Güncelleme Tarihi:
SSK Buca Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Kulak Burun Boğaz (KBB) Uzmanı Opr. Dr. Atıl Birol, hava değişimi yaşanırken ''soğuk algınlığına dikkat edilmesi'' gerektiğini belirtti.
Soğuk algınlığının yetişkinlerde yüzde 30-40 oranında işgücü kaybına, çocuklardaysa yüzde 70-80 oranında okul devamsızlığına neden olduğunu kaydeden Birol, soğuk algınlığının en çok üst solunum yollarında ağız, boğaz, burun ve gırtlakta etkisini gösterdiğini anlattı.
Hastalığın başlıca şikayetlerinin burun akıntısı, hapşırma, hafif ateş, boğaz ağrısı ve ses kısıklığı olduğuna dikkati çeken Dr. Birol, şu bilgiyi verdi:
''Bayram gibi tatillerde çıkılan uzun seyahatlerde bölgeden bölgeye deÄŸiÅŸen hava sıcaklıkları, soÄŸuk algınlığına neden olur. Hastalık genellikle 4-9 gün kadar sürer. Bu süreç normal gitmezse soÄŸuk algınlığının ardından sinüzit, orta kulak iltihapları, bronÅŸit ve pnömoni gibi daha ağır ve antibiyotik kullanılmasını gerektiren hastalıklar ortaya çıkar. Erken kış dönemlerinde salgınlar, yüksek riskli hastalar da akciÄŸer ve kalbi etkileyerek ölümlere yol açar.''Â
SOÄžUK ALGINLIÄžI TEDAVÄ°SÄ°Â
   Â
Soğuk algınlığı tedavisinde istirahat, temiz hava, ağrı kesici ve ateş düşürücüler ile akıntıları azaltan ilaçların ilk akla gelen tedbirler arasında yer aldığını ifade eden Dr. Birol, istirahatın sadece bireyin kendisi için değil, hastalığın toplumun diğer bireylerine bulaşmasını önlemek açısından da gerekli olduğunu söyledi.Dr. Birol ''Hastalar başkalarını düşünerek sinema, banka, alışveriş merkezleri gibi toplu ortamlardan uzak durmalı'' diye konuştu.
SoÄŸuk algınlığından korunmanın, bilinçli olmaktan geçtiÄŸiniÂsavunan Dr. Atıl Birol ''Bol meyve yemek, sıvı almak, C vitamini yönünden zengin diyetle beslenmek, güneÅŸ ışınlarından yararlanmak, aşırı yorgunluk ve stresten uzak durmak baÅŸlıca korunma yöntemleridir'' dedi.
HAVA KİRLİLİĞİNE DİKKAT
UludaÄŸ Ãœniversitesi (UÃœ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı BaÅŸkanı Prof. Dr. Nihat Özyardımcı, kış aylarında etkili olan hava kirliliÄŸi yüzünden polikliniklere baÅŸvuran hasta sayısının arttığını belirterek, ''Özellikle hava kirliliÄŸinin yoÄŸun olduÄŸu saatlerde sigara içmeyin'' dedi.Â
Prof. Dr. Özyardımcı, hava sirkülasyonunun yanı sıra kalitesiz yakıt kullanımıyla da kendini iyice hissettiren hava kirliliÄŸinin insan saÄŸlığını tehdit ettiÄŸini söyledi.Â
Hava kirliliÄŸinin Bursa, Ä°stanbul ve Kocaeli gibi sanayileÅŸmiÅŸ kentlerin ortak sorunu olduÄŸuna iÅŸaret eden Özyardımcı, kirli havada bulunan ve solunum yoluyla insan vücuduna giren kükürtdioksit ve karbon partiküllerinin birçok hastalığa neden olduÄŸunu anlattı. Özyardımcı, özellikle kükürtdioksitin solunum yollarını tahriÅŸ ederek öksürük, balgam, göğüste hırıltı, nefes almada güçlük gibi ÅŸikayetlere neden olduÄŸuna iÅŸaret etti.Â
Uzun süre kirli hava soluyan kiÅŸilerde KOAH (kronik bronÅŸit, anfizem) ve akciÄŸer kanserine daha çok rastlandığını kaydeden Özyardımcı, ''Hava kirliliÄŸi yüzünden polikliniklerimize baÅŸvuran hasta sayısı artıyor. 1952 yılında Londra'da hava kirliliÄŸi yüzünden 3gün içinde 4 bin kiÅŸi yaÅŸamını yitirdi. Bu rakamlar hava kirliliÄŸinin hafife alınmaması gerektiÄŸinin göstergesidir'' diye konuÅŸtu.Â
KOAH hastalığının oluÅŸumunda uzun süreli sigara içiminin yanı sıra hava kirliliÄŸinin de etkisi olduÄŸunu anlatan Özyardımcı, ÅŸunları söyledi:Â
''Kirli hava, kalp ve kronik akciğer hastaları ile çocuklar için daha da tehlikelidir. Kirlilik astım hastalarının nöbet geçirmesine neden olur. Bu yüzden özellikle çocuklar ve hastalar kirli havadan sakınmalı, kirliliğin yoğun olduğu 07.00-10.00 ve 17.00-20.00 saatleri arasında mümkün olduğunca dışarı çıkmamalılar. Ayrıca özellikle hava kirliliğinin yoğun olduğu saatlerde sigara içilmemeli. Çünkü sigara dumanıyla kirlilik birleşerek daha tehlikeli duruma geliyor.''