Uğur Cebeci / ucebeci@hurriyet.com.tr
Oluşturulma Tarihi: Eylül 11, 2011 23:39
Tarih 11 Eylül 2001’di. İlk defa, kaçırılan yolcu uçakları terör silahı olarak kullanılıyordu. Amerika’da hava trafiği üç günlüğüne durduruldu. Ve havacılık bu saldırılarından sonra bir daha hiçbir zaman eskisi gibi olmadı
Tam 10 yıl önceydi. New York’tan gelen ilk haberde küçük bir uçağın İkiz Kuleler’e çarptığı bildiriliyordu. Birkaç dakika içinde işin rengi değişti. Kuzey Kule’ye çarpan uçağın Amerikan Havayolları’na ait bir Boeing 767 olduğu ortaya çıktı.
11 EYLÜL'ÜN 10. YILI / FOTOGALERİ
Tüm televizyonlar görüntüleri ekrana getirirken canlı yayında büyük bir şok yaşandı. Milyarlar televizyon başındayken United Havayolları’na ait Boeing 767 tam bu sırada Güney Kule’ye çarptı.
Yakın saatlerde Washington’da Amerikan Savunma Bakanlığı Pentagon’a yine yolcu uçağıyla bir saldırı daha yapıldı. Dördüncü uçağın hedefi ise Beyaz Saray’dı. Ama yolcular ayaklandı ve uçak hedefine varamadan düştü.
İlk defa, kaçırılan yolcu uçakları terör silahı olarak kullanılıyordu. Amerika’da hava trafiği üç günlüğüne durduruldu.
Havacılık, 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra hiçbir zaman eskisi gibi olmadı...
TOPARLANMA DÖRT YIL SÜRDÜ
Saldırıların 10’uncu yıl dönümü nedeniyle Uluslararası Havayolu Taşıyıcıları Birliği (IATA) özel bir rapor hazırladı. İşte bu rapordan satır başları:
11 Eylül’ün havacılık sektörünün bilançolarına yansıyan zararı 50 milyar doları aştı.
Havacılık tarihinin en büyük ekonomik kırımı yaşandı. Swissair, Sabena gibi devler battı. Toparlanma dört yıl sürdü.
Havayolları 2001’de 13 milyar, 2002’de 11 milyar dolar para kaybetti.
11 Eylül saldırılarının bir kaç ay sonrasında ayakkabı bombası, 2004’te Çeçenlerin Rus uçağını bomba ile düşürmesi, 2006’da sıvı patlayıcılar, geçen yıl da kargoda yazıcı kartuşlarına yerleştirilen bombalar yeni güvenlik kurallarını yanında getirdi.
Havacılık endüstrisinde ‘güvenlik sektörü’ oluştu. Sadece geçen yıl güvenliğe 7.4 milyar dolar harcandı.
YENİ KURALLAR
Yolcuların tüm kişisel bilgileri havayolu şirketleri tarafından güvenlik kuruluşları ile paylaşılmak zorunda.
Bugün havalimanlarında yolcular uzun güvenlik sıralarında bekliyor. Dünyadaki havalimanlarına hızla yayılan ‘body scanner’ tipi röntgen cihazları, yolcuların vücutlarını çıplak olarak güvenlik görevlilerine gösteriyor.
11 Eylül arkasından gelen ‘ayakkabı bomba’ nedeniyle kontroller sırasında yolcular ayakkabılarını çıkartıyor.
Sıvı patlayıcılar nedeniyle uçağa binerken yolcu yanına sınırlı miktarda sıvı alabiliyor. Bunun kontrolü ayrı yapılıyor.
Birçok seferde silahlı güvenlik görevlileri var. Kabinde yaşanan küçük bir tartışmaya hemen müdahale ediyor.
Tüm yolcu uçaklarının kokpit kapıları şifreli, darbeye dayanıklı.
Ufacık bir şüphede, Arapça dua okuyan bir yolcu veya elinde havacılıkla ilgili bir kitap görülen yolcu paranoyaya sebep oluyor. Uçaklar hemen en yakın havalimanına iniyor. Havadan bir ihbar alındığında savaş uçakları havalanıyor.
Herhangi bir nedenle savaş uçaklarının telsiz konuşmalarına cevap vermeyen, kaçırıldığı düşünülen yolcu uçağı için havada vurma yetkisi kısa sürede çıkarılabiliyor.
SALDIRILARDAN GERİYE KALANLAR
Washington’daki Ulusal Amerikan Tarih Müzesi’nde 11 Eylül saldırılarının yıldönümü nedeniyle özel bir sergi açıldı. Olaylarda hedefini bulmayan tek uçak United Havayolları’na ait 93 sefer sayılı Boeing 757’nin kokpitteki hız göstergesi, kabin memurunu çağırmak için kullanılan düğme, yolculardan kalan kimlik kartları ve Pentagon’a saldırı sırasında duran ve bir daha çalışmayan duvar saati sergilenen parçalardan bir kaçı. Yırtılmış gövdeden kalan büyük bir parça ise serginin en dikkat çeken objesi oldu.
TAV Balkanlar’ın modern kapısını açtı
Makedonya, 2.5 milyon nüfusuyla Balkanlar’dan dünyaya açılmaya çalışan bir ülke. 2014’te Avrupa Birliği’ne tam üye olmak istiyor. İstanbul’a uzaklığı uçakla bir saat. Yani uçuş süresi Antalya kadar.
Makedonya Başbakanı Nikola Gruevski, dışa açılmanın yüksek standartlarda, iyi bir havalimanına ve terminale sahip olmanın gerektiğinin bilincinde. 2008’de düğmeye basıyor. Makedonya’nın ana havalimanı Üsküp ile turizm merkezi Ohrid’in işletme ihalesini Türkiye’nin dünya markası olan TAV kazanıyor.
İş sadece terminal inşaatı değil. Yer hizmetlerinden ikrama, gümrüksüz satış mağazalarından özel yolcu hizmetlerine kadar tecrübenin, bilgi birikiminin Makedonya’ya aktarılması.
Ekonomik kriz bir anda tüm kredi yollarını tıkıyor. Finans kuruluşları Makedonya’ya para yatırmak istemiyor. Ama projenin arkasında TAV var, Türkiye var. TAV’ın CEO’su atom karınca Sani Şener ‘Gerekirse cebimden harcar, projeyi tamamlarım‘ diyor.
TAV’ın Kızılderilileri, Hamdi Akın ve Sani Şener liderliğinde hemen kolları sıvıyor. Mart 2009’da operasyon başlıyor...
BALKANLARIN MODERN KAPISI / FOTOGALERİ
SANKİ TÜRKİYE’DEYİM
18 ayda Üsküp Büyük İskender Havalimanı’nda çok şık bir terminal hizmete açılıyor. Her şey tecrübeyle o kadar planlı yapılmış ki. Ne eksiği ne de fazlası var...
Hamdi Akın’la özel jetle Üsküp’e inerken bir anda ‘TAV’ yazılı araçlar etrafımı sarıyor. Sanki
Atatürk Havalimanı’ndayım. Prime Class, bürokrasiyi hissettirmeden giriş işlemlerini tamamlıyor.
Terminale geçiyorum. BTA’nın kafeteryası Balkan böreklerini vitrinine dizmiş. Makedonlar konsepti o kadar beğenmiş ki, Cooky Moon Cafe, Üsküp şehir merkezinde bir zincir olacak. BTA’nın Genel Müdürü Saadettin Cesur, Burger King gibi bir devle ortak Makedon pazarına girdiklerini anlatıyor.
Arındırılmış salonda Avrupa’nın en büyük gümrüksüz satış mağazası zincirlerinden biri haline gelen ATÜ var. Genel Müdürü Ersan Arcan, krize rağmen istikrarlı büyümenin devam ettiğini söylüyor. Makedonya’da vergilerin biraz daha düşük olması duty free mağazalarında fiyatları daha da aşağı çekmiş.
DÜNYAYA MODEL OLDUKTörene gelen davetliler arasında DHMİ Genel Müdürü Orhan Birdal da var. Bir yandan geçen hafta İstanbul Atatürk Havalimanı’nın 1064 uçakla rekor kırmasını anlatırken havalimanlarında Türkiye modelinin dünyaya örnek olmasının getirdiği gurur yüzünden okunuyor.
Başbakan Gruevski, törene yanında halkı da getirmiş. Kırmızı çift katlı 60 otobüsle binlerce Makedonyalı tören alanına geliyor. Hepsi mutlu. Merakla terminali geziyorlar. Balkanlar’ın yeni kapısının ülkeyi uçuracağına inanıyorlar.
Makedonya hızla gelişen, yüzyıllardır ortak tarihe sahip olduğumuz bir ülke. Havacılıkta Türkiye’yi örnek alması, büyümede havalimanlarının ne kadar önemli olduğunu kavraması Avrupa’nın kapısında onların elini güçlendirecek.
AKFEN, TERMİNALLERİ KENT OTELLERİYLE BİRLEŞTİRİYORBir ülkeye gelen turist sayısının artması sadece havalimanıyla olmuyor. Otel sayısı ve kalitesi de çok önemli. Üsküp’ten Hamdi Akın ile Rusya’ya uçuyoruz. Akfen, TAV’la havalimanlarında yakaladığı başarıyı otelcilikte de sürdürüyor. Fransız ortağı Accor ile Türkiye’den sonra Rusya’da da yeni oteller açıyor.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun birlikte açtığı otel, UNESCO korumasındaki Yaroslavl’ın en güzel oteli oldu.
Yaroslavl Ibis Otel 177 odalı. Birkaç ay sonra Samara’da da bir yenisi açılacak. Ardından 2014’te sıra başkent Moskova’da. Kremlin yakınlarındaki Ibis’in 500 odası olacak. Rusya’da astronomik gecelik otel fiyatları, böylece ortalama 100 Euro’ya düşecek.
Akfen’in patronu Hamdi Akın Türkiye’deki Nov ve Ibis ağını sürekli genişlettiklerini, Rusya pazarındaki paylarını da büyütmeyi sürdüreceklerini söylüyor. Akın, “Riski biz alıyoruz, işletmeci rahat ediyor. Bizden kiraladığı otellerle büyürken elbette biz de büyüyoruz. Risk anlayışımız, batılı yatırımcılardan daha cesur ve çok şükür yanıldığımız da olmadı” diyor.
İyi işletilen havalimanları, standart hizmeti gerçek fiyatlarla sunan oteller, şehirlerin ekonomik ve turizm gücüyle buluşacak.