Hastanede hayalet bina: Çocuk İzlem Merkezi... Mağdur çocukların sığınağı

Güncelleme Tarihi:

Hastanede hayalet bina: Çocuk İzlem Merkezi... Mağdur çocukların sığınağı
Oluşturulma Tarihi: Eylül 30, 2024 07:00

İstismar mağduru çocukların, adli süreçte ikinci kez travma yaşamalarını önlemek için kurulan bir Çocuk İzlem Merkezi’ndeyiz. İzmir’deki bina bir hastanenin içinde. Tabelası yok. Amaç gizliliği sağlamak. Merkezi gezerken uzmanlarla konuşuyoruz. Vaka sayılarının özellikle tatil dönüşü arttığını söylüyorlar. Çünkü çocukların yaşadıkları olaylar “Tatilde ne yaptınız” konulu kompozisyonlara yansıyor.

Haberin Devamı

Adalet Bakanlığı verilerine göre sadece geçtiğimiz yıl 40 bin istismar davası görüldü. Bu davaların perde arkasında tüm süreçlerin gizlilikle yürütüldüğü ancak çocukların yaşadıkları korkunç anları ürkmeden aktarabilmesi için çalışan gizli bir birim var: Çocuk İzlem Merkezi. Çocukların gizliliğinin korunması ve güvenlikleri için kapısında tabelası olmayan bu kurumun İzmir merkezini ziyaret ettik. Bina bir hastanenin bahçesinde. Bu hayalet binanın ne olduğunu hastane çalışanlarının çoğunluğu bile bilmiyor. Burası savcının mahkeme öncesinde, sürecinde ve belki sonrasında kullanılacak ifadeyi, bilgiyi, belgeyi topladığı yer.

N.Ç. DAVASINDAN SONRA

ÇİM’lerin kurulma süreci 2002 yılında 14 yaşındaki kız çocuğu N.Ç.’nin alıkonulup fuhuşa zorlanması ve birçok kişi tarafından tecavüze uğraması ile ilgili görülen davada ifade verirken olayları zanlıların önünde defalarca anlatması üzerine yaşadığı travma sürecine dayanıyor. Bu olayın ardından 2010 yılında Adalet Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı tarafından bu merkezler kuruluyor. Amaç çocuğun ikincil örselenmesini en aza indirmek ve adli, sağlık ve sosyal işlemlerinin tek seferde yapılmasını sağlamak.

Haberin Devamı

Hastanede hayalet bina: Çocuk İzlem Merkezi... Mağdur çocukların sığınağı
Çocukla konuşulan odadaki camın ardında savcı, çocuğun avukatı, aile görüşmecisi olan kişi ve katip görüşmeyi izliyor.

4 BAKANLIKTAN PERSONEL

Türkiye’de 70 ÇİM bulunuyor. 2012 yılından beri faaliyet gösteren İzmir CİM’de 17 kişilik bir ekip görev yapıyor. Ekipte Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı görevlileri yer alıyor. Bu görevliler hemşireler, adli tıp uzmanları, hukukçular, sosyal hizmet ve çocuk gelişim uzmanları. Özellikle çocuk gelişim uzmanları ‘adli görüşmeci’ sıfatıyla çocukların yaşadıklarını paylaşmasını sağlıyorlar. Sosyal Hizmetler Temsilcisi de aile ile koordinasyonu yürütüyor. ÇİM binasına adım attığınız andan itibaren burada en önemli konunun çocuğun güvenlik ve mahremiyetinin korunmasını olduğunu hissediyorsunuz.

Haberin Devamı

TÜM YETKİ SAVCIDA

ÇİM’e sevk edilen bir çocuk 3-4 saatini burada geçiriyor. Ancak adli görüşmeciler, duruma göre görüşme süresi 5 saati aşan vakalarla da karşılaştıklarını belirtiyorlar. Çocuklar ağlayabiliyor ya da konuşmakta zorlanabiliyor, bazen de utanabiliyor. Merkezde savcılık talimatıyla gelmeyen çocukla ilgili çalışma yapılmıyor. Mağdur, ÇİM’e güvenlik görevlisi eşliğinde geldikten sonra kendisine barodan uzman bir avukat veriliyor. Çocuğun kuruma teslim edilmesi ya da adli muayene gibi süreçle ilgili bütün kararlar savcıya ait. Avukat ise ifade öncesi ve sonrasında aile ile görüşüyor. Hak ve hükümlülüklerle ilgili bilgi veriyor ve ifadeyi izliyor.

ÖN GÖRÜŞME

Haberin Devamı

- Asıl süreç ön görüşme ile başlıyor. Adli görüşmeci önce aile ile bir araya geliyor.  Bu işlemi uygulayan adli görüşmeciye aile görüşmecisi adı veriliyor. Ailenin demografik özellikleri ve konuyla ilgili ne kadar bilgi sahibi olduğu konuşuluyor. Ayrıca çocukla da ön görüşme yapılıyor. Burada amaç çocukla güven sağlayacak ilişkiyi kurmak. Bunun için merkez tanıtılıyor, adli görüşmeci kendini anlatıyor ve çocukla olaydan uzak birkaç konu konuşuyor. Küçük çocuklar ve ergenlerin ön görüşmeleri farklı odalarda yapılıyor.

ASIL GÖRÜŞME

- Ardından çocuk ikinci kattaki asıl görüşme odasına alınıyor. Dikkat dağıtacak hiçbir objenin bulunmadığı bu odada iki koltuk, bir yazı tahtası ve kocaman bir aynalı cam var. Camın ardında ise savcı, çocuğun avukatı, aile görüşmecisi olan kişi ve görüşmeyi yazıya dökecek katip yer alıyor. Çocuk aynanın arkasındakileri görmese de orada kimlerin bulunduğu ile ilgili önceden bilgilendiriliyor. Yazı tahtasının ardında ise gizli bir bilgisayar ekranı bulunuyor. Görüşmeyi izleyenler sorularını buradan adli görüşmeciye iletebiliyor. Adli görüşmeciler, görüşmelerde en önemli konunun çocukla kurulan güven ilişkisi olduğuna dikkat çekiyor. Kendini ifade edemeyecek yaştaki çocuklarda ise öngörüşme uzun tutuluyor. Görüşmelerde oyun şeklinde, anatomik resimler ve bebekler üzerinden olayların anlatılması sağlanıyor. Görüşmeler kamera kaydına alındığı için mahkemelerde çocuklara bir daha hiçbir şekilde soru sorulmuyor. 

Haberin Devamı

Hastanede hayalet bina: Çocuk İzlem Merkezi... Mağdur çocukların sığınağı

RUMUZLU MUAYENE

- Çocuklarla yapılan görüşmelerin ardından süreç bir de görüşmeyi yapanlar tarafından raporlanıyor. Sonuca göre Cumhuriyet Savcısı talep ederse bazı vakalar adli muayeneye gönderiliyor. Burada da çocuğun her türlü mahremiyeti korunarak, tüm bilgilendirmeler yapılarak süreç ilerliyor. Öncelikli olarak da çocuğun muayene için rızasını almak ve güven ilişkisi kurmak amaçlanıyor. Rızası alınamayan vaka sayısı ise çok az. Muayene sonrasında yazılan rapor da dava dosyasına giriyor. Ve ardından sonuca göre vakanın sağlık kontrol takibi de belirli periyodlarla yapılıyor. ÇİM tarafından yapılan sağlık işlemleri hastanenin diğer kliniklerinde bile görülmüyor, e-nabız işlemlerinde sadece rumuzların kullanılmasıyla mahremiyetin korunması sağlanıyor.

 

Haberin Devamı

TATİLDE NELER YAPTINIZ

Merkez yetkilileri cinsel istismar vakalarıyla gelişmiş ülkelerde de karşılaşıldığına dikkat çekiliyor. Ancak toplumların kültürel farklılıkları olayların ortaya çıkması ya da üstünün örtülmesinde etkili oluyor. Merkezdeki uzmanların gözlemlerine göre bizde çocuk istismarına yönelik adli işlemler okulların açılış dönemlerinde artış gösteriyor. Çünkü öğretmenlerin tatil dönüşünde çocuklara verdiği, “Tatilde neler yaptınız” başlıklı kompozisyon ödevlerinde çocuklar doğrudan ya da dolaylı olarak yaşadıkları istismarı anlatabiliyor. Bu yüzden uzmanlar öğretmenleri çocukların kompozisyonlarda verebilecekleri ipuçları konusunda dikkatli olmaları yönünde uyarıyor.

 

İSTİSMAR RİSKİNE KARŞI

Adli görüşmeciler ailelere şu önerileri verdi:

- Çocuklara beden farkındalığını öğretin.

- ‘Senin rızan olmadan kimse sana dokunamaz’ cümlesini söyleyin.

- Birisi çocuğa dokunduğunda bağırıp uzaklaşması gerektiğini anlatın.

- Olayı annesine babasına ya da güvendiği birine anlatması gerektiğini öğretin.

- Cinsel istismar vakalarında en çok karşılaşılan durumlardan biri de çocukların korkutulması. Çocuklarınızı böyle bir durumda söylemekten asla korkmaması gerektiği noktasında eğitin.

BAKMADAN GEÇME!