Harika nesneler diyarı

Kapısından içeri ilk defa giriyorsanız, sizi kesinlikle şaşırtacak bir mekán Naregatsi. Aslında daha önce defalarca gitmiş olanları bile her seferinde şaşırtmayı başarıyor. Ya sürekli yenilenen ve bir oyunevini andıran dekorasyona, ya birbirinden kitsch objelere, ya da enterasan isimli içecek ve yiyeceklerin bulunduğu mönüye mutlaka takılıyorsunuz...

Naregatsi, vitrininde İstanbul'un en yüksek topuklu ve çılgın ayakkabılarının sergilendiği İstiklal Caddesi'ndeki bir dükkánın üst kat komşusu. Dışarıdan tabelası güçlükle seçilen bu kafe, kaybolmuş çocukluklarının izini sürenleri ve hakikaten çocuk olanları kolayca sevinçten deliye döndürebilecek kadar renkli ve sürprizlerle dolu. Yazar kasanın hemen arkasında duran tezgáh bile bayram harçlıklarının icabına bakacak küçük bir mahalle bakkalını andırıyor. Burada Zambo cikletlerinden kiraz şekerlerine, kız kaçıranlardan sigara şeklindeki sakızlara kadar her tür nesli tükenmiş arzu nesnesi var. Sandalyeler Donald Duck ve Mickey Mouse şeklinde. Masalardaki sepetlerde ‘‘jenga’’ tahtaları var ama mekána gelen sevgililer oyun oynamak yerine tahtaların üzerine isimlerini kazımayı tercih etmişler.

1994'te açılan kafenin bir köşesinde akla gelebilecek ama kolay kolay bulunmayacak her türlü ıvır zıvır, hediyelik eşya ve özellikle yurdışından getirilen çizgi roman albümleri de satılıyordu ilk zamanlar. Hatta Naregatsi başlangıçta bir ‘‘comic shop’’ olarak düşünülmüş ama olmamış. Şimdiyse sadece sürekli değişen dekorasyonun bazı kitsch unsurları -o da müşteriler ısrar ederse- satılıyor. Fiyatları biraz yüksek, çünkü mekánın sahibi ve işletmecisi Sarkis Paçacı bu objeleri ‘‘sanat eseri’’, sürekli yenilenen dekorasyonu ‘‘enstalasyon’’ ve mekánı da ‘‘bir tür sanat galerisi’’ olarak tanımlıyor. Hafızası kuvvetli ve Gırgır'ın parlak günlerini unutmamış okurların çizgilerini ve ismini hemen hatırlayacağı karikatürist Sarkis Paçacı, 92'den beri çizmiyor. Naregatsi ilk açıldığında çizgi roman meraklılarıyla atölye çalşmaları yapmış o kadar. Sarkis Paçacı'nın kendisine sorulmasından en nefret ettiği soruların başında neden çizmediği ve ‘‘Naregatsi’’nin ne demek olduğu geliyor. Hatta bu derdini CD kapağı şeklindeki mönülerin üstüne bile şu şekilde dökmüş: ‘‘Sarkis niye çizmiyorsun? Naregatsi'yi kapat, yine köle ol. Naregatsi ne demek? Açıkla, kendini alçalmış hisset. Ey köle, sen köle kalbi bize bulaştırma’’. İnsan olana bu kadarı yeter ama biz yine de meslek icabı bu iki tehlikeli soruyu soruyoruz, yüzünde bıkkın bir gülümsemeyle cevaplıyor. Çizmiyor, çünkü çizecek hiçbir yer kalmamış, hatta ondan ‘‘Gırgır'ı batıran çocuk’’ diye söz ediyorlarmış. İkinci soruya gelince, Naregatsi öncelikle oğlunun adı, ayrıca Nareg Van'daki bir Ermeni köyü, Naregatsi de ‘‘Naregli’’ anlamına geliyor.

CD kapağı şeklindeki mönülerde yalnızca sitem yok, birbirinden orijinal yiyecek ve içeceklerin (alkollü içki satılmıyor) isimleri ve fiyatları da yazıyor. ABC makarna, Milupa ve biberonda kayısı suyundan oluşan ‘‘bebek mönü’’ 1.250.000 TL.; kendi parmağınız, mini lolipop ve çikolata sosundan oluşan ‘‘parmak emme mönü’’ 150.000 TL, kendi göz ve saç renginizde iki mini gazoz ve tiramisudan oluşan ve narsist, egoist, yasadışı tek kişilik bebek örgütü için mumlu, maytaplı, robot arkadaşlı ‘‘iyi ki doğdum mönüsü’’ ise 1.500.000 TL. Naregatsi'de Japon çileklisinden sakızlısına, bademlisinden mavi curacoa'lısına kadar aklınıza gelebilecek her çeşidini bulabileceğiniz gazozların fiyatı 1.100.000 TL. Aralarında armut ve kaktüsün bulunduğu meyve çayları 750.000 TL, dünya kahveleri ise 1.555.000 TL.

Muhtemelen daha önce pek duymadğınız etnik müziklerin çalındığı mekán hafta içi 12.00-24.00, hafta sonları ise 12.00-02.00 arası açık, kredi kartları geçmiyor.

Naregatsi, Sakızağacı Sok. 3/1, Beyoğlu. Tel: (0212) 243 38 63