"Hastayı kabul etmeme lüksüne sahip değiliz"

Güncelleme Tarihi:

Hastayı kabul etmeme lüksüne sahip değiliz
Oluşturulma Tarihi: Eylül 26, 2008 12:07

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki bebek ölümlerine ilişkin oluşturulan bilimsel komisyonun hazırlayacağı rapora göre alınması gereken tedbirlerin uygulamaya sokulacağını bildirdi.

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Hekimevi'nde verdiği iftar yemeğinde basın mensuplarıyla bir araya geldi. İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ndeki bebek ölümlerine ilişkin oluşturulan bilimsel komisyonun hazırlayacağı rapora göre alınması gereken tedbirlerin uygulamaya sokulacağını bildiren Müsteşar Gümrükçüoğlu, “12 saat içinde 13 bebeğin ölümünden büyük üzüntü duyduk. Bu tür ölümlerin tekrar yaşanmaması için her türlü tedbirin alınacaktır” dedi. Ekim ayında özel ve üniversite hastanelerinin yetkilileriyle bir araya gelecekleri bir toplantı düzenleyeceklerini kaydeden Gümrükçüoğlu, “Toplantıda, yenidoğan üniteleriyle ilgili uygulamaya sokulacak planları görüşülecek, bir yol haritası belirlenecek. Hastanenin kapısına gelen, yoğun bakım gerektiren ve riskli doğumlu hastayı kabul edememe lüksüne sahip değiliz. Bunun için de yükü dengeli şekilde dağıtabilecek planlama ve dağıtım şeması yapmak zorundayız” dedi. Gümrükçüoğlu şunları söyledi:

“Son yıllarda ‘tüp bebek’ diye tabir ettiğimiz çoğul gebelikler sonucunda düşük ağırlıklı bebekler dünyaya geliyor. Tüp bebek merkezleri, yenidoğan yoğun bakımı olan bir hastaneyle bağlantılı olurlarsa, dünyaya gelecek tüp bebeklerin yoğun bakım ihtiyaçlarını karşılayabilecekler. Bu, görüşülecek konulardan birisi. Ayrıca, toplantıda ülkedeki yenidoğan ünitelerinin tıbbi ve teknik imkanlarının gözden geçirilmesi ve geliştirilmesi üzerinde de durulacak. Bundan 7-8 yıl önce yenidoğanların bakımı konusunda ülkede yeterli alt yapı bulunmuyordu. Ancak yenidoğan üniteleriyle ilgili yürütülen çalışmalar sonucunda iyi bir noktaya gelindi. Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerde 2002'de 39 olan yenidoğan merkez sayısı 2008'de 156'ya, yoğun bakım yatak sayısı 665'ten 3 bin 306'ya, donanımlı nakil kuvöz sayısı 158'den 784'e, suni solunum cihazı sayısı ise, 252'den bin 380'e çıkarıldı. Bebek ve anne ölüm hızı da son 5 yılda önemli oranda düştü, yenidoğan uzmanı ve hemşire sayısının da büyük artış kaydedildi.”

EGE VE 9 EYLÜL ÜNİVERSİTELERİNDE TOPLAM 11 YENİDOĞAN UZMANI VAR

Gümrükçüoğlu, Ege ve 9 Eylül üniversitelerinin hastanelerinde toplam 11 yenidoğan uzmanı bulunduğunu ve geçen yıl 851 vakaya bakıldığını belirterek “Bu ilde Bakanlığa bağlı eğitim ve araştırma hastanelerinde ise 6 bin 187 vakaya hizmet verildi. Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yenidoğan vantilatör sayısı 10, uzman sayısı 1, yan dal asistanı şu an için yoktur. 2007'de bin 560 vakaya bakmıştır. Rakamları karşılaştırdığımızda nasıl özveriyle bir hizmetin yürütüldüğünü görürüz” dedi.

Gümrükçüoğlu, “Zekai Tahir Burak Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde geçtiğimiz Ağustos ayında meydana gelen bebek ölümlerinin ardından ne gibi önlemler alındığı”na yönelik soru üzerine “Kuvöz, vantilatör ve diğer araç gereç gözden geçirilmiş, eksikliklerin giderilmesi için çalışılmaktadır. Ülkedeki yenidoğan uzmanı ve hemşire sayısının artırılması için de çalışma başlatılmıştır” şeklinde cevap verdi.

Ankara’daki Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Dr. Sami Ulus Çocuk Hastalıkları Hastanesindeki yenidoğan yoğun bakım yatağı, kuvöz ve vantilatör sayısının artırılması için gayret gösterildiğini belirten Gümrükçüoğlu, şunları söyledi:

“Üniversitelerimiz, Sağlık Bakanlığına bağlı eğitim hastanelerimiz ve diğer hastanelerimiz bu yükü taşımayı planlamak durumundalar. Hastanenin kapısına gelen, yoğun bakım gerektiren ve riskli doğumlu hastayı kabul edememe lüksüne sahip değiliz. Bunun için de yükü dengeli şekilde dağıtabilecek planlama ve dağıtım şeması yapmak zorundayız.”

Gümrükçüoğlu, bir gazetecinin “Bu yük hastaneler arasında nasıl ve ne zaman dağıtılacak?” şeklindeki sorusu üzerine de, “Aslında bu şu anda Ankara için Zekai Tahir Burak'ın yükü itibariyle İl Sağlık Müdürlüğümüz tarafından gerek üniversitelerimiz gerek diğer hastanelerle yoğun biçimde görüşüldü ve belli ölçüde hayata geçirildi” dedi.

Üniversite hastanelerinin bu yükü yeterince paylaşıp paylaşmadığına ilişkin olarak ise Müsteşar Gümrükçüoğlu, “Üniversitelerimiz de büyük bir özveriyle bakabilecekleri kadar hastayı kabul ediyorlar, ama kapasitelerini zorlama konusunda biraz tedbirli adım atıyorlar. Kapasitelerinin üzerinde hasta kabul etmemeyi tercih ediyorlar. Bu konuda daha fazla zorlama yapmaktansa kapasitelerini artırmalarını temin etmek bizim çalışmalarımız içinde yer alıyor” şeklinde cevap verdi.

“TAM GÜN YASASI BİR VATAN BORCUDUR”

Müsteşar Gümrükçüoğlu, kamudaki hekimlerin tam gün çalışmasına ilişkin yasa taslağı olan Tam Gün Yasası’nın çıkarılmasının ülke için gerekli olduğunu ve “bir vatan borcu” olarak kabul edilmesi gerektiğini söyledi. Söz konusu yasa tasarından geri adım atmayacaklarını ifade eden Gümrükçüoğlu, “Üniversite öğretim üyeleri de mutlaka kapsam içine alınmalıdır. İsteyen kamuda isteyen özelde çalışsın” diye konuştu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!