Güncelleme Tarihi:
Şırnak'ın Kuşkonar ve ve Koçaağıllı köylerinin 26 Mart 2004 tarihinde bombalanarak 38 kişinin ölümü ile ilgili soruşturmayı yürüten Diyarbakır TMK ile yetkili Cumhuriyet savcılığının dün görevsizlik kararı vererek, dosyayı gönderdiği askeri savcılığa verdiği fezlekede 4 askerin ismi şüpheli olarak tespit etti. Sivil savcılık görevsizlik fezlekesinin üstüne zaman aşımı tarihi olan 26 Mart 2014 tarihini de yazarken, şüpheli olarak dönemin Jandarma Asayiş Komutanı Emekli Korgeneral Hasan kundakçı, rütbeli askerler Adnan Karaardıç, Metin Yazar ve İbrahim Erge'nin adını yazdı. Dosya kapsamında ifadesi alınan mağdur ve tanık anlatımları ile olayın oluş saati ve gerçekleşme biçimini değerlendiren sivil savcılık fezlekesinde şöyle denildi:
"PİLOTLARIN İSMİ TESPİT EDİLEMEDİ"
"Anlatımlara uygun ölü ve yaralı sayısının oluşmuş olması ile Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün ve Hava Kuvvet Komutanlığından gelen bilgilerin mahiyeti itibariyle olayın oluşuna ve saatine uygun düştüğü anlaşıldı. Soruşturma dosyasında şüpheli olarak ifadesi alınan Hasan Kundakçı'nın olay tarihinde Diyarbakır ilinde Kara Kuvvetleri Korgeneral rütbesiyle Asayiş Komutanı olarak görev yapması dolayısıyla olay ile irtibatlı olabileceği değerlendirilerek şüpheli olarak savunması alındı. Diğer şüphelilerin ise, 26 Mart 1994 tarihinde belirtilen köylerden operasyon icrası için kendilerine tam olarak hangi birimden geldiği tespit edilemeyen bu mesaj formu ayırınca isteğin 2. Hava Taktik Komutanlığına operasyon icrasının iletilmesi dolayısıyla şüpheli gösterildiği bunlardan Metin Hazar ve İbrahim Erge'nin savunması alındı. Olay tarihinde operasyon icra emrini veren sorumlu ve rütbeli subaylar ile Şırnak ilinde operasyon isteğinde bulunan İç Güvenlik Komutanlığından sorumlu ve rütbeli subayların ve operasyon icra eden görevli pilotların ve İHK olarak görev yapan personel ile KİS olarak bilinen Kara istihbarat subayının ve uçaklara öncülük eden ve operasyona katıldığı anlaşılan Helikopter pilotlarının açık kimliklerinin soruşturmanın bu aşamaya gelinceye kadar tespit edilemediği ve tespit edilmesi için gerekli tüm yazışmalar yapıldığı anlaşıldı."
"OLAY, BİR ASKERİ OPERASYON İCRASI SONUCU MEYDANA GELDİ"
Fezlekede, elde edilen deliller, gelen belgeler, tanık ve mağdur anlatımlarından ve olaya ilişkin tüm bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinde, olay tarihinde 2. Hava Kuvvet Komutanlığına bağlı Malatya Erhaç Hava limanından kalkan 2 adet f-4 savuş uçağının Kuşkonar ve Koçağıllı köylerine Jandarma Asayiş Komutanlığı tarafından PKK'lıların etkisiz hale getirilmesi için hava operasyonu gerçekleştirildiği belirtilerek, "Bu nedenle olay meydana geldiği anlaşıldığından eylemin bir terör örgütü eylemi olarak vuku bulmadığı ve bir askeri operasyon icrası sonucu olduğu anlaşıldığından eylemi gerçekleştirenlerin asker kişi olması ve eylemlerinin askeri bir hizmet kapsamında işlenmiş olması nedeniyle Cumhuriyet savcılığının görev alanında bulunmadığı ve Cumhuriyet başsavcılığımızın görevsizliğine, dosya gereğinin taktir ve ifası için 2. Hava Kuvvet Komutanlığı Diyarbakır Askeri savcılığına gönderilmesine karar verildi" denildi.
"ASKERİ SAVCIYA DAVA AÇMA FIRSATI VERMEK İÇİN İTİRAZ ETEMEYECEĞİZ"
Ailelerin avukatı olan Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, bombalama faaliyetini gerçekleştiren kamu görevlilerinin bulunup adalet önüne çıkarılamadığını, bunun adli ve idari makamlar açısından hazin bir durum olduğunu söyledi. Elçi, "20 yıldır soruşturma dosyası, Şırnak, Diyarbakır ve Askeri savcılık arasında gidip gelmektedir. Bir türlü görevli savcılık tespit edilemedi. Ağır suçun zaman aşımına 20 gün kala askeri savcılığa bir kez daha gönderilmiştir. Bu ağır suçu işleyenlerin kimlikleri tespit edilmemiştir. Sadece bazı kamu görevlilerinin ki bunların arasında üst düzey askeri görevliler de bulunmaktadır. Bunların kimlikleri tespit edilmiş ve bunlarla ilgili fezleke düzenlenmiş ve Diyarbakır yetkili savcılığı tarafından soruşturma dosya Diyarbakır'daki askeri savcılığa gönderilmiştir. Zaman aşımına bildiğiniz gibi görevsizlik fezlekesinin üstünde 26 mart 2014 tarihi yazılıydı. Dosya fiziki olarak hemen savcılığa gönderilmiştir. Biz de askeri savcılığa dava açma fırsatı sunma bakımından dosyaya itiraz etmeyeceğiz" dedi.
Baro Başkanı Elçi, 26 Mart 2014 tarihi geçmeden bir dava açılmasını, bu ağır suçun soruşturulmasının zaman aşımından kurtarılmasını beklediklerini de ifade ederek, "Zira bu insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası insan hakları sözleşmesine göre ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin benzer nitelikteki kararlarına göre bu nitelikteki suçların zaman aşımına uğramaması gerekir. Zaman aşımına uğramamasına ilişkin kararlar sözleşmeye aykırı olmuyor. Bu suçla ilgili başvurucular, başvurularını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi önüne götürmüştü, mahkeme çok önemli bir karar vermişti, hükümet de bu karara itiraz etmişti. Biz de bu kararı yakından takip ediyoruz" dedi.
AİHM, TÜRKİYE'Yİ REKOR TAZMİNATA MAHKUM ETMİŞTİ
Şırnak'ta 26 Mart 1994 tarihinde savaş uçaklarının bombalaması sonucu Kuşkonar Köyü'nde 25, bu köye 8 kilometre uzaktaki Koçağılı Köyü'nde ise 13 kişinin öldüğü ve 13 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan olayla ilgili AİHM, olayda ölen 38 kişiden 33'ü hakkında verdiği kararda Türkiye'yi, 'hava saldırısı emri vermek', 'yeterli soruşturma yapmamak', 'insan yaşamını dikkate almadan bombalama yapmak' ve 'uçuş kayıtlarını gizlemek' suçlamalarıyla 2 milyon 305 bin Euro tazminat ödemeye mahkum etmişti. Adalet Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığının bazı hususlardaki uyarısını da dikkate alarak karara itiraz etmişti.