Havada tehlikeli yakınlaşma açıklaması
Güncelleme Tarihi:
Enver ALAS/İSTANBUL,(DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ekim 22, 2010 08:04
TÜRK Hava Yolları’na (THY) ait iki uçağın Atatürk Havalimanı’na inişte birbirlerine tehlikeli bir şekilde yakınlaşmasıyla ilgili soruşturma başlatılırken, Türkiye Hava Trafik Kontrolörleri Derneği (TATCA) yaptığı açıklamada, hava trafik kontrolörü ile uçağın pilotu arasında yapılan konuşmaların uçakların inişini tamamladıktan sonra yerde yapıldığını ifade etti.
Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DMHİ)'den yapılan açıklamada ise konunun rapor edildiği belirtildi.
13 Ekim Çarşamba günü saat 06.00 sıralarında Atatürk Havalimanı’na inişte meydana gelen olayda yakınlaşma tehlikesi yaşayan her iki uçağında THY’ye ait olduğu belirtildi. Ses kaydında konuşan pilotun Johannesburg-İstanbul seferini yapan Airbus A-340 tipi yolcu uçağının kaptan pilotu olduğu, inişte olan uçağın ise Riyad-İstanbul seferini yapan Airbus A320 tipi uçak olduğu ordaya çıktı. Olayla ilgili Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) ve THY soruşturma başlatırken, TATCA ve DHMİ birer yazılı açıklama yaptı.
TATCA tarafından yapılan açıklamada, medyaya yansıyan konuşmaların uçağın inişi tamamladıktan sonra yerde yapıldığını, olayın ikisi de inişe gelen uçaklar arasındaki ayırma minimalarının düşmesiyle meydana geldiğini belirtti. Açıklama şunlar belirtildi;
“Havacılıkta ‘yakın geçmeler’ ve diğer hava hadiseleri mesleğin doğası gereği bütün dünyada yaşanmaktadır. Yaşanan hava hadisesi, ikisi de inişe gelen uçaklar arasındaki ayırma minimalarının düşmesiyle meydana gelmiştir. Alçalan uçaklardan birisinin pilotu trafik ikazı sonucu durumu fark ederek tırmanmış, kontrolü eline almıştır. Medyaya yansıyan pilot - kontrolör konuşmaları iniş tamamlandıktan sonra yerde yapılmıştır. İnsan faktörünün olduğu her meslekte, insan hatasının tamamen önlenmesi mümkün olmayıp ancak en aza indirgenmesi söz konusudur. Havacılık hadiselerinin incelendiği bilimsel çalışmalar, hataların yüzde 80’inin pilot veya kontrolör yani insan hatasından kaynaklandığını ortaya koymaktadır. Pilotlara yardımcı olmak amacıyla uçakların çarpışmasını önleyen TCAS ve kontrolöre yardımcı olmak amacıyla da radar trafik alarmı bu sistemlerin başında gelmektedir. İnsan hatası olsa dahi bu sistemler çarpışmaları önlemek için otomatik olarak çözüm üretmektedir. Bu gibi olayların medyada deşifre edilmesi mesleğe devam eden kontrolör ve pilotların ruh sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir. Hava hadiseleri, ilgili otoriteler tarafından incelenip kesin sonuçları belli olduktan sonra medyada yer almalıdır.”
DHMİ’den konuyla ilgili yapılan yazılı açıklamada ise Atatürk Havalimanı ilgili birimleri tarafından konunun 14 Ekim'de genel müdürlüğe rapor edildiği ve bu andan itibaren gerekli incelemelerin yapılması amacıyla sesli ve görüntülü bant kayıtları ile diğer bilgilerin muhafaza altına alınarak birer örneklerinin gönderilmesi yönünde talimatlar verildiği belirtildi.
13 Ekim Çarşamba günü saat 06.00 sıralarında Atatürk Havalimanı’na inişte meydana gelen olayda yakınlaşma tehlikesi yaşayan her iki uçağında THY’ye ait olduğu belirtildi. Ses kaydında konuşan pilotun Johannesburg-İstanbul seferini yapan Airbus A-340 tipi yolcu uçağının kaptan pilotu olduğu, inişte olan uçağın ise Riyad-İstanbul seferini yapan Airbus A320 tipi uçak olduğu ordaya çıktı. Olayla ilgili Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) ve THY soruşturma başlatırken, TATCA ve DHMİ birer yazılı açıklama yaptı.
TATCA tarafından yapılan açıklamada, medyaya yansıyan konuşmaların uçağın inişi tamamladıktan sonra yerde yapıldığını, olayın ikisi de inişe gelen uçaklar arasındaki ayırma minimalarının düşmesiyle meydana geldiğini belirtti. Açıklama şunlar belirtildi;
“Havacılıkta ‘yakın geçmeler’ ve diğer hava hadiseleri mesleğin doğası gereği bütün dünyada yaşanmaktadır. Yaşanan hava hadisesi, ikisi de inişe gelen uçaklar arasındaki ayırma minimalarının düşmesiyle meydana gelmiştir. Alçalan uçaklardan birisinin pilotu trafik ikazı sonucu durumu fark ederek tırmanmış, kontrolü eline almıştır. Medyaya yansıyan pilot - kontrolör konuşmaları iniş tamamlandıktan sonra yerde yapılmıştır. İnsan faktörünün olduğu her meslekte, insan hatasının tamamen önlenmesi mümkün olmayıp ancak en aza indirgenmesi söz konusudur. Havacılık hadiselerinin incelendiği bilimsel çalışmalar, hataların yüzde 80’inin pilot veya kontrolör yani insan hatasından kaynaklandığını ortaya koymaktadır. Pilotlara yardımcı olmak amacıyla uçakların çarpışmasını önleyen TCAS ve kontrolöre yardımcı olmak amacıyla da radar trafik alarmı bu sistemlerin başında gelmektedir. İnsan hatası olsa dahi bu sistemler çarpışmaları önlemek için otomatik olarak çözüm üretmektedir. Bu gibi olayların medyada deşifre edilmesi mesleğe devam eden kontrolör ve pilotların ruh sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir. Hava hadiseleri, ilgili otoriteler tarafından incelenip kesin sonuçları belli olduktan sonra medyada yer almalıdır.”
DHMİ’den konuyla ilgili yapılan yazılı açıklamada ise Atatürk Havalimanı ilgili birimleri tarafından konunun 14 Ekim'de genel müdürlüğe rapor edildiği ve bu andan itibaren gerekli incelemelerin yapılması amacıyla sesli ve görüntülü bant kayıtları ile diğer bilgilerin muhafaza altına alınarak birer örneklerinin gönderilmesi yönünde talimatlar verildiği belirtildi.