‘Hangisi doğru.. AK Parti mi, AKP mi?’

Bir yabancı elçinin çok konuşulacak ‘uzman’ sorusu:

Metehan DEMÄ°R YAZIYOR

‘Hangisi doğru.. AK Parti mi, AKP mi?’

Ankara’da bir yabancı büyükelçinin Türk Dışişleri’nin önemli bir ismine sorduğu soru aynen şöyle: ‘Dikkatimi çekti. Her yerde başka söylendiği ve farklı anlamlara geldiği için elçiliğimden, Ankara’daki resmi görüşmelerimizde iktidar partinizin adının nasıl söyleneceğinin araştırılmasını istedim. İşin içinden çıkamadık. Herkes birşeyler söylüyor. Galiba, her söylenişe göre safınızın ne olduğu ortaya çıkıyormuş. Bana, bunun yanıtının nasıl verileceği konusunda lütfen yardımcı olun. Yakında bakanımız gelecek. Ne yapacağımızı şaşırdık. Gaf da yapmak istemiyoruz. Taraf da görünmek istemiyoruz’

Buyrun..böyle acayiplik dünyada başka nerede var? Sonunda, ülkedeki sembolik polarizasyon yüzünden yabancılar da şaşırdı ne yapacağını. Ne desin şimdi bizim Dışişleri mensubu?

Aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık.

Tayyip Erdoğan ve ekibinin 2002 Kasım seçimlerinde tek başına iktidara gelmesinden, 2007 Temmuz seçimlerinde yüzde 47 almasına dek ciddi bir başarı grafiği var. Bunda çok iyi bir altyapı ve disiplin yattığı bir gerçek.

Ancak, partinin isminin bu kadar krizlere yol açacağını, hatta yabancıları gerecek kadar bir belirsizlik yaratacağını hesaplamışlar mıydı? Orası bilinmez.

Peki isim nasıl söylenmeli?

Başkent kulislerinden aldığımız genel hava şöyle:

AK Parti: Başbakan Erdoğan başta olmak üzere tüm parti kurmayları böyle söylüyor. Erdoğan bunun harici söylemlere çok hassas. Sorularında, AKP diyen gazetecileri bile ‘Hayır, AK Parti’ diye düzeltiyor.

Genelde, partiye sempati duyanlarla tamamen iyi niyetiyle ağız alışkanlığı olanlar da bu söylemi tercih ediyor. Açık destek verdiğini belli etmek isteyenler için de bu bir işaret fişeği.

AKP: Bunun da söylenişinde iki ayrı durum var. ‘Akepe’ ve ‘Akape’.

İlk versiyon, kimi zaman ‘AK Parti ile ne ilgisi var. Onlara Ak denemez. O zaman CHP’ye CH Parti veya MHP’ye MH Parti mi diyelim yani’ diyen karşıtlarca kullanılıyor.

Bazıları tıpkı AK Parti diyenler de olduÄŸu gibi farkında olmadan alışkanlıkla öylesine ‘akepe’ diyor. Ä°sim kısaltması mantığı ile yaklaşıp AKP diyenler de az deÄŸil. Son geliÅŸtirilen modellerden ‘akape’ ise daha çok nefretini açıkça ortaya koyanlarca tercih ediliyor. Bir üst tonun simgesi. 

Bazıları da, ben tarafsızım diyebilmek için üşenmeden uzun uzun Adalet ve Kalkınma Partisi diye derdini anlatmaya çalışıyor.

Bulunduğu ortama göre, stratejik bir söylem ile bazen AK Parti bazen de AKP diyenleri de gözardı etmemek lazım.

Artık bu tartışma o kadar çığrından çıktı ki...Kazara AK Parti deyip, ‘Vaay sen de saflara geçtin ha’ diye hücuma uğrayanlara da rastlanırken, AKP diyenlere de, ‘Bak partinin üst düzeyi duyarsa fena olursun. Dikkat et. Ağzından bir daha kaçırma’ denilebiliyor.

Dahası var, plakası 06 AKP olanlara bile şaka yolu takılanlar var: ‘Sen hala AK Parti bulamadın mı?’ diye.

Durum bu.

Herhalde bir partinin isminden çok önemli olan ülkeye faydası ile zararının ne olduğu.

Ama, bunu da sonunda yılların kıdemli büyükelçilerinin bile içinden çıkamadığı, hatta yabancı konukları, ‘Ya ben ne diyeceğim Türkiye’ye gittiğimde’ diye strese sokan uluslararası bir arıza haline getirdik ya, helal olsun bize.

Peki bizde son durum ne? DoÄŸrusu ne ?

AKP, AK Parti ? uzun versiyon? 

Gerçek bir uzman sorusu.