Oluşturulma Tarihi: Mart 02, 2002 00:00
Bizde bir albümü ya da şarkıyı eleştirirken sıkça kullanılan bir tabir vardır; 'çok arabesk olmuş!'derler.Arabesk müziğin ne olduğu ya da olmadığı konusunda, standart Türk popu dinleyicisinin engin bir bilgi birikimi olduğuna inanmak isterim tabii.Ancak, benim tanıdıklarımın büyük çoğunluğu son derece kötü şarkıları ve şarkıcıları baş tacı edip, iki tane keman duyunca 'tu kaka arabesk' diyenlerden oldukları için, kendilerinin fikrine saygı duymakta güçlük çekiyorum.Arabesk eğer acı ve yoksulluk edebiyatı yapan, Arap müziği olarak algılanıyorsa, hayır efendim, Türkiye'de arabesk olarak adlandırılan müzik Arap müziği değildir.Eğer sözlerin içeriği belirleyici oluyorsa, o zaman da köyden kente göçün ürettiği bir çeşit protest müziktir de diyebiliriz.Ancak bir noktayı peşin olarak kabul etmemiz gerek.Bugünün merkez Türk popu, 80'li yılların arabesk furyasından feyz olarak kendini yeniden tanımlamış ve ticari başarı kazanmış bir türdür.Arabesk tabir edilen şarkılarla, pop tabir edilen şarkıları çok net çizgilerle ayıramazsınız birbirinden. Düzenlemeler farklıdır, yorum farklıdır. Ama bildiğiniz Türk pop hitlerinin yüzde doksanı, küçücük müdahalelerle arabesk formata sokulup yeniden pazarlanabilir. Tıpkı tam tersi için de geçerli olduğu gibi.Bu gerçeğin farkında olan başkaları da var ki Müslüm Gürses'e bir zamanlar Asya'nın söylediği 'Son Pişmanlık Neye Yarar (Olmadı Yar)' ı yeniden okuttular.Parçanın ne kadar tuttuğunu ayrıca belirtmeye gerek yok sanıyorum.Şimdi sırada yine Müslüm Gürses tarafından seslendirilecek Teoman hiti 'Paramparça' var.Şöyle bir düşünün, Müslüm Gürses'in ya da Orhan Gencebay'ın hakkını vererek söyleyeceği ve yeniden patlatabileceği ne kadar çok Türk pop hiti var...Kimbilir, salt bu konseptle özel bir Müslüm Gürses albümü yapmak bile mümkün olabilir.Bence üzerine düşünmekte fayda var.
button