Güncelleme Tarihi:
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Nazmi Bayramoğlu, Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesinin kararına ilişkin mütalaasını, Yargıtay 1. Ceza Dairesi'ne sundu. Mütalaada, "Kanıt Tanık Bilirkişi Amigdala Unutmaz 2" isimli kitap içeriği, savunma, tanık anlatımları, bilirkişi raporları ve diğer kanıtlara göre sanığın, "haberleşmenin içeriğini ifşa etme", "özel hayatın gizliliğini ihlal", "kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme" suçlarını işlediği ve bu suçlardan dolayı beraat kararı verilmesinin yasaya aykırı olduğu belirtildi. Mütalaada, sanığa, "intihara yönlendirme", "yaralama" ve "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçlarından verilen beraat kararının da bozulması talep edildi.
N. A. ve kızı E. A.'nın iddialarına ilişkin Adli Tıp Kurumundan rapor alınmadan beraat kararı verildiği kaydedilen mütalaada, şu ifadelere yer verildi:
"N. ve E. A.'nın tedavi gördükleri tüm hastanelerden hasta dosyaları getirtilip dava dosyası ile birlikte katılanların Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi'ne sevk edilerek, TCK'nın 86/1, 87/2-a maddeleri kapsamında raporlarının alınması, dava konusu romanın yayımlanması ile katılanların kişisel ve ailevi sırlarının açığa çıkması, saygınlığının rencide edilmesinden dolayı bozulan ruh sağlığının etkisiyle katılanlarda intihar fikri ve kararının oluşup oluşmadığı veya önceden mevcut intihar fikri ve kararında artış meydana gelip gelmediği, sebep sonuç ilişkisi arasında illiyet rabıtası bulunup bulunmadığı hususlarında rapor düzenletilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken, eksik inceleme ile halde yazılı şekilde beraat kararı verilmesi yasaya aykırı bulunduğundan hükmün bozulmasına karar verilmelidir"
Mütalaada, kitapta yer alan "hiçbir şey bilmez bilirkişi", "tanık satılmıştı, bilirkişi taraftı" şeklinde yer alan ifadelerin, sanığın 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı davanın bilirkişisi ve dosyanın tanıklarına yönelik olarak "hakaret" suçunu oluşturup oluşturmadığının, Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin davaya ilişkin kararında hükme bağlanmadığı, bu nedenle de kararın bozulması gerektiği de belirtildi.
Mütalaada, "N. A. ve E.A.'ya karşı ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması" suçlarından verilen beraat kararının ise onanması istendi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
"Çoğul kişilik bozukluğu" ve "Majör depresyon" tanılarıyla zaman zaman çeşitli hastanelerde tedavi gören reklamcı N. A., bir süre yanında çalıştığı ve tedavi gördüğü çocuk nöroloji uzmanı Prof. Dr. Sabiha Paktuna Keskin'in "Amigdala Unutmaz" isimli kitabında, özel hayatının ve hastalığıyla ilgili bilgilerin ifşa edildiğini, Keskin ile bu nedenle arasının açıldığını, 2009 yılı Haziran ayında maddi haklarının kendisine ödenmeden işinden atıldığını ileri sürerek, İstanbul 5. İş Mahkemesi'nde tazminat davası açmıştı.
7 YILDAN FAZLA YANLIŞ TEDAVİ UYGULADI
Akyıldız, ayrıca suç duyurusunda bulunarak Prof. Dr. Keskin'in psikiyatri uzmanı ve yetişkin doktoru olmamasına rağmen, "Seni tedavi edeceğim, kısa sürede iyileşeceksin" diyerek, 7 yılı aşkın süre yanlış tedavi ettiğini ileri sürmüştü.
N. A., Keskin'in, "yazacağı romanın konusu oluşturabilmek adına tedavi adı altında uyguladığı yöntemlerle" kendisinin rahatsızlığından kaynaklı "4 farklı kişiliğini" bütünleştirmesi gerekirken, bu kişiliklerden bazılarını öne çıkardığını, bu kişilikler üzerinde tahakküm kurduğunu, kısa bir süre içinde kendisine çok ağır terapi bağımlısı hale getirdiğini, yıllarca kendisini çalıştırıp ve tüm özel işlerini yaptırdığını da iddia etmişti.
Suç duyurusu üzerine Keskin aleyhinde, İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı. Dava görülürken Keskin, Kasım 2011'de "Kanıt Tanık Bilirkişi Amigdala Unutmaz 2" isimli yeni bir kitap daha yayımlamıştı. Akyıldız, Keskin'in kendisini, eşini, oğlunu ve yakınlarının yanı sıra İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bilirkişi ve tanıklarının hedef aldığını ileri sürmüş, ayrıca "Uyarılarıma rağmen bu kitabı okuyan kızım 2012 Ocak ayında bir gece ilaç içip intihar girişiminde bulundu" diyerek, bu kez
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığın'a suç duyurusunda bulunmuştu.
Bakırköy 2. Asliye Ceza Mahkemesi ise sanğın, N.A. ve kızına yönelik, "yaralama", "başkasını intihara yönlendirme", yardım etme", "kendisi ile yapılan haberleşmenin gizliliğini alenen ifşa etme", "özel hayatın gizliliğini ihlal etme", "sesli yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret", "kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme veya yayma", "ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgeleri açıklama", "adli yargılamaya etkilemeye teşebbüs" suçlarından beraatine karar vermişti.
İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi de davayı reddetmişti. N. A., her iki kararı da temyiz etmişti.