Hava boşluğu kandırmacası

Güncelleme Tarihi:

Hava boşluğu kandırmacası
Oluşturulma Tarihi: Eylül 16, 1999 00:00

Haberin Devamı

Yıllarca böyle oldu. Bindiğimiz uçak havada ani irtifa kaybettiğinde 'Hava boşluğuna girildi' dediler. Bizi hep, 'Hava boşluğu' diye kandırdılar. Aslında, 'Hava boşluğu' diye bir şey yoktur. Havada uçağın istek dışı sallanmasının nedeni, havanın bitmesi ya da olmaması değil, çeşitli meteorolojik veya coğrafi olaylardan dolayı meydana gelen türbülanstır. Yunan Dışişleri Bakan Yardımcısı Yannis Kranidiotis'in de içinde bulunduğu uçağın önceki gün yaşadığı olay ne yazık ki tüm yabancı ajanslar tarafından 'uçak hava boşluğuna düştü' diye verildi. Oysa uçak havada bir boşluk olmadığı için bir boşlukta değil yine hava içinde ama hava hareketleri nedeniyle büyük irtifa kaybetmişti.

TÜRBÜLANS VE NEDENLERİ

Dikey ve yatay olmak üzere iki türlü türbülans çeşiti bulunuyor. Dikey olanlar uçağı konrol dışı yukarı ve aşağı hareket ettiriyor. Dikey türbülansın pek çok nedeni var. Bunlardan en önemlisi nemli havanın ısınarak yükselmesi sonucunda oluşan hava akımları. Özellikle yeni sürülmüş tarlalarda, büyük kentlerde, fabrika sahalarında ve geniş otluk alanlarda ısınmanın daha fazla olması nedeniyle, bu tür yerlerin üzerinde yapılan uçuşlarda sarısıntılarla karşılaşılıyor.

Dikey türbülansın bir diğer kaynağı ise yağmur getiren ve havacılıkta Cumulonimbus (CB) adı verilen elektrik yüklü hırçın bulutlar. Oldukça kuvvetli sarsıntılara neden olan CB'lerin, yapılan ölçümlerde uçağı aşağıya ve yukarıya doğru 2 bin metre kadar savurdukları görülmüş. CB'lerin içine girmek tehlikeli olduğu için pilotlar genelde rota değişikliği yaparak bu tür bulutlardan kaçınıyorlar.

Dikey türbülansın tehlikeli bir çeşiti de yeryüzü engebeleri nedeniyle oluşan mekanik türbülans. Özellikle yüksek dağların üzerinde 'Dağ dalgası', uçakları beklenmedik anda yüzlerce metre savurabiliyor.

Aşağı-yukarı oynamaların yanı sıra, rüzgarın çok ani olarak yön değiştirmesi de yani yatay türbülanslar da görülebiliyor. 'Hamle' adı verilen yön değiştirmenin, ölçümler sırasında saniyede 30 metreye kadar çıktığı görülmüş. Uçakları yatay olarak etkileyen türbülans genellikle 9 ila 12 bin metre arasında görülen jet stream rüzgarlarıdır. Hızları saatte 200 kilometreye kadar çıkabilen bu rüzgar bir anda uçağı rotasından savurabiliyor. Bu türbülansların oluşma nedeni arasında atmosfer katlarından troposfer ve strotosfer arasındaki basınç farkı oluşması.

Alçak irtifalarda rastlanan 'Windshear' diye adlanan rüzgar kırılmalarıda uçaklar için büyük tehlike yaratabiliyor. Rüzgarın yön ve hızındaki ani büyük değişmelerle meydana gelen Windshear'de rüzgar yönü 180 derece değişebiliyor. Bazen bu tür rüzgar kırılmaları çok yükseklerde de görülebiliyor. Yeni gelişen teknolojilerle Windshear oluşumları önceden algılanabiliyor.



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!