Güncelleme Tarihi:
Özellikle Atina’da şaşkınlık yaratan Mutabakat Muhtırası, Yunanistan’ın kendi kıta sahanlığı ile Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin kıta sahanlığını birleştirerek, Türkiye’yi Antalya Körfezi’ne sıkıştırma hamlesini yerle bir etti. Libya ile yapılan anlaşma, Türkiye’nin Kıbrıs adasının batısında Girit ve Rodos’a kadar uzanan, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi ve Mısır arasındaki bağlantıyı da koparan çok büyük bir geniş alan üzerinde Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki sınırlarını da belirledi.
BM’YE SUNULACAK
- Resmi onay süreci tamamlandıktan sonra Birleşmiş Milletler’e (BM) sunulacak olan bu haritanın A ve B noktaları arasındaki alan Türkiye ile KKTC arasında 2011 yılında imzalanmış anlaşmanın kapsadığı hattı içeriyor.
- C-D-E hattı ise Libya ile imzalanan mutabakat muhtırasının anakaralar arası ortay hattını gösteriyor.
- E-F hattı Türkiye-Libya anlaşması uyarınca belirlenmiş hat olarak kayıt altına alınmış durumda.
TOP ARTIK YUNAN CEZA SAHASINDA
Türkiye ile Libya arasındaki mutabakat muhtırasını Hürriyet’e değerlendiren üst düzey bir kaynak, Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’na davet edilen Türkiye’nin Atina Büyükelçisi Burak Özügergin’in, Atina yönetimine, “Kimse, Doğu Akdeniz’de en uzun kıyıya sahip Türkiye’nin kendisine karşı yapılan hamlelere karşı sessiz kalmasını beklemesin” mesajını net şekilde verdiğini belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi, Mısır ve İsrail’le, Türkiye’yi köşeye sıkıştırma hesapları içindeydi. Atina yönetimi, tüm uyarılarımıza rağmen topu tüm kuralları hiçe sayarak bizim kalemezin önüne getirme planları yapıyordu. Ancak bizim yaptığımız hamle ile top artık Yunanistan ceza sahasına girmiş durumda. Hâlâ aynı tutumu devam ettirmede ısrar ederlerse, hiç beklemedikleri anda golü yerler. Sahadan da Türkiye galip ayrılır. Bizim politikamız ise ‘dostluk kazansın’ anlayışla, Akdeniz’deki doğal zenginliklerin hakça paylaşımıdır.”