Fatma Hatun ALAGÖZ - Nail KAHRAMAN/BURSA, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Eylül 02, 2002 01:59
Kamuoyu, Aygün Çokelliler'i hapşırırken ağız ve burnunu kapattığı için bitkisel yaşama girmesiyle tanıdı. Olayın meydana geldiği ocak ayında 4 aylık hamile olan Aygün, ölümle yaşam arasında tam 8 ay gitti, geldi.
Geçen mayıs ayında dünyaya gelen bebeği Ayşenur'un onu yaşama dördürebileceği sanıldı, ancak olmadı. Aygün, önceki gece tedavi gördüğü hastanede, 235 gün ecelle pençeleştikten sonra yaşama gözlerini kapadı.
Bursa'da bir holdingin araştırma geliştirme servisinde sekterlik yapan 27 yaşındaki Aygün Çokelliler, ilk çocuğunu 6 yıl önce 4 günlükken kaybetmişti. Geçtiğimiz ocak ayında ikinci çocuğuna 4 aylık hamileydi ve çok sevinçliydi. Aygün, işyerinde arkadaşlarıyla öğle yemeğine giderken hapşırığı tuttu. Hamile olduğu için hem sarsılmamak, hem de etrafı rahatsız etmemek için eliyle ağzını ve burnunu sımsıkı kapattı. Ne olduysa o anda oldu. Kendini çok sıkan ve beynine yeterli oksijen gitmediği için fenalaşan Aygün, Çekirge'deki SSK Hastanesi'ne kaldırdıldı. Aygün'ün durumu çok kötüydü, üstelik hamileydi. İlk müdahaleden sonra Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Reanimasyon Servisi'ne kaldırıldı ve yoğun bakıma alındı. Genç kadın, bitkisel yaşama girmişti. Başta eşi Hakan Çokelliler olmak üzere tüm yakınları ve sevenleri yıkıldı. Aygün, artık cihaza bağlı yaşıyordu.
5 AY DOĞUM BEKLENDİ
Doktorlar, durumu çok ciddi olan Aygün'ün karnındaki bebeğin sağlığını da düşenerek tedaviyi ona göre yönlendirdiler. Muhasebeci olan Hakan Çokelliler, eşi Aygün'ün yanından bir an olsun ayrılmadı. Hem eşi Hakan, hem de doktorları Aygün'le dudak okuyarak iletişim kurmaya başlayınca, artık bir ‘‘çifte mucize’’ beklenmeye başlandı. Mucizenin biri bebeğin dünyaya gelmesi, diğeri de Aygün'ün eski sağlıklı günlerine kavuşmasıydı.
Günler haftaları, haftalar ayları kovaladı. Aygün Çokelliler, bebeğini hissetmeye başlayınca, sürekli dudak okumayla onun sağlıklı dünyaya gelip gelmeyeceğini sordu. Doktorların sakıncalı bulmasına karşın Ayşenur adını vereceği kızını dünyaya getirmekte kararlı olan Aygün Çokelliler, 27 Mayıs günü sezaryenle erken doğum yaptı. Ayşenur, 1 kilo 927 gram ağırlığında, 40 santim boyunda pramatüre bir bebekti. Doğumdan sonra yoğun bakımdaki tedavisi süren Aygün Çokelliler, kendine gelince ilk olarak kızını sordu. Onun sağlıklı olduğunu öğrenince de aylar sonra ilk kez tebessüm etti. Kızını ilk kez doğumdan bir hafta sonra gören Aygün Çokelliler, yanına yatırılan yavrusuna dokunmak istedi. Vücudu hareket etmediği için elini kaldıramayan genç kadın, bebeği Ayşenur'u öpüp kokladı.
Son bir aydır vücudunda morluklar oluşan ve sürekli uyutulan genç kadın, dün sanki içine doğmuşcasına eşi Hakan Çokelliler, annesi Ayşe ve babası Ayhan Varol'u yanına çağırtıp yine dudak okuma yöntemiyle ‘‘Hakkınızı helal edin’’ dedi. Gözyaşları sel gibi aktı.
Aynur Çokelliler, dün ikindi namazından sonra Emirsultan Mezarlığı'nda sevenlerinin gözyaşları arasında toprağa verildi.
Doktorlar, bebekle tedavi uygulamıştı
Aygün'ün bebeğini görünce yaşama dönük tepkiler vermesi, doktorları ümitlendirdi. Doktorlar, Aygün Çokelliler'e bebeğiyle terapi uygulamaya başladılar. Haftanın belirli günleri annesinin yanına yatırılan Ayşenur bebek, bitkisel yaşamdaki Aygün'e moral veriyordu. Ecelle pençeleşen Aygün Çokelliler, bebeğini hissediyor, kokluyor ancak dokunamıyordu. Eşi Hakan'a, dudak okuma yöntemiyle ‘‘Yavrumu getir’’ diye yalvarıyordu.