Hangi meal sorusu

Güncelleme Tarihi:

Hangi meal sorusu
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 25, 2013 01:35

Değerli okurlar, ramazanın yarısını geçtik. Hayat bir su gibi akıp gider denilir ya, gerçekten de öyle; zaman avucumuzun içinden kayıp gidiyor. Hayat, insanın yükleyebildiği anlam ve üretebildiği değer kadar değerli olmakta...

Haberin Devamı

RAMAZAN, Kuran’ın insanoğlu ile tanıştığı zaman dilimi olduğu için anlamlı. Bu güzel günleri en iyi şekilde değerlendirebilmek de, Kuran’ı anlamakla ve onun yüksek değerlerini hayata taşımakla mümkün olabilir. Kuran “bilenlerle bilmeyenler bir olmaz” dediğine göre, Kuran’ın istediği gibi bir Müslüman olabilmenin koşulu, ön yargılardan arınarak doğru bilgi sahibi olmaktan geçmektedir. Kuran, “Yapmadığın şeyi niçin söylersin” diyerek, söz- eylem bütünlüğüne dikkat çekmektedir. Biz de ramazan fırsatıyla, savunabileceğimiz birtakım güzellikleri, doğruları sizlerle paylaşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Hürriyet okurlarının yazılarımıza gösterdiği ilgi, bizi ziyadesiyle mutlu etmiş, bütün yorgunluğu unutturmuştur. Öncelikle yazılarımızı okuyan, görüş ve düşüncelerini bizimle paylaşan dostlara teşekkür ediyorum. Bütün geribildirimlere, maillere tek tek cevap vermek pek mümkün olmadığı için, bu yazımızda, yolun yarısında bir muhasebe yapalım istedik.

Haberin Devamı

ELEŞTİREL DÜŞÜNCE

Geribildirimlerin önemli bir kısmı akla, bilime eleştirel düşünceye ne kadar ihtiyaç olduğunu göstermektedir. Şu tür ifadeler bizi cesaretlendirmektedir: “İslam’ın nasıl olup da bir zamanlar bir dünya medeniyeti kurmuş olduğu gerçeğini yazılarınızın içinde buluyoruz. Ne mutlu tüm İslam alemine ki Sizler gibi bilim adamları var.” Gerçekten de, din alanında eleştirel düşünceye çok ihtiyaç vardır. Türkiye’de din denildiğinde çoğunlukla akıl buharlaşmakta, bilgi dogmaya dönüşmektedir. Aklı küçümseyen, itibarsızlaştırmaya kalkışanların bu işi akılla yaptıklarının bile farkında olamayışları gerçekten acı bir durumdur. Dostlarımızın bir kısmı, Müslümanların mevcut durumunun dinle ve din anlayışı ile ilgili olup olmadığı konusunda kafa karışıklığı içindedir. Müslümanların içinde bulundukları durum, özellikle akan kan ve gözyaşı, insanın içini karartmakta ve ümitsizliğe yol açabilmektedir. İşin gerçeği Müslümanlardan İslam’a mı, yoksa İslam’dan Müslümanlara mı gidilmesi gerektiği düşünülecek bir husustur. Eğer tarihin doğrusal bir çizgi takip etmediğini bilirsek, Müslümanların yaşadıklarının kader olmadığını, çıkış yolunun her zaman mümkün olacağını da biliriz. Ancak aklı etkin kullanmadan, bilginin gücüne sahip olmadan hiçbir şey yapılamaz.

Haberin Devamı

KURAN-I KERİM’İ ANLAMAK

Bazı okuyucularımız Kuran meallerinden nasıl yararlanabileceklerini ve hangi meali tavsiye ettiğimizi sormakta. Öncelikle bir hususu hatırlatalım: Kuran’ı Kerim anlaşılmak için indirilmiştir. Kuran’ın Allah kelamı olduğuna inanan bir kimsenin ilk işi, onu anlamaya çalışmak olmalı. Her insan, bilgi birikimine, donanımına, yeteneklerine ve samimiyetine göre Kuran’ı anlayabilir. Dini tahsil görmemiş Arapça bilen bir kimse Kuran okuyunca ne kadar anlayabilirse, iyi bir Türkçe mealden okuyan bir kimse de en azından onun kadar anlayabilir. Kuran’ı anlamak için gösterilen bütün çabalar, harcanan emekler, her türlü takdirin üstündedir. Meallerin çokluğu, çoğu zaman tercih zorluğuna yol açabilmektedir. Öncelikle birden fazla mealin karşılaştırılarak okunmasının faydalı olacağını düşünüyoruz.

Haberin Devamı

DİYANET AYRI SİYASET AYRI

Prof. Dr. Cemal Sofuoğlu, Prof. Dr. Abdulkadir Şener ve Prof. Dr. Mustafa Yıldırım’ın birlikte hazırladıkları Yüce Kuran ve Açıklamalı- Yorumlu Meali’nin bazı bakımlardan farklı olduğu dikkatlerden kaçmamaktadır. Bu mealin en mühim özelliği Maturidi akılcılığının meale yansımış olmasıdır. Maturidi, 1100 sene önce “Diyanet ayrıdır, siyaset ayrıdır”, diyebilen, aklı din anlayışının temeline yerleştiren büyük bir Türk bilginidir. Bu mealin hazırlanmasında Antropoloji, Dinler Tarihi gibi disiplinlerden de yararlanıldığı görülmektedir. Muhammed Esed’in hazırladığı Kuran Mesajı da, gönül rahatlığı ile önerdiğimiz bir diğer çalışmadır. Bu doğrultuda Hamdi Yazır’ı unutmak elbette mümkün değildir. Kuran, bizim birikimimiz ve samimiyetimiz doğrultusunda bize kendisini açan bir kitaptır. Mutluluk ve başarı, aklın ve vahyin işbirliğinden geçer.

Haberin Devamı

İkinci hac kurası üzdü

Kurada listede isimlerini göremeyenler sevinç yaşarken, listede adı geçenler büyük üzüntü yaşadı.

KÂBE etrafındaki yenileme çalışmalarını gerekçe gösteren Suudi Arabistan’ın tüm dünya ile Türkiye’den de kontenjanını yüzde 20 azaltmasını istemesiyle Diyanet İşleri Başkanlığı’nda hacca gitmeye hak kazanan 74 bin aday arasında ikinci kez kura çekildi. 14 bin 800 hacı adayının kutsal görevini ertelemesi gerekince 3 bin 563 kişi gönüllü olarak hac görevinden vazgeçti. 1313 görevlinin de bu yıl gönderilmemesine karar verildi. Diyanet İşleri Başkanlığı’nda yapılan kura çekiminde ise azalan kontenjan için hacca gidemeyecek 9 bin 924 aday belirlendi. İlk kurayı kazanan ancak kontenjanların azaltılması nedeniyle bu yıl gidemeyen adayların 2014 yılında kuraya dahil olmadan hacca gidecekleri açıklandı. Yapılan ikinci kura çekimi sonrasında hacca gitmeye hak kazanan hacı adaylarının isimleri Diyanet İşleri Başkanlığı sitesinden de duyuruluyor.
- Rıza ÖZEL / ANKARA

Haberin Devamı

KURAN’DAN ÖĞÜTLER

ADALETİ TİTİZLİKLE AYAKTA TUTUN: “Ey iman edenler! Kendiniz, ana babanız ve en yakınlarınızın aleyhine de olsa Allah için şahitlik yaparak adaleti titizlikle ayakta tutan kimseler olun. (Şahitlik ettikleriniz) zengin veya fakir de olsalar (adaletten ayrılmayın). Çünkü Allah ikisine de daha yakındır (Onları sizden çok kayırır). Öyle ise adaleti yerine getirmede nefsinize uymayın. Eğer (şahitlik ederken gerçeği) çarpıtırsanız veya (şahitlikten) çekinirseniz (bilin ki) şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” (Nisa, 4/135) KAYNAK: KURAN’DAN ÖĞÜTLER- Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları

SURELERE iSiM VEREN AYETLER

MAİDE SURESİ: Mushaftaki sıralamada 5, iniş sırasına göre 112’nci olan ve 120 ayetten oluşan sure ismini 112 ve 115’inci ayetlerde geçen “Yemek sofrası- Maide” sözcüğünden alır. Ayette, Havarilerin isteği üzerine Hz. İsa’nın gökten bir “yemek sofrası” yani “Maide” indirilmesi için ettiği dua konu edilir: “...Hani havariler de, ‘Ey Meryem oğlu İsa! Rabbin bize gökten bir sofra indirebilir mi?’ demişlerdi. İsa da, ‘Eğer müminler iseniz Allah’a karşı gelmekten sakının’ demişti... Allah da, ‘Ben onu size indireceğim. Ama ondan sonra sizden her kim inkar ederse artık ben ona kainatta hiçbir kimseye etmeyeceğim azabı ederim’ demişti.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!