Güncelleme Tarihi:
En iyi haberi, en iyi görüntüyü almak için kimi zaman savaş meydanlarında kaçırılan; kah yaralanan kah ölen; üzerine bombalar yağdırılan; kimi zaman da hapishanelere tıkılan, kalem emekçilerinin günü bugün…
GEREKÇE: DEVLETE KARŞI SUÇ İŞLEMEK!
CPJ’nin raporu, Türkiye, İran ve Çin’de hapse atılan gazeteciler toplamının, tüm dünyada hapse atılan gazeteci sayısının yarısından fazla olduğu ortaya konuldu. Bu üç ülkede hapse atılan gazeteci sayısı 107 oldu. Dünya genelinde 2012’de hapse atılan gazeteci sayısı 232 iken; 2013’te 211’e düştü.
Raporda, “Ankara, Tahran ve Pekin'in hoşgörüsüz hükümetlerinin 107 gazeteci, editör ya da yazarı susturmak için 'devlete karşı suç işleme' gerekçesini kullandıkları” vurgulandı.
49’DU 40’A DÜŞTÜ…
Gazeteci Koruma Komitesinin (CPJ) raporunda, Türkiye'de hapiste bulunan gazeteci sayısının 49'dan 40'a düştüğü bilgisine yer verildi. Ancak serbest bırakılan gazeteciler hakkında yargılama davalarının sürdüğü, bu gazetecilerin yeniden cezaevine atılmakla yüz yüze olduklarına dikkat çekildi.
Sevinmeli miyiz sayı 49’dan 40’a düştü, diye bilmiyorum ama aklıma 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında hapse giren gazeteci sayısı geliyor. O zaman bile 31 gazeteci cezaevine girerken, 400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istenmişti.
TMK’YE DİKKAT ÇEKİLDİ
Raporda, “Değiştirilen bazı yasalar da gazetecilerin aşırı tutukluluk süreleri göz önüne alınarak serbest kalmalarını sağladı. Ama Türkiye'de hala bazı Kürt gazeteciler terör suçlamaları, bazı gazeteciler de hükümete karşı darbe girişimi hazırladıkları gerekçeleri yüzünden hapiste” denildi. Raporda, kapsamı çok geniş olan ancak neyin neye göre tanımlandığı belirli olmayan Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK), hapiste olan gazeteciler için en önemli sorunlardan biri olduğu belirtildi.
Gazetecileri Koruma Komitesi, gerçekleri açığa çıkardıkları için hapis cezasına çarptırılan ve başka baskılara maruz kalan dört gazeteciye, Uluslararası Basın Özgürlüğü Ödülü verdi. Bunlardan biri de Türkiye'den ödüle hak kazanan gazeteci Nedim Şener oldu. Şener, “Bu ödül benim için onur kaynağı ancak Türkiye'deki yönetim için utanç kaynağı olmalı” diyerek ödülü hapisteki gazeteciler ve Hrant Dink adına aldığını söylemişti.
“TMK DEĞİŞMELİ”
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), dün Meclis’te grubu bulunan siyasi partileri ziyaret ederek, gazetecilerin çalışma şartlarının iyileştirilmesi ve bu kadar kolay hapse atılmalarının önlenmesi için Terörle Mücadele Kanunu’nun 6 ve 7. maddelerinin değiştirilmesini istedi. TGC Başkanı Turgay Olcayto, Hürriyet’e “Özellikle sahada yer alan kameraman, foto muhabiri ve muhabirlerin uğradığı polis şiddetini önlemek; sosyal güvenlik haklarını artırmak üzerine TGS ile ortak bir çalışma yapıyoruz. Siyasi partilerden bu çalışmamıza destek vermelerini; tamamladığımızda 4 partinin ortak yasa teklifi olarak Meclise getirmelerini istedik” dedi.
Olcayto, Türkiye’nin hapisteki gazeteci sayısı bakımından birinci sırada yer almasının bir utanç olduğunu belirterek, Ceza Yasası ile Terörle Mücadele Kanunu’nun 6 ve 7.maddelerinin değişmesi gerektiğini söyledi. Hapiste 40 gazetecinin yanı sıra, 23 de gazete dağıtıcısının olduğunu vurgulayarak; özellikle Doğu ve Güneydoğu’da gazete dağıtıcılarının önemine dikkat çekti.
“SİYASİ BASKIYLA YÜZLERCE GAZETECİ İŞTEN ÇIKARILDI”
Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç ise tutuklu gazetecilerin özgürlüklerine kavuşmalarını istediklerini belirterek, özgür bir basın için haber alma ve ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılmasını beklediklerini söyledi.
2013 yılında da tutuklu gazeteci listesinde Türkiye’nin ilk sırada olmasının utanılacak bir durum olduğunu kaydeden Türenç, gazetecilerin uluslararası alanda gazetecilik başarı ödülleri yerine, basın özgürlüğü alanında ödüller almalarının basın ve fikir özgürlüğü açısından, evrensel standartların çok gerisinde kalındığının açık bir kanıtı olduğunu söyledi.
Türenç, "Yüzlerce gazeteci siyasi baskılar yüzünden işten çıkartılmış, siyasi ya da ekonomik nedenler yüzünden gazete, dergi ve televizyonların haber merkezleri kapatılmış, genel işsizlik oranı yüzde 9 iken, gazetecilerde bu oran yüzde 20'leri aşmıştır. Çalışan Gazeteciler Günü'nde gazetecilerin işsiz kalmaları üzerinde ciddiyetle durulması gereken çok önemli bir sorundur" dedi.
Siyasi parti yayın organı gibi çıkan ya da bir görüşü kayıtsız şartsız savunan gruplaşmaların, bağımsız yayıncılık adına tehlike sinyalleri verdiğini ifade eden Türenç, basının haber almasını engellemek için pek çok müdahale yapıldığını, özellikle Gezi olaylarında gazetecilerin yaralandığını, gözaltına alındığını, fotoğraf çekmelerinin engellendiğini, kameralarının kırıldığını ve işten atıldıklarını kaydetti.
ŞOK EDEN DAVA!
Türenç, Gazeteciler Yüksek Kurul Üyesi Yurt Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ'ın tutuklanmasının, geçen yılın en şok edici beş davası arasında gösterildiğini belirtti.
Türenç, Freedom House İnsan Hakları Örgütü'nün 2013 raporuna göre, Türkiye'de basın özgürlüğünün 120. sıraya düştüğünü anlattı.Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün Basın Özgürlüğü sıralamasında ise 2002 yılında 99. sırada bulunan Türkiye'nin, bugün 179 ülke arasında 154. sırada yer aldığını ve her yıl daha gerilere düşmeye devam ettiğini dile getiren Türenç, "53 yıl önce basın dünyasının bayramı olan ve yıllar içinde 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü olarak yaşanan bu gün, ne yazık ki hakların ve özgürlüklerin kaybedildiği gün olmuştur” dedi.