Hançer sırtımda koltuğa oturdum

Güncelleme Tarihi:

Hançer sırtımda koltuğa oturdum
Oluşturulma Tarihi: Nisan 19, 2000 00:00

Haberin Devamı

1 yıl böyle geçti

Adaylığına herkesin güldüğünü, sonuçta halkın oyları ile koltuğa oturduğunu söyleyen Kepez Belediye Başkanı Mehmet Atay, 1 yıllık macerasını şöyle anlattı.

Uyum gösterme sorunu

Beledİye mevzuatını bilen kişiler değiliz. Belediyenin mevzuatına uyum göstermem zaman aldı. Gece yarılarına kadar çalıştım. Onlarca ziyaretçi akınına uğradım. Sırtımı döndüğüm zaman hançerleneceğim bir personel ordusuyla karşılaştım. Tamamen bir başkanın kan bağıntısı olan insanlarla doldurulmuş bir belediye. Çevrem kuşatılmış ben ise şaşkındım.

Ne dediler

AFYON

İbrahim Kavas

(Esnaf ve Sanatkarlar Odası Bşk.)

Belediye başkanının çalışmalarından memnunuz.

Arif Yağcı (Gazeteciler Cemiyeti Başkanı) Belediye Başkanımız iddialı geldi. Ancak, başarılı bulmuyorum.

Necip Taşpınar (İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı)

İmar yönetmeliği, imar kurumunda gelişme olmadı.

BURDUR

Osman Kısoğlu

(Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı) Belediye Başkanı İller Bankası'ndan para alamıyor. Başarılı buluyorum.

Mehmet Ersin (Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı)

Fena değil. Ama daha yeniler. Maddi sıkıntıları bence büyük.

Baki Varol (Ticaret Borsası Başkanı) Belediyenin parasının olmadığını biliyorum. Azimli.

ISPARTA

Eyüp Avcılar

(Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı) Ekonominin dibe vurduğu bir ortamda belediye tartışılamaz.

Zeki İzci (Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı) Her belediye kendi çapında çalışmalarını iyi niyetle sürdürüyor.

Mehmet Huhan (Ticaret Borsası Başkanı) Belediye meclisi üyesiyim. Yorum yapmam.

Hançer sırtımda göreve başladım

Mehmet ATAY Kepez/MHP

ELEDİYE başkanlarını yetiştiren bir üniversite yok. Sayın Başkan'a, genel başkanları teklif etmiş kabul etmiş, başlamış. Ben de öyle birşey de yoktur. Ben mücadeleyle geldim. Kendim gidip partime başvurdum. Okulun içine dökülen asfalt bozulmuştu. Bunun için Belediye Başkanı ile görüşmem gerektiğini söylediler. Başkana gittim. ‘‘Bütün makinelerim emrinizde ama asfaltı bulursan’’ dedi. ‘‘Nereden bulursan bul’’ dedi. ‘‘Hangi pazarda satılıyor tarif et bulayım’’ dedim. Okula geri döndüm. ‘‘Ben belediye başkanlığına aday olsam alır mıyım?’’ diye sordum, kendime. Sonra ‘‘Alırım’’ dedim. ‘‘Alırsam belediye başkanlığını yapabilir miyim?’’ diye düşündüm ve ‘‘Yaparım’’ dedim. Akşam eve gidince, eşime ‘‘Ben Kepez Bel ediye Başkanlığı'na aday olacağım’’ dedim.

Bunu ne zaman söylediniz?

22 Eylül 1998'de. Bu kararı verip partiye başvurdum. Baktım karşımda 6 tane aday adayı var. 4 ay ciddi bir mücadele, sonra ön seçimle aday oldum. Herkes bize güldü. Çıktım, seçimi alacağım dedim. Bir gün bile kaybetmeyi düşünmedim.

ADAYLIK SERÜVENİ

Partide ayak oyunlarından etkilenmediniz mi?

Ayak oyunu değil de adaylar arasında mücadele olacak tabi ki. Burada olay şu. Adaylardan birisi eski il başkanlığı yapmış, birisi mevcut teşkilatlardan sorumlu il başkan yardımcısı, birisi belde başkan yardımcısı. Hepsi geçmişlerinden bu yana siyasetin içinde olan insanlar. İçlerinde memur olan tek ben varım. İlkokul öğretmeni. Sonuçta ön seçimde seçimi aldım.

Ben aday olacağımı söyledim. Ona da güldüler. Adaylığı aldım ve başkan olacağım dedim. Yine güldüler. Birisi dedi ki ‘‘Aday olacağım dedin oldun, Hoca senden korkulur’’ dedi. Sonuçta seçimi aldık geldik. Ama bütün belediye mevzuatını bilen kişiler değiliz. Çeşitli yerlerde görev yaptım ama belediyenin mevzuatına uyum göstermem zaman aldı.

Antalya turistik bir kent, dünya kendi deniyor, ama ben Antalya'yı dünyadaki herhangi bir kent olarak algılıyorum. Dünya kenti olmak o kadar kolay değil. Öyle ucuz bir kavram değil dünya kenti. Antalya dünya kenti ise, Kepez dünyanın neresinde?

Bu turistik kentte Kepezbaşı'ndan Havaalanı'na kadar olan yerdeki görüntü kirliliğinin kaldırılması gerektiğini düşündüm. Aktaracak yer yok. Sanayide sıkıntı var. Bu sıkıntı varken sanayiye aktarmak mümkün değil. Organize Sanayi'nin oraya aktaralım dedik o zaman baktık ki o bölgenin Döşemealtı'na verildiğini öğrendim.

Onun mücadelesine girdik. 3.5 ay da öyle geçti. Ve benim 6 ayım Döşemealtı'na kaptırılmış olan 40 bin dönüm arazinin geri alınması ve Kepez Dayanışma ve Kalkınma Vakfı'nın Kepez halkına kazandırılmasıyla geçti. Bu arada sinekle mücadelede başarılı olduğumuz noktalar oldu. Olamadığımız bölgeler oldu.

PERSONEL SORUNU

Bunun dışında sırtımı döndüğüm zaman hançerleneceğim bir personel ordusuyla karşılaştım ben belediyede. Tamamen bir başkanın kan bağıntısı olan insanlarla doldurulmuş bir belediye. Kepez'e bakıyorsun 80 ilden gelmiş insanların yaşadığı bir belediye. Başkanın çevresindeki insanlarla doldurulmuş 500'ün üzerinde personel.

Şimdi bu işlerin üzerinden bir yandan mevzuatı öğreneceksin bir yandan da 4 trilyon 200 milyar liralık bütçesi olan bir belediyede 1 trilyon borç. Borçları ödemek yeni kaynaklar yaratmak, personeli çalışır hale getirmek bu işlerle boğuşurken milletin oy kullanacağız diye uğraştığı bir zamanda Resmi Gazete'de yayınlanan bir genelgeyle belediye personelinin atama ve yükselme yönetmeliğiyle karşı karyşıya geldik.

Bakıyorsun bu yönetmelikle dışarıdan bir atama yapamıyorsun. Hatta belediye içindekini de bir makama atayamıyorsun. Böyle sıkışmış bir durumda dışarıdan bir memuru getirip amir yapamıyorsun. Hatta belediye içindekini bile bir makama atamakta zorluk çekiyorsun. Böyle sıkışıp kalmış, yeni seçilen başkanı hazmedemeyen, her fırsatta belediye başkanını hançerlemeye çalışan bir personel. Bu aşiret saltanatını yıkacağız diye seçim aldık. Karşımda tapu gibi katı bir yönetmelik. Vatandaş bunları bilmiyor. Tabi bunların içinden nasıl çıkacağız diye düşünürken kapımda hergün 80-100 kişi iş istiyor.

KART GETİRENLER

Siz söz verdiğiniz için mi bunlar iş istiyor?

Bir canlı yayında gelen sorulara, buradaki arkadaşlar bol keseden atıyorlar. Ben 19 Nisan'da başkanım. Ben kimseye iş sözü vermiyorum. Ben hizmet sözü veriyorum dedim. Bunu milletin gözünün içine baka baka söylediğim halde hergün düzinelerce insan kapıma geliyor. En çok sıkıntı çektiğim şey.

Kart getiriyorlar mı?

Şimdi kart getirenler var, telefon edenler var. Değişik partilerden ve Türkiye'nin değişik yerlerinden ve partilerinden milletvekilleri var.

Bir sosyal demokrat partiden gelen var mı?

Tabi. Kart değil. Genelde ilk zamanlarda herhangi bir ilin milletvekili arıyor. ‘‘Sayın başkan falan kişi benim akrabam, senin seçmenindir’’ diyor. İş konusunda yardımcı olmam isteniyor. İş konusunda yardımcı olamayacağımı söyledim.

YENİ ÖĞRENİYORUZ

Hedef icraat nedir?

Kepez'de icraat için önce plan yapılması gerekiyordu. Plansızlıktan kurtulmalıydık. Planları hızla tamamlamak, neyi nereye konduracağız bunu iyi koordine etmek ve sonra icraata başlamak gereki yordu. Şu anda planlaması biten yerlerde yol açma çalışmalarına başladık. Bunun yanında geçen yıl başkanlar yetersiz diyen kamuoyundaki insanlara şunu söylemek lazım. Seçimden çıkmış bir belediyede 120 kilometre yol asfaltladık. 8 aylık dönemde. Gece-gündüz çalışıyoruz.

Çöp toplamada ciddi çalışmalar yapıyoruz. 40 bin dönüm araziyi Kepez'e kazandırdık. Yeniköy ve Döşemealtı Belediyeleri ile sınır ihtilafı, kuzeyde Varsak Belediyesi ile sınır ihtilafı doğuda Pınarlı Belediyesi ile sınır ihtilafı ve bu yetmiyormuş gibi Altınova'nın belediye olacağız diye ayaklanması oldu. Tek sağlıklı bölge Muratpaşa, Konyaaltı sınırı.

YAPILAN İŞLER

Bunun yanında şu anda Sakarya Bulvarı'nın devamı olan yolu açmaya başladık. Bu 25'lik yolun açılmasından sonra yine bu yolu çevreyoluna bağlayan 14'lük yolu açacağız. Buraya da ihtar çektik. Süre dolunca o yolu da açacağız. Sonra Büyükşehir Belediye Başkanımızın açması gereken bir 50'lik yol var. Mehmet Akif Mahallesi'nden Toptancı Hali'nin kuzeyine doğru giden. Başkana kılavuzluk yapmak için bir kısmını açtık. Kendisine de gösterdim. Orada yol açmakta mümkün olduğunca yardımcı oluyoruz.

Yine Sütçüler Mahallesi'ni Mehmet Akif Mahallesi'ne bağlayan 30 metre enindeki 2.5 kilometrelik yolun açım çalışmaları devam ediyor. Baraj Mahallesi'nde 25 bin dönümlük alanda botanik bahçesi oluşturma çalışmamız var. Şu anda çalışmalarımız devam ediyor. Yavuz Selim Mahallesi'nde bir yolun istinad duvarlarının yapılması lazımdı. Yaptık, dolgu çalışmaları devam ediyor. Cezaevi kavşağındaki köprünün genişletme çalışması yapıldı. Bunun yanında en büyük hedefimiz de pil fabrikasının sahasını Antalya'ya yeşil alan olarak kazandırma olayı.

EN BÜYÜK İSTEK

Oy oranınızda artma veya azalma olduğunu düşünüyor musunuz?

Artma olduğunu zannetmiyorum. Azalma olmuş olabilir, yerinde de duruyor olabilir. Ama artma olmadı. Beş senenin sonunda en az yüzde 40-45 oy alacağım. Oylar artacak.

Başkanlık yaptığınız süre içinde sizi bunaltan üç soru neydi?

Birincisi işsizlik. Seçimlerde vatandaşın benden en çok tapu isteyeceğini zannediyordum. Ama üçüncü sırada. İkincisi de okul. Tapu, üçüncü sıradaymış. Okulun ihtiyaç olduğunu zaten biliyordum, ama bu kadar çok ihtiyaç olduğunu zannetmiyordum. Şu anda acil en az 20 tane ilköğretim okulu, 5 tane liseye ihtiyaç var Kepez'de.

Keşke yapmasaydım dediğiniz iş var mı? Pişman olacağım iş yapmadım.

‘‘Benden önceki belediye başkanından okul için asfalt istedim, vermeyince aday oldum. Partiye adaylık için başvurdum. Baktım karşımda 6 aday adayı var. Seçimi alacağım dedim, herkes güldü. Adaylığı aldım

ve başkan olacağım dedim. Yine güldüler.

Telefonda ölüm tehdidi

Bu kadar iş yaptınız. Peki bunları yaparken hiç tehdit aldınız mı?

İlk tehditi ben aldım. Benim iyi tanıdığım bir öğrenci velim, yapmayın dediğim halde Güneş Mahallesi'nde üç katlı betonarme bina yapıyordu. Bana da geldi. Yıkarım dedim. Dinlemedi. Yıkılması için emir verdim. Orayı sıkı takip ettik. Yıkım ekipleri ‘‘Başkanım bu ev değil. Gecekondu hiç değil. Adam oraya mükemmel bir inşaat yapıyor. Çok geniş. 180 metrekare var’’ dedi. Biz yıktık. Yıktığım gün bir telefon geldi. ‘‘Ben Suat. En büyük zevkim kafana bir kurşun sıkmak olacak’’ dedi. Ben de ‘‘Akacak kan başta durmaz, sık’’ diyerek telefonu kapattım. Bu telefonlar böyle devam etti. Üç gün böyle sürdü. Sonra da telefonumu bir hafta kapattım. Bir hafta sonra açınca ilk telefon yine ondan geldi. Dedi ki ‘‘Başkanım evimi yıkacağına keşke kafama bir kurşun sıksaydın’’ dedi. Çağırdım geldi. Kendisine durumu anlattık. Sonra tapuya bağladık. Zamanı gelince tapusunu vereceğiz.

YARIN: Muratpaşa ve Konyaaltı

Ne dediler ?

Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı İbrahim Kavas: Belediye başkanının çalışmalarından memnunuz. İlçelerde de yanlış bir uygulamayla karşılaşmadık. Başkan Hayrettin Baru,t esnafı yatırımlara teşvik ediyor.

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Arif Yağcı: Belediye Başkanımız programıyla geldi, iddialı geldi. Afyon'u yabancı yatırımlara açacağını söyledi. Ama bu konuda bir gelişme göremedik. Afyon'un yolları delik deşik, kaldırımları da öyle. Başarılı bulmuyorum.

İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Necip Taşpınar: İmar yönetmeliği, imar kurumunda gelişme olmadı. Yeni yönetmelik çıktı. Bu da belediyenin elini kolunu bağladı. Depreme dayanıklı daha iyi imara yönelik hiçbir olumlu netice olmadı.

Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Hüseyin Kırkıl: Bazı uygulamalarını beğeniyoruz. Cesaretli kararlar alıyor. Memnun olmadığımız yönler de var. Elinden geldiğince çalışıyor. Ama ekonomik kaynak yaratmaya bağlı problemler var. Çalışmalar gayretle yürüyor.

Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Münir Özsoy: Çalışmalarını olumlu buluyorum. Afyon'un tanıtımıyla ilgili gerekli her türlü çabayı sarfediyor. Çalışmalarını Afyon için olumlu buluyoruz.

Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Eyüp Avcılar: Belediyeler hakkında yorum yapmak için henüz erken. En azından bu yılın sonunu görmek lazım. Ekonominin dibe vurduğu bir ortamda hükümet ne durumda, bunu önce inceleyelim. Sonra sıra belediyelere gelsin.

Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Zeki İzci: Her belediye kendi çapında çalışmalarını sürdürüyor.

Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Huban: Belediye meclisi üyesiyim. Bu yüzden bir yorum yapmam yanlış olur. İyi desem kendimi övmüş olurum, kötü desem de kendimi kötülemiş olurum.

İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Filiz Atabay: Belediye olarak imar yasasından dolayı proje olayında aşırı durgunluk yaşanıyor. İmar yasasındaki ağır şartlardan dolayı vatandaş bir bekleyiş içinde. Bu konuda belediyenin çabalarını görüyoruz.

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Hüdayi Kartöz: Yeni bir yatırım da yok, kötüye de gitmiyor. Belediyenin bir yıllık çalışmalarını nötr görüyoruz.

Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Kısaoğlu: Belediye Başkanı CHP'li olduğu için İller Bankası'ndan para alamıyor. İşçilerinin parasını ödeyemiyor. Kıt olanaklarıyla çalışmaya çalışıyor. Bütün bunlara rağmen başarılı buluyorum.

Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Mehmet Ersin: Fena değil. Sözlerin tamamı yerine getirilemedi. Ama daha yeniler. Biraz maddi sıkıntıları var. Gayret ediyor.

Ticaret Borsası Başkanı Baki Varol: Bir yıllık sürede belediyenin parasının olmadığını biliyorum. Ödenekleri çok düşük, bu yüzden belediye başkanımızın çok büyük sıkıntılarının olduğunu duyuyoruz. Maaşları bile zor dağıtıyor. Herşeye rağmen azimle çalışıyor.

Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Süleyman Solmaz: Her şeyden önce olayın tahlilini yapmak lazım. Burdur Belediyesi yetersizlikler içinde çalışıyor. Geçen yıla kadar üst katlara su çıkmıyordu. Burdur'da su sorunu kalmadı. Başkan, sosyal yapıya sahip.

İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Nihat Altuğ: Şu ana kadar bir gelişme göremedik. Belediye ile uyumlu çalışıyoruz. Fakat bu depremden sonra çıkan yönetmelik elimizi kolumuzu bağladı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!