’ye ulaşmış. Şirket, 2006’da birçok rekora imza da atmış. Cirosu yüzde 43 artışla 346 milyon Euro'ya, vergi öncesi kárı da 3 kat artarak 18 milyon Euro'ya ulaşmış.

44 yıl önce üretime geçen markanın amblemi kurucusu Ferrucio Lamborghini’nin boğa burcu olmasından kaynaklanıyor. Bugüne kadar Miura, Espada, Countach, Diablo, Murcielago, Gallardo gibi modelleri üreten şirket, araç isimlerinde özellikle boğalardan etkilenmiş. Özelikle en güçlü modeli olan 'Murcielago' 24 kılıç darbesine rağmen ölmeyen bir boğayı temsil ediyor.

Lamborghini otomobillerin özel renkleri bulunuyor. Sarı, kavun içi, yeşil, siyah, gri tonları en fazla tutulanlar. Ancak katalogda bulunmaya renk veya Ferrari'yle özdeşleşen kırmızı sipariş edildiği zaman ise 10 bin Euro fark ödeniyor.

Fiyatları 300 bin Euro'dan başlıyor

Lamborghini markalı araçlar Türkiye'de satılmaya başlandı hatta 3 tanesi şimdiden satılmış durumda. Bu yıl Doğuş Otomotiv, Türkiye'de 2 Gallardo Coupe, 2 Gallardo Superleggara, 1 Gallardo Spyder ve 1 Murcielago LP 640 getirip satacak. İlk yıl için Lamborghini Türkiye'ye ancak bu kadar kota vermiş. 2008'de bu sayının 15'e 2009'da ise 30'a çıkmasını hedefliyorlar. Lamborghini'nin en ucuz modeli olan Gallardo Coupe'nin fiyatı 300 bin Euro'dan başlıyor. Spyder 330 bin, Superllegera ise 350 bin Euro'dan başlayan fiyatlara sahip. En güçlü Lamborghini olan Murcielago ise 480 bin Euro'dan başlıyor. Kasım ayında Türkiye'ye gelecek tek Murcielago'nun fiyatı ise donanımına bağlı olarak 550 bin Euro. Bu araç için şimdiden 4 kişi parası hazır bekliyor. En pahalı Lamborghini ise Murcielago'nun üst açık versiyonu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!