Güncelleme Tarihi:
Olaydan sonra tutuklanan Alcan hakkında, “Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” ve “Hava ulaşım araçlarını kaçırma ve alıkoyma” suçlarından 16 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Türk Hava Yolları'nın 7 Haziran 2015 tarihli Ankara - İstanbul seferini yapan uçağının çeşitli yerlerine patlayıcı madde yerleştirdiğini söyleyen TRT Haber Merkezi'nden emekli Zafer Alcan hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Alcan, yazdığı kitapların reklamı için bu eylemi yaptığını söyledi.
'MAKSADIM DİKKATLERİ ÜZERİME ÇEKMEKTİ'
Olaydan bir gün sonra çıkarıldığı Bakırköy Adalet Sarayı'nda Cumhuriyet Savcısı Talip Kalkan'a ifade veren Zafer Alcan, ifadesinin ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Alcan ifadesinde, TRT Haber Merkezi'nde 20 yıl muhabir olarak çalıştığını, 2008 yılında emekli olduktan sonra bir takım düşüncelerini kitap haline getirdiğini söyledi. Toplam 6 tane kitap yazdığını, bunların 4 tanesinin yayınlandığını, iki tanesinin de yayına hazır hale getirdiğini belirten Alcan, “Ben yayınlanan ve yayına hazır olan kitaplarımın Bakü'de yayınlanması için girişimlerde bulundum. Bu konuda cevap bekliyorum. Benim kitaplarım genellikle tarihi olayları anlatmaktadır. Kitapların yayınlanması ile ilgili beklediğim desteği bulamadım. Maksadım uçakta bomba ihbarı yapıp dikkatleri üzerime çekerek kitaplarımın adının duyurulmasını sağlamaktı" dedi.
'GERÇEKTE BOMBA YOKTU'
Bu nedenle 7 Haziran 2015 tarihli Ankara-İstanbul uçağına bilet aldığını belirten Alcan, “Uçak saat 17.00'da Esenboğa Havalimanı'ndan havalandı. İstanbul Atatürk Havalimanı'na inişe geçtiği sırada, daha doğrusu kaptan pilot inişle ilgili anons yaptıktan yaklaşık 10 dakika sonra ben uçağın arka bölümüne giderek mutfak gibi kullanılan kısımda oturmakta olan hostes hanıma hitaben, 'uçağın çeşitli noktalarında bomba var, yolculara ve THY'ye zarar vermek istemiyorum. Kaptan pilotla iletişime geç. Romanya'nın Bükreş Havaalanı'nda bir bildiri açıkladıktan sonra olayı sonlandıracağım' dedim. Gerçekte benim yanımda ve uçakta bomba yoktu. Hostes hanım benim söylediklerimi hemen kaptan pilota iletti. Ben hostesle konuşurken uçak inişe geçmiş olmakla birlikte henüz inmemişti. Hostes benim söylediklerimi kaptan pilota uçak içerisindeki dahili telefonla ilettiğinden uçağın henüz inişi gerçekleştirip gerçekleştirmediğini bilemiyorum. Ancak benim bu konuşmamdan bir süre sonra uçak indi. Atatürk Havalimanı'nda beklemeye başladı. Ben isteklerimi yanımda bulunan hostes aracılığı ile yetkililere ilettim, hostesin kiminle konuştuğunu bilmiyorum. Uçak indikten sonra yaklaşık yarım saat isteğimle ilgili verilecek cevabı bekledim. Tam o sırada özel harekat polisleri uçağın arka kısmından, benim beklediğim yerden uçağa girdiler. Beni uçaktan indirdiler. Maksadım herhangi bir kimseye zarar vermek değildi. Yolcular benim eylemimi ve söylediklerimi fark ettiler ancak tavır ve davranışlarından beni ciddiye almadıklarını gördüm. Benim isteğimle uçak yönünü değişirmiş veya gitmesi gereken yerden başka yere gitmiş değildir. Suç işleme kastım yoktu" dedi.
15 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekili İdris Kurt, Zafer Alcan hakkında “Kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaö ve “Hava ulaşım araçlarını kaçırma ve alıkoyma" suçlarından 6 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame düzenledi. İddianamede şüpheli Zafer Alcan'ın uçağın inişe geçmesi ile kabin memuru Esra Engin'in yanına gittiği hatırlatılarak, “Şüpheli yolculara dönerek, 'uçağın kontrolü altında olduğunu, çeşitli yerlerine patlayıcı madde yerleştirdiğini, tek başına olmadığını, kimseye zarar vermek istemediğini' söylemiştir. Esra Engin'nden bunları kaptan pilota iletmesini istemiştir. Ancak uçak havalimanına iniş yaptı, iniş yaptıktan 40 dakika sonra polis müdahalesi ile yakalandı" denildi.
İddianamenin gönderildiği Bakırköy 55. Asliye Ceza Mahkemesi, iddianameyi kabul etti.