Güncelleme Tarihi:
2010 yılında yazdığı ‘Dün Devlet, Bugün Cemaat’ isimli kitabıyla, Emniyet başta olmak üzere devlet içindeki Fethullah Gülen Cemaati örgütlenmesini deşifre eden eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, yeni bir ‘paralel devlet yapılanması’ iddiasını gündeme getirdi. Hanefi Avcı, 18 Nisan’da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na 7 sayfalık dilekçe vererek, Emniyet’te ‘Milli Damar’ adında bir suç örgütü olduğunu ileri sürdü. Suç duyurusu üzerine soruşturma başlatıldı. Müşteki sıfatıyla da ifade veren Hanefi Avcı, dilekçenin yanı sıra Milli Damar suç örgütü üyesi olduğu iddia edilen kişilerin isimlerini ‘kapalı bir zarf’ içinde savcılığa sundu.
SAVCI ONLARDAN OLABİLİR
Dilekçede, kapalı zarfın soruşturma savcısı belirlendikten sonra açılması istenilerek, “Milli Damar isimli Paralel Devlet Yapılanması ile ilgili gerekli soruşturmanın yürütülmesini, soruşturmayı yürütecek savcının örgüt ile ilişkili biri olabileceği, böyle bir durumda örgüte bilgi sızdıracağı, bazı delilleri karartabilecekleri ayrıca tanıkların hayatının tehlikeye gireceği öngörüldüğünden soruşturmanın savcısının, HSYK Başkanvekilliği ile yürütülecek istişare ile belirlenmesini ve kapalı zarfın soruşturma savcısı belirlendikten sonra sadece ilgili savcı tarafından açılmasını, talep ediyorum” denildi.
NUR CEMAATİ’NDEN AYRILANLAR
Suç duyurusu dilekçesinde, “Emniyet içerisinde kendilerini ‘Milli Damar’ diye niteleyen, eski Nur Cemaati’nden ayrılma bir grubun örgütlendiği” öne sürülerek, özetle şu değerlendirme ve iddialara yer verildi: “Gülen Cemaati’nin içindeki Paralel Yapı’yı taklit eden bu grubun, emniyet içerisinde örgütlenip aynı yöntemleri kullanmaya başladıkları, hedef seçtikleri diğer emniyet mensuplarına komplo yapmak adına aynı şekilde yurtdışı ve birçok ilde uydurma isimler veya imzasız ihbar mektupları gönderip, sonra bu ihbarları savcılıklara iletip soruşturma yapmaya başladıkları anlaşılmıştır.
AYNI ÖRGÜTTEKİ SAVCILAR
Amaçlarına ulaşmak için kendilerinin hukuksuz durumlarına karşı olan diğer emniyet mensuplarına karşı sahte isimler ve uydurma iddialarla (FETÖ üyesi, Paralel Yapı mensubu, KÖZ Grubu vs.) ihbar mektupları atmaktadır. Kendilerinin gönderttiği bu sahte isimli ve suç uydurma içerikli ihbar mektuplarını aynı örgütte olan savcılarla paslaşarak, savcılıklara gönderip adli işlem bahanesi yaratmaktadır. Devletin en üst kademeleri ile kurduğu irtibatlarda o makamları da ‘yanıltarak’ ve ‘kandırarak’ bu terör örgütleri ve diğer yapılara karşı asıl görev yapan kişileri, KÖZ grubu (Gülen Cemaati’nin eski emniyet imamı olan Kemalettin Özdemir grubu) vs. suçlaması ile pasifize etmeye başlamışlardır. Dinleme, izleme kararları alıp bu yöntemle topladıkları bilgileri suiistimal ederek bu kişilere kumpas kurma çalışmaları içerisine girmişlerdir. Cemaatin Paralel Devlet Yapılanması’nın (PDY) kendine hedef seçtiği her olay ve her gruba yönelik geçmişte uyguladığı bu yöntemin, bugün aynı benzeri ile Milli Damar Örgütü tarafından uygulamaya konduğu açıkça görünmüştür.
Erdoğan’a dost görünüyorlar
Hanefi Avcı’nın dilekçesini savcılığa sunan avukat Fidel Okan, şu iddialara da yer verdi: “Müvekkil Hanefi Avcı, cezaevindeyken, Kemalettin Özdemir’le birebir ben görüştüm. Yaptığım görüşmelerin bir bölümünde yanımda Terör Daire Başkanı, diğer bir bölümünde de KOM Daire Başkanı bulunuyordu. Kemalettin Özdemir’in, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve MİT Müsteşarı’yla da görüştüğü bilinen bir olaydır. Milli Damar isimli yapılanmanın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a dost görünüp, devlete ve millete ihanet eden bir çete olduğundan hiçbir kuşku duymuyoruz. Milli Damar isimli yapının bir müddet sonra açıkça uygulamaya koyacağı daha büyük kumpaslara da ayrıca zemin hazırlamaktadırlar.”